DAVUTOĞLU: "KIBRIS SORUNUNDA SAYIN VENİZELOS'UN, SAYIN SAMARAS'IN SÖYLEDİĞİ GİBİ SORUNUN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMESİ, HEM KIBRIS'TAKİ İKİ TARAFA HEM DE TÜRKİYE VE YUNANİSTAN'A BÜYÜK KAZANÇ SAĞLAYACAKTIR"
"GEREK ORADAKİ ENERJİ KAYNAKLARI GEREKSE BARIŞIN KENDİSİ HERKESE REFAH GETİRİR. BİZ, NE DOĞU AKDENİZ'DE NE EGE'DE GERİLİM İSTEMİYORUZ. BÜTÜN SORUNLARI KONUŞARAK, GÖZ GÖZE BAKARAK, ANLAŞARAK ÇÖZEBİLİRİZ. GÖRÜŞ AYRILIKLARIMIZI OLDUĞU ZAMAN PARANTEZE ALIP YOLUMUZA DEVAM EDEBİLİRİZ"
Türkiye Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kıbrıs sorununda Sayın Venizelos'un, Sayın Samaras'ın söylediği gibi sorunun bir an önce çözülmesi, hem Kıbrıs'taki iki tarafa hem de Türkiye ve Yunanistan'a büyük kazanç sağlayacaktır. Gerek oradaki enerji kaynakları, gerekse barışın kendisi herkese refah getirir. Biz, ne Doğu Akdeniz'de ne Ege'de gerilim istemiyoruz. Bütün sorunları konuşarak, göz göze bakarak, anlaşarak çözebiliriz. Görüş ayrılıklarımızı olduğu zaman paranteze alıp yolumuza devam edebiliriz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, Yunanistan'ın başkenti Atina'daki Hilton Otel'de düzenlenen Türk-Yunan İş Forumu'nun kapanışında konuştu.
Davutoğlu, Türkiye ile Yunanistan arasında farklı görüşlere sahip olunan hususlar olduğunu belirterek, "Her ülke arasında olabilecek farklılıklar var" dedi.
Ege konusunda ikili ilişkileri geliştirmek için kararlar aldıklarını ve bunları devam ettireceklerini anlatan Davutoğlu, "Kıbrıs sorununda Sayın Venizelos'un, Sayın Samaras'ın söylediği gibi sorunun bir an önce çözülmesi, hem Kıbrıs'taki iki tarafa hem de Türkiye ve Yunanistan'a büyük kazanç sağlayacaktır. Gerek oradaki enerji kaynakları gerekse barışın kendisi herkese refah getirir. Biz, ne Doğu Akdeniz'de ne Ege'de gerilim istemiyoruz. Bütün sorunları konuşarak, göz göze bakarak, anlaşarak çözebiliriz. Görüş ayrılıklarımızı olduğu zaman paranteze alıp yolumuza devam edebiliriz" diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiades'e sağlık temennisinde bulunan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İnşallah en kısa zamanda önce kendi sağlığına kavuşur, bedeni sağlığına, sonra hep beraber Kıbrıs adasının siyasi sağlığı için birlikte çalışırız. Bu olduğunda görecektir ki Doğu Akdeniz, bir barış havzası olacak ama burada iradeyi güçlü olarak sergilemek lazım. Özetle Türkiye ile Yunanistan arasında herhangi bir gerilime sebep teşkil edecek bir husus yoktur. Bu konsey çalışmasıyla da hem halklarımıza hem bütün dünyaya artık işbirliği yapma zamanı. Dolayısıyla da iş adamlarının zamanı diye seslenmek istiyorum burada. Sizin devreye girmenizin tam vaktidir, değerli iş adamları. Siz, ne kadar çok devreye girerseniz, aradaki güven ilişkisi daha da artacaktır."
Yapılan anlaşmalarla iş adamlarının önünün açılması gerektiğini ifade eden Davutoğlu, son iki konsey toplantısında 47 anlaşma imzaladıklarına işaret etti. "Bütün Türk-Yunan ilişkileri tarihinde o vakte kadar 2010'a kadar 35 anlaşma vardı. İki toplantıda 47 anlaşma imzaladık" diyen Davutoğlu, yarın anlaşmaları tekrar gözden geçireceklerini ve bu anlaşmaların uygulanma düzeylerine göre bir sonraki toplantı için hazırlıklar yapacaklarını anlattı.
Davutoğlu, özellikle ticaret ve yatırıma imkan sağlayacak şekilde bürokrasinin azaltılması gerektiğini vurgulayarak, her iki ülkenin iş adamlarının karşılıklı ziyaretlerde, işbirliği çalışmalarında engelle karşılaşmamalarının önemine dikkati çekti. Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'de bir Yunanlı, Yunan Bankası, bir banka satın aldığında biz memnuniyet duyuyoruz. 'Yunan Finans sektörü Türkiye'yi işgal ediyor', diye düşünmeyiz. Aksine 'Dostluğumuz pekişiyor' diye düşünürüz. Artık ekonomik ilişkiler, barışın en önemli araçları. Ekonomik karşılıklı bağımlılık ne kadar artarsa çatışma ve gerilim ihtimali o kadar düşer. Onun için bırakalım Atina sokaklarında daha çok Türkçe konuşulsun. Daha çok turist gelsin, daha çok iş adamı gelsin. Nasıl olsa Atina sokağına ben çıktığımda dükkanların tabelaların sonunda oğlu diye soyadları bitiyor birçok yerde. Zaten birçok şeyi paylaşmışız geçmişte. Bırakalım daha çok Rum ve Yunan kökenli dostumuz İstanbul'a gelsin. İstanbul sokaklarında daha çok Rumca konuşulsun. Bundan hiç kimse tedirgin olmasın. Hep beraber birlikte bu coğrafyayı paylaşıyorsak ne Yunanistan'daki Türk iş adamlarının daha çok dolaşmasından ne de Türkiye'deki Yunanlı iş adamlarının daha çok gelmesinden kimse rahatsızlık duymasın. Bu tınılar, bu ortak dostluk sesleri her yerde yankılandığı zaman halklarımız geleceğe daha büyük bir ümitle, daha büyük bir perspektifle bakacaklar."
Bir milyona yakın Türk'ün Yunanistan'a turizm için geldiğini ve bundan büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Davutoğlu, bu sayının daha da artacağını belirtti. Davutoğlu, aynı şekilde Yunanistan'dan Türkiye'ye gelen turistlerin de dostluğu pekiştirdiğine inandıklarını vurguladı.
"HER İKİ ÜLKENİN EKONOMİLERİNE DE BÜYÜK KATKI YAPACAK"
Davutoğlu, iş dünyası için turizm, bankacılık, finans sektörü, gıda güvenliği ve ortak yapılacak projeler alanında çok ciddi potansiyel olduğuna işaret etti. Davutoğlu, "Ama bir başka alan daha var ki şu ana kadar zikredilmemiş ve iki güzel örneğini, birisi Katar'da, birisi Birleşik Arap Emirlikleri'nde olmak üzere, Türk ve Yunan şirketlerinin birlikte üçüncü ülkelerde çalışmalar yapması. Şu anda dünya ekonomisi büyük bir krizden geçerken şirketlerimizin oluşturacağı sinerji her iki ülkenin ekonomilerine de büyük katkı yapacaktır" diye konuştu.
Böylesi bir kriz döneminin aynı zamanda fırsat dönemi olduğuna dikkate çeken Davutoğlu, şunları ifade etti:
"Hep beraber, birlikte tarihte birçok medeniyete ve hem deniz ticareti anlamında hem de İpek Yolu ticareti anlamında en canlı ekonomik havzalara sahip olmuş olan Türkiye ve Yunanistan coğrafyasını, tekrar barış coğrafyası yapmak durumundayız. Ve Sayın Samaras ile birlikte olmaktan büyük gurur duyduğum, TANAP'ın başlangıç adımının atıldığı Bakü toplantısından sonra kurulan TANAP-TAB birlikteliğiyle birlikte Hazar'dan Türkiye üzerinden Yunanistan'a, Yunanistan'dan Adriyatik'e giden köprü, doğalgaz hattı bir barış projesidir. Bunalımlarla anılan Balkanlar ve Kafkaslar coğrafyasını birleştiren bir barış projesidir. Türkiye ile Yunanistan'ın ve Azerbaycan'ın omuz omuza vererek gerçekleştirdiği bir barış projesidir."
"BARIŞTAN ZARAR EDEN ÜLKE GÖRÜLMEMİŞTİR"
Bir çağrıda daha bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Gelin Kıbrıs sorununu birlikte çözelim, adaya barış gelsin. Şimdi ihtilaf konusu olan Kıbrıs'ın iki halkın da üzerinde hak sahibi olduğu doğalgaz ve enerji kaynaklarını Türkiye üzerinden Yunanistan'a getirelim, hem Hazar'ı nasıl Türkiye üzerinden Yunanistan ve Adriyatik'e bağladıysak, Doğu Akdeniz'de de yine Türkiye üzerinden Yunanistan ve Adriyatik'e, Avrupa'ya bağlayalım" dedi.
Davutoğlu, bundan herkesin karlı çıkacağını, kimsenin zarar etmeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Barıştan zarar eden ülke görülmemiştir. Yeter ki barışı kurabilecek iradeye sahip vizyoner adımları atabilelim. Nihai kertede depremlerde geçmişte görüldüğü gibi, orman yangınlarında görüldüğü gibi başımıza bir felaket geldiğinde Yunanistan doğuya bakar 'Acaba Türkiye'den ne yardım gelebilir' diye, Türkiye batıya bakar 'Acaba Yunanistan'dan ne yardım gelebilir' diye. Biz ortak kaderin şekillendirdiği bir coğrafyada yan yana yaşayan ve köklü tarihi geçmişe sahip milletler olarak geleceği de aynı bilinçle kurmak durumundayız. Bizim bugünkü ziyaretimiz ve siz iş adamlarının bugün gerçekleştirdikleri toplantılar böyle parlak bir geleceğin habercisi olacak gelişmelerdir."
Güncelleme Tarihi: 06 Aralık 2014, 11:03