Gökçebel, “CTP-DP Hükümeti ve Eğitim Bakanı’nın okullarında bilimsel, parasız, demokratik eğitim verilmesini sağlamak ve kamusal olan bu hizmetin niteliğini artırmakla yükümlü olduğunu”, ancak hükümetin, sistematik olarak eğitim hizmetini veren öğretmenin haklarını budayıp, eğitimi metalaştırıp özel okulları teşvik edip, uygulanan yeni politikaların yarattığı kaos ve yıkımı öğretmen, öğrenci ve veli üzerine yıktığını ileri sürdü.

Gökçebel, yazılı açıklamasında, çeşitli iddialarda bulunup sorular yöneltti. İddia ve sorular şöyle:

“2008 ve 2011’den sonra mesleğe giren ve ayrımcılığa, adaletsizliğe uğradığını sizlerin de kabul edip timsah gözyaşları döktüğünüz öğretmenler için neden kılınızı kıpırdatmıyorsunuz? Her yıl tecrübe etmemize rağmen neden bu yıl da öğretmen, muavin, müdür, şef, atölye şefi v.s gibi temel ihtiyaçları gideremediniz, özel okullara kamusal eğitimi peşkeş çekmek için bilerek, isteyerek mi boş kadroları tamamlamıyorsunuz?

Sizlere yüzlerce kaynak gösterdik, üçlü kararname atamalarına devam ediyorsunuz fakat kaynak yok diyerek öğretmen almıyor, okullara tek kuruşluk bütçe tahsis etmiyorsunuz. Velileri soğana çevirmişken eğitimin parasız olduğunu mu düşünüyorsunuz? Öğrenciyi, öğretmeni, veliyi perişan eden, soyan, seçmeci-elemeci, piyasa malı haline getirilen bu eğitim sistemini önceden söz vermenize, şura karalarına yasa ve tüzüklere rağmen neden hatalarınızla yüzleşerek değiştirmek yerine hep kıvırtarak sistemi kalıcılaştıran popülist yaklaşımlara yöneliyorsunuz?

Sn. Eğitim Bakanı her programda ‘boşta oturan öğretmenler var’ diyerek üstü kapalı imalarla, öğretmenleri aşağılıyorsunuz… Öğretmen ihtiyaçları giderilmediği halde öğretmen kadrosunu elinde tutan ve yıllarca görevine gelmeyen mesela Anafartalar Lisesi, Müzik Öğretmeni nerede biliyor musunuz?

İdeolojik, muhafazakâr, dogmatik AKP patentli tek okul için 25 milyon Euro harcanırken, dayatma paketlerle Kıbrıs Türk Toplumunu dönüştürmek isteyen misyonerlik faaliyetlerine üç kuruşluk koltuk uğruna eyvallah çekmeye devam edecek misiniz?”