banner564

Sorun Erdoğan değildir

   ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Ruhban Meclisi’nde yaptığı 40 dakikalık konuşmanın 20 dakikasını Kıbrıs sorununa ayırmış...
   Ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile İstanbul’da yapacağı görüşmede Kıbrıs sorununu çözeceğini söylemiş...
   Ayrıca, adanın bugünkü bölünmüşlüğünün Türkiye’nin çıkarına uygun düşmediğini belirtmiş...
   Bu iddiaları Rum basını yansıttı...
   ABD’nin Lefkoşa Büyükelçiliği de yalanlamadı...
   Süper güç olarak ABD’nin, Kıbrıs sorunuyla ilgilenmesi çok doğal...
   Ancak; AB’nin daha da ilgili olması gerekir...
   Çünkü; Kıbrıs AB üyesi ve bugünkü bölünmüşlük, kendi ilkelerine ters düşüyor...
   Ne var ki; AB, Kıbrıs konusuna ‘tek taraflı’ bakıyor...
   Sorunun 1974’te başladığını iddia eden Rum tarafının yanında yer alıyor...
   Kıbrıslı Türklerin 2004 referandumunda “evet” demesine karşın, “hayır” diyen Rumları ‘tüm Kıbrıs”  adına üye yapmakla büyük bir hata işlediğini kabul etmiyor...
Türkiye çözüm istiyor
   AB’yi bir kenara bırakıp, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın söylediklerine bakalım...
   İstanbul’u ziyaretinde, Kıbrıs sorununu Erdoğan ile görüşebilir...
   Ama sorunu Erdoğan ile kendisi çözemez...
   Sorunun muhatapları, Kıbrıs’ta yaşayan iki toplum ve iki Anavatan’dır...
   Kıbrıslı Türkler ve Anavatan Türkiye; özellikle son 12 yılda, Kıbrıs sorununun çözümü için büyük çaba harcadı...
   Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bürgenstock’ta, dönemin Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis’le görüşerek “gel şu sorunu bitirelim” dedi...
   Kendisini medyanın önünde ortak açıklamaya davet etti...
   Ama Karamanlis, arka kapıdan kaçtı...
   Sonra Annan Planı gündeme geldi...
   Başbakan Erdoğan, Kıbrıslı Türkleri cesaretlendirerek “evet”i güçlü bir şekilde destekledi...
   Ne var ki; Rumlar “hayır”la bu tarihi fırsatı reddetti...
İstedikleri herşey vardı
   Annan Planı’nda, Rumların son 40 yıldan bu yana söylediklerinin tümü vardı...
   Türk askerinin adadan çekilmesi ilk şartlarıydı...
   Türkiye bunu kabul etti...
   Rumlar “tüm göçmenler evlerine dönmelidir” diyordu...
   Annan Planı sayesinde en az 110 bin Rum göçmeni evlerine dönebilecekti...
   Geriye kalanların bir kısmı Türk idaresinde yaşayacak, bir kısmı da Girne’deki mülkünü, Limasol, Larnaka veya Baf’taki Türk mülkü ile takas yapacak, ya da parasını alarak huzura kavuşacaktı...
   Rumlar; Türkiye’nin ilk defa bu kadar cesur adımlar atması karşısında dahi uzlaşıya yanaşmadı...
   Güçlü bir şekilde “OHİ” diyerek, adanın yeniden bütünleşmesi fırsatını berataf etti...
   Öyleyse sorununun çözümü sadece Erdoğan’ın elinde değildir...
   Önemli olan Erdoğan’ın uzatmış olduğu zeytin dalını, Yunanistan’ın da tutması ve Kıbrıslı Rumların da Kıbrıslı Türklerle ‘ortak yaşamı’ ve ‘ortay yönetimi’ içlerine sindirmesidir...
   Yarım asırlık bir sorunu baskı ile çözemeyiz...
   İki tarafın da “evet” diyeceği bir evlilik olmalıdır...
YORUM EKLE

banner608

banner474