Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras, önceki gün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Galler’de 50 dakika süren bir görüşme yaptı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmenin başlangıcında iki komşu ülkenin dostluk ilişkilerinin önemine dikkat çekti ve daha fazla işbirliği arzularını dile getidi...
Ayrıca Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında kendisini arayan ilk devlet yetkilileinden biri olduğu için Samaras’a teşekkür etti...
Yunanistan Başbakanı, bu kadar sıcak bir mesaj sonrasında konuşmasına Ege’deki ihlal iddialarından başlayıp, Kıbrıs’a geçti...
Erdoğan’ın KKTC ziyaretini ve ziyaret sırasında söylediklerini sert ifadelerle eleştirerek, bir de tehdit salladı:
“Muhatabınız olan ülke bir AB üyesidir...”
İyi güzel de Sayın Erdoğan’ın hangi sıfatla adaya geldiğini niye gözden kaçırıyorsunuz?..
Erdoğan, Kıbrıs’ın garantör ülkelerinden birinin Cumhurbaşkanı değil midir?..
Rusya Devlet Başkanı, ABD Başkan Yardımcısı, İngiltere Savunma Bakanı, İsrail, Mısır, Kuveyt ve diğer ülkelerin bakanları adanın güneyini ziyaret edebilir de, garantör bir ülkenin Cumhurbaşkanı kuzey kesimini ziyaret edemez mi?..
Bu nasıl bir mantık?..
Bu nasıl bir siyaset ahlakı?..
Anastasiadis’in sözcüsü oldu
Yunanistan Başbakanı “Anavatanlar olarak, iki toplumun liderleini de aramıza alarak, bu sorunu artık çözelim” deseydi, Cumhurbaşkanı Erdoğan anında buna “evet” diyecekti...
Ama öyle yapmadı...
“Biz, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in tezlerini destekliyoruz” dedi...
Öyleyse Erdoğan da KKTC’nin tezlerini destekliyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, parmağının arkasına saklanmak yerine, Yunanistan Başbakanı’na ‘iki kurucu devlete dayalı’ bir çözümden söz etti...
Yuanistan Başbakanı buna da tepki gösterdi...
AB hukukuna dayalı bir çözüm istediklerini söyledi...
AB hukuku derken, bunun ne anlamda söylediğine bakmak gerekiyor:
Kıbrıs Cumhuriyeti (yani Güney Kıbrıs) AB üyesi bir ülke...
Bu ülkenin yarısı ‘işgal’ (!) altında...
Öyleyse siz askerlerinizi ve göçmenlerinizi geri çekin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin işgali sona ersin...
O zaman ortada herhangi bir soun kalmaz!..
Kendini kurnaz zannediyor
Rum liderliği gibi Yunanistan Başbakanı Samaras da kendini dünyanın en kurnaz adamı görüyor...
Kıbrıslı Türklerin 1963-74 yılları arasında yaşadıklarını, daha doğrusu EOKA’nın yaşattıklarını unutalım...
15 Temmuz 1974 Yunan darbesindeki ana hedefi de unutalım...
Yarım asır öncesinde terk etmek zorunda bırakıldığımız, yerle bir edilen ev ve köylerimizi de unutalım...
Kıbrıs Cumhuriyetini silah zoruyla yıkmış olmaları nedeniyle, mecbur kaldığımız için oluşturduğumuz kendi devletimizi, kurum ve kuruluşlarımızı da yıkalım...
Türk askerini göndererek, eskisi gibi savunmasız bir şekilde kalalım...
Va boş tencelerle Anastasiadis’in kapısına dayanıp “Allah rızası için bir lokma yemek” diyelim...
Olacak şey mi Allah aşkına?..
Sayın Erdoğan böylesi bir beklentiye olumlu kaşılık verebilir mi?
Anadolu halkı, Kıbrıslı Türkler buna “evet” diyebilir mi?..
Elbette diyemez...
Yunanistan Başbakanı, görüşmenin sonunda toplantıyı şu sözlerle terk etti:
“Gerçek bir sorun ve gerçek görüş ayrılıkları var...”
Günaydın!..
Galimera!..
Good morning!..