banner564

Sinsi plan tutmadı

  Türkiye; mülteci konusunda dünyanın en cesur, en yardımsever, en başarılı, en fedakar ülkesi oldu...
  Yaklaşık 4 milyon kişiyi, tek kuruşluk yardım almadan barındıran bu ülkeye dünyanın, özellikle de Avrupa’nın teşekkür borcu vardır...
  Onlar; geçmişten, bugüne yapılan masraflara katkıda bulunmak yerine, bundan sonrası için 3 milyar Euro’luk bir kaynak ayırdılar...
  Bunu da şarta bağladılar...
  Türkiye, şartları kabul etti...
  Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde Yunanistan’daki mültecileri almaya başladı...
  Bunun ardından Avrupa Konseyi, Türkiye’ye vize serbestliği konusunu ele aldı...
  Türkiye komisyondan bir adım önde giderek, Kıbrıs Rum kesimi dahil AB üyesi tüm ülkelere vizeyi kaldırdığını açıkladı...
  Avrupa Konseyi de ‘Son 5 şartın yerine getirilmesi’ koşuluyla vize serbestliği konusunda Avrupa Parlamentosu’na tavsiyede bulundu...
  Kıbrıslı Rumlar, bu karar sonrasında Türk vatandaşlarının serbest dolaşımını gündemin ilk sıralarına taşıdı...
  Özellikle fanatik siyasiler, “80 milyona yakın Türk vatandaşına kapıları mı açıyoruz” diyerek, Anastasiadis hükümetini top atışına tuttu...
  Kuşkusuz bu atışlar karşısında birilerinin kahramanca açıklama yapması gerekiyordu...
  Dışişleri Bakanı Yannakis Kasulidis ve Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis bu görevi başarıyla yerine getirdi...
  Özellikle Kasulidis “Merak etmeyin kapılar açılmayacak... Çünkü Türkiye, AB’nin şart koştuğu diğer 5 koşulu yerine getiremez” dedi...
  Koşulların bir tanesi terörle ilgili uygulamalar, diğeri tüm AB üyesi ülkeler için ‘Geri Kabul Anlaşmasının’ uygulanmasıydı...

Çok tehlikeli bir oyun 
 
  AB’nin, Rum ve Yunanlılarla birlikte, Türkiye’ye karşı sinsi planları Kasulidis’in açıklamasıyla ortaya çıktı...
  Ne yazık ki; bugün oldu hiç kimse buna tepki göstermedi...
  Kasulidis “AB üyesi ülkelere yasa dışı yollardan girenlerin tümü çekilmelidir” diyerek, adada bulunan Türk vatandaşlarının da çekilmesinin şart olduğunu ima etti...
  Ama Türkiye bu oyuna gelmedi...
  Cumhurbaşkanı Erdoğan “Onlar yoluna, biz yolumuza”diyerek, AB’nin çirkin planlarını bertaraf etti...
  Kuşkusuz bu noktada, AB ile ilişkilerin gerilmesini endişeyle karşılayanlar da vardır...
  Mısır, Suriye, Irak, Libya, hatta Lübnan ve İsrail ile ilişkileri iyi gitmeyen Türkiye’nin, Rusya krizi sonrasında turizm ve ticarette gerilemesi üzücüdür...
  Bunu dile getirenler “Şimdi Avrupa ile de kapışırsak, durumumuz ne olacak?” diye sorabilirler...
  Ne var ki; Avrupa, Türkiye’ye muhtaç durumdadır...
  Sadece mülteci konusu bile Türkiye’nin olumsuz bir tavrı karşısında Avrupa’nın başına bela olur...
  Öyleyse kartlar eşit kullanılmalıdır...
  Türkiye 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor ve kapıları kilitli tutuyorsa; Avrupa Birliği de Rumları yanına alıp Türkiye’ye karşı sinsi oyunlar içine girmemelidir...
  Kıbrıs’ta çözüm mü isteniyor?..
  Biz buna varız...
  Ama teslim olmamak kaydıyla...
  Uzun yıllar burada yaşayan insanları geri gönderemeyiz...
  Türkiye’nin garantörlüğünü ortadan kaldıramayız...
  Hatta zayıflatacak değişimlere gidemeyiz...
  Kıbrıs’ta iki halk, iki ırk gerçeğini hiç kimse akıldan çıkarmamalıdır...
  Avrupa Birliği çözüm öncesinde Güney Kıbrıs’ın, Türkiye tarafından tanınması senaryolarıyla uğraşmak yerine; müzakerelerin bir an önce sonuçlanmasına destek vermelidir...
  Kıbrıslı Türklerin güvenlik endişelerini dikkate alarak, iki toplumun da eşit şartlarda yaşayacağı bir çözüme ulaşılması için Rum liderliğine baskı yapmalıdır...
  Aksi halde Türkiye-AB ilişkilerinde olduğu gibi, KKTC-Güney Kıbrıs ilişkileri için söyleyeceğimiz tek söz kalır:
  Onlar yoluna, biz yolumuza...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ayse Olay.
Ayse Olay. - 9 yıl Önce

Dilinize sağlık. Çok doğru. AB. Afedersiniz hem köpeği tok. Hem ekmeği bütün ister. Türkiye enayi mi. Evet siz yolunuza biz yolumuza. Cevap buydu.

banner608

banner474