Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerin ‘mercek altına alındığı’ iddia ediliyor…
Güzelyurt’taki Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nin sahipleri ‘sahtelik ve vurgun’ ihbarı yapmasaydı, bugün bu konuları konuşur olmayacaktık…
Güzelyurt’taki üniversite skandalı sonrasında artık diğerleriyle ilgili soruşturma soruları gündeme gelmeye başladı…
YÖK’ten esinlenerek kurulan YÖDAK’ın 6 veya 8 kişilik kadrosuyla bu kadar çok üniversitenin denetlenebilmesi mümkün değildir…
Eğitim Bakanlığı’nın ‘konu dışında’ tutulması ise akıl almaz bir durumdur…
Esas skandalı burada aramak lazım…
“Biz YÖDAK’ı kurduk, üniversiteler onun sorumluluğundadır” diyerek, eğitimle ilgili bakanlığın dışta tutulması kabul edilemez…
Öncelikle meseleye buradan başlamak lazım…
İkinci önemli sorun…
YÖK’ün onaylamadığı fakültelere öğrenci alımı ve sözde eğitim devam ediyor…
Türkiye’nin dahi tanımadığı KKTC’deki bir tıp fakültesinden mezun olanlara nasıl ‘doktorluk’ unvanı vereceksiniz?..
Ve o doktorluk unvanı ne işe yarayacak?..
Resmen gençlerin geleceğiyle oynanıyor…
Ve bu sahteliği herkes uzaktan seyrediyor…
Hiç kimse bu sahtelik karşısında önlem almayı düşünmüyor…
Eğitim Bakanlığı, üniversitelerin kontenjanlarına da karışmıyor…
Memlekette avukat, eczacı, iletişimci, işletmeci, beden hocası ve daha birçok alanda patlama yaşandığı halde bakanlık üniversitelere “şu bölümlere şu kadar süreyle KKTC vatandaşı öğrenci almayacaksınız” diyemiyor…
YÖDAK da topu üniversitelere atıyor ve “kontenjanları her üniversite kendisi belirliyor” diyerek işin içinden çıkmaya çalışıyor…
Kabul edelim ki; böylesi bir eğitim sisteminin ne okuyana, ne de ileriki yıllarda okutana faydası olmayacak…
Şiddeti merak konusu
Şimdi gelelim YÖDAK Başkanı’nın açıklamasına…
Gazeteci Cenk Mutluyakalı’ya yaptığı açıklamada ‘yakın bir zamanda önemli bir sarsıntı olacağını’ söylemiş…
Haftalardır konuşulanların ileriye götürüleceği mesajını veriyor…
Ancak detaydan kaçınılıyor…
Bu açıklama sonrasında siyasi çevrelerden ciddi baskılar görmüş olabilir…
Ne var ki; Güzelyurt’taki Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde olduğu gibi, diğerleriyle ilgili yine uzaktan komuta yöntemi kullanılacak…
Eğer Türkiye’de ‘sahte diplomalı’ yöneticiler, siyasiler varsa ‘ki varlığından söz ediliyor’; onardan sadece bir tanesinin konuşması sonrasında ‘sarsıntının’ meydana gelmesi muhtemeldir…
Kuzey Kıbrıs bugüne kadar birçok konuda ‘çiftlik gibi’ yönetildi…
İşe göre adam yerine, adama göre iş ayarlandı…
Devlet kaynakları yağmalandı…
YÖK’ün onay vermediği fakültelerin açılmasına göz yumularak gençlerin geleceği çalındı…
Ülke eğitiminde kalite dibe vurdu…
Görünen o ki; sarsıntı sadece eğitim alanında olmayacak…
Ülkenin bu hale getirilmesi gerçekten çok üzücü…
ÜRETİM ‘ İHRACAT ‘ TURİZM ‘ KTHY gibi gitti !
EĞİTİM ve İNŞAAT sektörlerimizin de içine yaptık ve gitmesi de Eli Kulağında !
BEGINNING OF THE END FOR TRNC !