banner564

Saklı olan açıkta

 Bakanlar Kurulu önemli toplantı yapılacağı söylemi ile toplandı. Toplantı sonrası kısmi sokağa çıkma yasağı, kamu çalışanlarına 3 ay süre ile HP ödeneğinin ertelenmesi gibi kararlar açıklandı.
Kararı açıklayan Başbakan Sayın Saner, “Kapanma kararını saklı tutarak, ciddi kararlar ürettik” dedi. Ancak iki saat sonra, Sağlık Üst Kurulu’nun açıklaması geldi. Bu Mart 2020’deki kapanma kararlarının benzeri idi. Şimdi halk ve kolluk güçleri hangi karara uyacak?
Polis Genel Müdürlüğü Bakanlar Kurulu’nun kararına uyacağını söyledi. Ancak Bulaşıcı Hastalıklar Yasasına göre yetki Sağlık Üst Kuruluna aittir. Ayrıca açık ve kesin olan bir şey var, Sağlık Üst Kurulu’nun salgın döneminde kararları esastır. Hatta söz konusu kararları Resmi Gazetede ilan etme görevi ve yükümlülüğü, Sağlık Bakanına aittir. Ama devletin Kolluk Gücü olan Polis Müdürlüğü “Biz Bakanlar Kurulu Kararına” bakarız diyecek. Polis bile ne yapacağına karar veremiyor. Bakanlar Kurulu kararına uyması yasaya aykırı; Sağlık Üst Kurulu’nun Kararına uyması ise Bakanlar Kurulunu iplememesi demek oluyor. Tam keşmekeş…
Bu nasıl iş? Bunu da kim yapıyor? Gece gündüz, devlet güzellemesi yapan ve her farklı görüşten insanı ve tüzel kişiyi, “devleti istemeyenler” olarak tanımlamayı marifet sayanlar. 
Peki bu keşmekeşe yol açanlar; duvara vuran esnaf, sanayici, tarımcı, turizmci ve burada çalışan insanlar için ne öngörüyor? Pahalılıktan alım gücü düşen, kamu ve özel sektör çalışanlarının içine girdiği çıkmaz için ne düşünüyor? Döviz borcu ve TL borcu olan insanların ve kurumların, pahalılık ve ekonomik durgunluk içinde ödedikleri borç taksiti dışında kalan gelirlerinin de erimesi ile içine girdikleri çıkmaz için ne önlemleri var? Kocaman bir hiç. Ama gündeme yönetim kaosu giriyor. Belki de bu kaosu, esas gündem olan bunların ele alınmaması için yaratıyorlar. 
Alınan kararlardan biri önemli. Kamu görevlilerine, devlet ve sosyal sigorta emeklililerine, 3 aylık HP ödeneğini ötelemek. Zor yaşam koşullarında elbette ki bu karar, bu kesimlere bir darbedir. Ama özel sektör ile esnafın desteklenmesi içinde bu kesimlerin, bu zor zamanda ciddi bir özverisidir.
Ancak “hafızayı beşer nisyan ile maluldür” sözünü unutmadan, bir yıl evveli hatırlayalım. Kapanma içinde, kamu görevlilerinin maaşlarını %20 eksiltmek yolu ile kesinti yapılmıştı. Kamu çalışanları toplumsal dayanışma nedeni ile buna itiraz etmemişti. Üstelik kesintiyi bitir diye bir talepte yokken bu kaldırılmış ve kesinti de,  geri ver de denmeden, toplamı da kamu çalışanları ile emeklilere iade edilmişti. Ne için? Cumhurbaşkanlığı seçimi için. O kararı ve bugünkü kararı da alan aynı insanlar.  O zor dönemde ayrıca sırf oy için, 600 de ekstra istihdam kamuya yapılmıştı. Bu zor zamanda, oy için yapılan o istihdam yükü; artı, kamu çalışanlarından yapılan kesintinin geri iadesi ile Bütçede oluşan yük; özel sektör çalışanlarına gereken desteğin verilmesine engel oldu. 
Sonra yıl sonu nedeni ile enflasyon oranında harçları artırınca da “bunu kamu görevlilerinin maaş artışlarını karşılamak için yaptık” deyivermişti Başbakan. Şimdi enflasyon oranına göre harçlara artışa devam. Ama enflasyon oranına göre vermesi gereken HP’yi kamu çalışanları ile kamu ve sosyal sigorta emeklilerine vermeme doğru kararını aldı. O söz nedeniyle tüm bu kesimlere özür borcu var.
Ne acıdır ki büyük milli söz ifade edenler ülkeyi yönetemiyor. Bu karmaşayı yaşayanlar hala “seçim ve geçim” söylemi ile bu yönetilememeye onay mı verecekler? O zaman şikayet etmeyin.

YORUM EKLE

banner608

banner474