KOP nedir?..
Kıbrıs Futol Federasyonu...
Çok uzun yıllar önce Kıbrıslı Rumlar ve Türkler bu federasyon çatısı altındaydı...
Sonra ayrıldılar...
Nedenlerini bilenler, bilmeyenlere anlatmalıdır...
Rumların, Kıbrıslı Türklere yönelik kötü muamelesi, baskıları ve saldırıları ayrılığı zorunlu hale getirmişti...
Sonra Türkler kendi bölgelerinde Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu kurdular...
Bunun tarihçesini en iyi bilen insan, uzun yıllar federasyon başkanlığı yapan merhum Ahmet Sami Topçan’dı...
Topcan şimdi hayatta değildir...
Ancak bıraktığı eserler vardır...
Kaleme aldığı çok sayıda makalesisi veya gazetelerde yer alan demeçleri Futbol Federasyonu’nun arşivlerinde saklanıyor mu bilmiyorum...
Saklanıyorsa, onları dosyalardan çıkarıp, her fırsatta okumalı ve bilgilerden yararlanmalıdırlar...
Gençlere de ‘ayrılığın nedenlerini’ anlatmalıdırlar...
Şimdi gelelim yeniden bütünleşme girişimlerine...
Kıbrıs Rum liderliğinin 1974’ten beri yürüttüğü siyasertin özeti şöyledir:
“Kıbrıslı Türkler, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarını terk ettiler. İsteyenler geri dönebilirler...”
İşte bu siyasete aldanan Kıbrıslı Türkler, aylar öncesinde yeniden ‘birleşme’ adı altında KOP’a üyelik başvurusu yaptılar...
Kıbrıs sorununun çözümü öncesinde böylesi bir girişimin, siyasi arenadaki savaşımıza büyük zararlar vereceğini hiç kimse federasyon yetkililerine ve kulüp başkanlarına anlatamadı...
“Gideceğiz, yapacağız, birlerşeceğiz...”
Daha açıkçası “Rum federasyonuna yama olacağız” dediler...
Peki yama olduğunuzda ne değişecek?..
“Bizim gençlerimiz de dünyaya açılacak... Uluslararası müsabakalara katılacak...”
Peki nasıl olacak bu?..
KOP size şans verirse...
KOP Başkanı birkaç ay önce Rum basınında esas niyetini gayet net bir şekilde açıklamış, özetle şöyle demişti:
“Hiçbir şey değişmeyecek... Kıbrıslı Türklerin takımları Kıbrıs liginde olmayacak... Onlar kendi aralarında maç yapacaklar..”
Peki, Girne’ye gidip Türklerin maçlarını seyredecek misiniz?..
“Delimisiniz siz... Elbette gitmeyeceğim...”
Daha ne söylesin?
Gördünüz mü niyeti?..
Bizler gördük...
Fakat Futbol Federasyonu’nu yönetenler ve kulüplerin büyük bir çoğunluğu görmek istemedi...
“Yürüyün arkadaşlar, başaracağız” dediler...
FIFA yetkilileriyle görüşmelere de katıldılar...
Peki sonunda ne oldu?..
KOP Başkanı, Kıbrıslı Türklerle alay eden bir açıklama yaptı:
“Vallahi sizin 1955’teki başvurunuzu bulamadık be Hasan’lar...”
Bulamadın mı?..
Yani, o yıllarda bu ada toprakları üzerinde Kıbrıslı Türk yok muydu?..
Başvuru belgesini bulamamışsan, bu insanları ‘uzayda yaşayanlar’ sınıfına mı koyuyorsun?..
Başvuru yazısına bakmak şimdi mi aklına geldi?..
FIFA’ya giderken, ortak toplantılar yaparken, dosyaya bakmamış mıydın?..
İlahi Kostakis...
Dalga geçecek adam bulamadın mı güneyde?..
Neden hep bizimle dalga geçiyorsun?..
Londra’ya gitmemizi istedi
Kostakis, Kıbrıslı Türklere bir öneride bulundu...
O dönem Kıbrıs’ta İngiliz İdaresi vardı...
Gidin Londra’ya araştırın...
Belge bulursanız getirin, görüşelim...
Pişkinliğe bak...
Bizimkilere “Londra’ya gidip belge bulun be Hasan’lar” diyor...
Bence Londra’ya gidilmeli...
Hemen, şimdi...
Bakanlar Kurulu özel bir toplantı yaparak, tüm kulüp başkanlarının yer alacağı bir kafileyi, tüm masrafları karşılayarak Londra’ya göndermeli...
Bölgelere dağılmak suretiyle araştırma yapmaya başlasınlar...
Biri Tottenham’da, diğeri Harringay’de...
Biri Enfileld’de, diğeri Wood Green’de...
Araştırsınlar bakalım neler bulacaklar...
Kolay mı böylesi bir davayı kazanmak?..
Baksanıza, kulüp başkanlarının büyük bir çoğunluğu hala pes etmiş değil...
“Yok öyle vazgeçmek... Mücadeleye devam edeceğiz”diyorlar...
Hatta bazıları, mücadelenin şimdi başladığını söylüyor...
Katılmamak elde mi?..
Esas mücadele şimdi başladı...
Bir tanesi Hasan Başkan’ın en iyi sonucu alacağını söyledi hatta...
Kesinlikle öyle...
Kotsakis de kim?..
KOP da kim?..
Onlar bizim savaş yöntemlerimizden ne anlarlar?..
Bir kazan kuru fasulye sonrasında bakın neler olur...
Sıkıysa çıksınlar karşımıza...
Gazın en şiddetlisi ile top doksandan filelerde...
Pes etmeyin arkadaşlar...
Devam edin...
Haydi rast getire...
