banner564

Şartlar ve stratejik ortaklıklar

  Rum lideri Anastasiadis, İngiltere’nin saygın gazetelerinden Financial Times aracılığıyla Türkiye’ye ‘3 başlık’ altında çözüm şartlarını iletti...
  Birinci şart: Askerler hemen çekilsin...
  “Benim muhatabım Türkiye’dir” diyerek, Türk askerinin adadan derhal çekilmesini istedi...
  İkinci şart: Garantiler kaldırılsın...
  Anastasiadis, “Bunların artık modası geçmiştir”diyor...
  Ve Avrupalıların kulağına hoş gelen garantilerden söz ediyor...
  “Avrupa üyesi bir ülkeyi, üye olmayan bir devletin garanti etmesi olabilir mi?” diye soruyor...
 Onlar da hep birlikte “tabi ki olamaz” diyor...
  Kıbrıs’ta yaşayan 220 bin Türk’ün garanti ihtiyacı onları ilgilendirmez ki...
  Avrupa tümünü de koruyacak güçte değil mi?..
  Bosna-Hersek’teki korumayı bizlere unutturarak, bunu söylüyorlar...
  Neyse, geçelim 3’üncü şarta...
  Anastasiadis, “Yeterli oranda toprak tavizi istiyoruz” diyor...
  Bunu biraz açalım...
  Yaklaşık 100 bin Rum’un geri dönmesine olanak sağlayacak bir tavizden söz ediyor...
  Bunlar yerine getirilirse ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından garanti edilirse, 2016 içinde çözümün olabileceğini söylüyor...
  Zaten, sadece Türk askerinin çekilmesi halinde, toprak meselesini Rum mahkemelerinin kararları ve Rum askeri aracılığıyla kısa sürede çözme şansı vardır...
  Girne’de oturan Mustafa’nın kapısına dayanıp, mahkemenin tahliye emrini ve süngüyü gösterdiği zaman, Andreas eski evine girmiş olmaz mı?..
  Peki bu durumda evini tahliye eden Mustafa ne yapacak?..
  Gitsin Limasol’daki evinde yaşasın!..
  Evi yerinde duruyor mu?..
  Diyelim ki duruyor...
  Mustafa 42 yıl sonra binlerce Rum’un arasına döndüğünde nasıl yaşayacak?..
  Çocukları hangi okula gidecek?..
  Kendisi ne iş yapacak?..
  Avrupalıların şarap şişelerinde böylesi bir tarif bulamazsınız...

Ne büyük taktik!
  Rumlar propaganda konusunda gerçekten dünya liderliğine aday olabilecek kadar başarılıdırlar...
  Bizimkiler ‘Barış dili’ diyerek, Rum gazetelerinde yazılanların dahi Türk halkına aktarılmasını önlemeye çalışıyorlar...
  Rumlar da bir taraftan ‘Türk askerinin hemen çekilmesi’ şartını önümüze koyarken, diğer yandan Yunanistan’ın da içinde olduğu ülkelerle ‘stratejik anlaşmalar’ yapıyorlar...
  İsrail ile hem askeri, hem de ekonomik açıdan birliktelik oluşturuyorlar...
  Bizdeki ‘barış dili’ uzmanları, Türkiye’nin getirdiği suyu Türk şirketlerinin yönetmesine karşı çıkarken, Rumlar, İsrail ile deniz altından gelecek elektrik bağlantısı kuruyor...
  Ve bu elektriği Girit üzerinden Yunanistan’a kadar götürme konusunda anlaşma yapıyor...
  En önemli toplantılardan biri de iki gün önce yapıldı...
  Anastasiadis’in; “Türk askeri çekilsin, barış gelsin” açıklamasının Financial Times gazetesinde yayınlandığı gün, Rum Savunma Bakanı Fokaidis, İsrail ve Yunanistan Savunma Bakanları ile bir araya geldi...
  Bu ay sonunda yapılacak 3’lü zirveye hazırlık niteliği taşıyan görüşmede ‘stratejik ortaklığın’ detayları ele alındı...
  ‘Doğu Akdeniz’in güvenliğini sağlama’ konusundaki uzlaşıları değerlendirdi...
  Ne mükemmel bir anlaşma değil mi?..
  Türkiye’ye “1960’taki haklarını terk et ve Doğu Akdeniz’den çekil” diyorlar...
  Perde gerisinde Doğu Akdeniz’i Yunanistan ve İsrail ile paylaşıyorlar...
  Eğer bu kadar tehlikeli bir oyunu dahi göremiyorsak...
  Yazıklar olsun...
  Binlerce kez yazıklar olsun...
  Bunun görmezden gelinmesi; Kıbrıslı Türklerin hak ve çıkarlarından, güvenlik endişelerinden vazgeçtim...
  Türkiye’nin hayati çıkarları açısından bir intihardır...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Aytaç Ali BAKLACI
Aytaç Ali BAKLACI - 9 yıl Önce

anastasiadis'in bizimle değil tc ile muhatab olmak istemesi bile bizimle eşit hissetmediklerinin direk göstergesidir...

banner471

banner474