Rum lideri Nikos Anastasiadis, New York’ta temaslar yapıyor...
Bugün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres ile görüşecek...
Görüşme öncesinde, özellikle Rum-Yunan medyası aracılığıyla ilgili tüm kesimlere önemli mesajlar verdi...
“İşgal kuvvetlerinden ve garantilerden arındırılmış bir çözüm istiyoruz”dedi...
New York’ta bulunduğu süre içinde, tek yanlı ‘doğal gaz’ temaslarını da sürdürdü...
Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin yetkilileriyle yemekli bir toplantıda bir araya geldi...
Bunun yanı sıra ‘yatırımcı iş adamlarıyla’ gerçekleştirilen yemeğe katıldı...
Türkiye’nin referandumla meşgul olduğu bir dönemde doğal gaz meselesini tek yanlı girişimlerle ileri götüren Rum liderliğine, KKTC’den hiç kimsenin tepki göstermemesi dikkat çekicidir...
Tümü ‘tek yanlı egemenlik’ girişimlerini benimsemiş görünüyor!..
Ayrıca insan merak ediyor:
Kıbrıs’ta iki toplumun yaşadığı, her ikisinin de doğal zenginliklerde pay sahibi olduğunu dünyaya anlatacak, Rumları da uyaracak bir tek kahraman yok mudur bu ülkede?..
Eide’nin taktikası
Rum lideri tek yanlı girişimleri sürdürürken, diğer yandan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ‘son bir hamle’ için büyük çaba sarfediyor...
Rum basınında yer alan ve BM tarafından yalanlanmayan haberlere göre; yakın bir gelecekte, büyük bir olasılıkla 16 Nisan’dan hemen sonra veya 16 Nisan’a saatler kala, Kıbrıs müzakereleri yeniden başlayacak...
Garantörler yeniden bir araya getirilecek ve Temmuz ayına kadar çözüm sağlanmış olacak...
Eylül ayında ise referanduma gidilecek...
Rum tarafında Başkanlık seçimlerine 5 ay kala referanduma gidilebilir mi?..
Eide’ye göre gidilebilir...
Bunun için de Rum halkını tatmin edecek bir taslağın ortaya çıkması gerekiyor...
Peki şartları nedir?..
Anastasiadis’in New York’taki açıklamasında ortaya koyduğu 2 hayati konu, Rumların “evet” şartıdır...
Yani Türk askerinin tamamen çekilmesi...
Ve Türk garantisinin sonlandırılması...
Anastasiadis bunu başarabilirse, elbette Temmuz’da çözüm, Eylül’de referandum olur...
Akıncı ile birlikte Nobel Ödülü de alır...
Ortak devletin ilk Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçer...
Ne var ki; bunlar sadece onların hayalidir...
Türk garantisini ortadan kaldıracak bir çözüme ne Kıbrıslı Türkler, ne de Türkiye’deki hükümetler “evet” demezler...
Türk garantisi olmazsa, ne çözüm olur, ne de referandum...
