banner564

Salı sallanır ve Guterres’in mektubu

Salı günü bizler için önemli bir gün. Bir yandan Sayın Ersin Tatar ile Sayın Anastasiadis iki toplum lideri olarak ilk buluşmalarını yapacak. Öte yandan iktidarın büyük ortağı UBP’nin Kurultay sonucuna göre seçimden ikinci çıkan Sayın Hasan Taçoy kararını açıklayacak. Buna göre ya ikinci tura gidilecek ya da Sayın Faiz Sucuoğlu Başkan olarak Hükümeti kurma görevi alacak.
Salı günü iki liderin ilk buluşması gerçekleşecek. Her iki tarafın pandemi ile birlikte gelişen ve dünyadaki ekonomik krizle de derinleşen ekonomik sorunlarının doruğa çıktığı ve Ege ile Doğu Akdeniz’de çok yönlü askeri, siyasi kriz ile gerilimin yükseldiği bir zamanda bu buluşma önemlidir. 
Bu nedenle bir halk deyimimiz var. “Salı sallanır” der. Deyimde olduğu gibi ekonomik, siyasi ve toplumsal varlığımız açısından sallantıda iken bu iki olayı salı günü yaşayacağız. Kuşkusuz salıdan sonra sallantıdaki sarkacın hızına etki edecek bir başka olay da, ABD seçim sonuçları olacak. Biden mi Trump mı? Elbette ki kim seçilirse seçilsin ABD çıkarları ikisi için de esastır. Ama buna bakışta hiç fark yok demek de mümkün değil. Çünkü bu çıkarlarla ilgili olarak bu adayların, yol ve metotları farklıdır. Bu farklarda bizim gibi stratejik yerlerde bulunan ülkelerin toplumsal ve siyasal yaşamlarında hayati etki yapacak gelişmeleri tetikler. Bu dış faktörler iç faktörlere de etki eder.
Bu nedenle iki liderin buluşması önemli. Ancak bunun kadar önemli olan husus, BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in bu buluşma öncesi Sayın Anastasiadis’in yolladığı mektuba verdiği cevapta yer almaktadır.  Çünkü Sayın Genel Sekreter mektubunda, beklentisini net olarak ifade etti. Birine hitaben yazdıkları, gerçekte iki tarafa da beklentisini söylemek oldu. Duruşunun Berlin Zirvesinde iki tarafla mutabakata vardığı hususlar olduğunu net olarak duyurdu. 
Bununla Sayın Anastasiadis’e net olarak verdiği mesaj, Crans Montana zirvesini çıkmaza sokan siyasi eşitlik tartışmasında kendisinin, daha önceki mutabakatlar ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarına bağlı olduğudur. Sayın Anastasiadis’e buna bağlılığını kesin olarak netleştir mesajını verdi. 
Bu mektupta Sayın Tatar’ın şahsında ise, “Türk Tarafına” da ciddi bir mesaj var. Crans Montana sonrası, “Türk Tarafında” gündeme getirilen BM Parametreleri dışında bir müzakere sürecine kapalı olduğunu net olarak ifade etti. Dolayısı ile “Salı sallanır” halk deyişinde olduğu gibi salı günü masaya asılacak olan “görüşme sarkacını”, BM Genel Sekreteri bu temellerde sallanmaya bırakacağı mesajını o mektupla verdi. Bundan sonra Sayın Anastasiadis sallanmayı azaltmak için dünden üç kat daha fazla siyasi eşitlik ve iki bölgelilik konusunda inandırıcı olmak zorundadır. Sayın Tatar’ın şahsında da “Türk Tarafı” da BM Parametrelerine dayalı arayış içinde olduğunu dair inandırıcı olmak zorundadır.
Salı günü Meclisin birinci partisi UBP’nin Kurultayından eğer ikinci gelen Sayın Taçoy, “Adaylıktan çekildim” derse; iç siyasetin hükümet meselesi ile ilgili sarkacın sallanmasındaki salınım hızı, biraz düşecek ve nasıl bir hükümet meselesine dönük salınım başlayacak.
Ama ne isterse olsun ekonomik krizin derinleştiği; Sterlinin 11 TL ve Euro’nun 10 TL sınırından “su içmeye” başladığı; pandeminin tetiklediği ve evrensel temellerde de tetikleyeceği açık olan ekonomik kriz şartlarında, kriz sarkacı ivme kazanacak ve sallanması daha da artacak.  
Salı sonrası sallanmaya her açıdan devam edeceğiz. İki liderin buluşması sonrası iki taraftan kim, sallanmasını; BM Güvenlik Konseyi ile tokuşarak mı? Yoksa dişlileri uyumla değerlendirerek durdurmaya mı yönelecek? Bu hal, zamanla belli olacak. İçte ise sonuç ne isterse olsun, ekonomik krizin yol açtığı büyük dalgalar eşliğinde ciddi sarsıntılar içinde sallanmaya devam edeceğiz.

YORUM EKLE

banner608

banner474