banner564

Önemli olan ucuzluk yaratmak

  Hükümet, asgari ücreti brüt  bin 675 liraya çıkardı...
  İşveren tarafına bakarsanız “daha fazlasını zaten veremezdik” diyor...
  İşçiye sorarsanız bu para ile geçinemediğini söylüyor...
  Aslında bu küçük ülkenin en kötü yanlarından biri pahalı oluşudur...
   Eti, tavuğu, sebzesi, meyvesi, günlük tüketim maddeleri birçok ülkeden daha pahalıdır...
   Önemli olan; ülkeyi yönetenlerin de bu gerçeği görmesi ve fiyatları aşağı çekecek, ucuzluk yaratacak önlemleri alabilmesidir...
   Bunu becermek hiç de zor değildir...
   Tarladan çıkışı bir TL olan sebzeyi, marketlerde 4 liraya alıyorsanız, burada bir sorun var demektir...
   Yine, Güney Kıbrıs’ta 3 TL’ye satılan bir tüketim maddesini, kuzeyde 5 veya 6 liraya almak zorunda kalıyorsanız, ithal ürünlerde uygulanan fonlara ve vergilere bakmalısınız...
   Efendim, fon ve gümrük vergisi olmazsa devlet nereden gelir sağlayacak?..
   Memur maaşlarını nasıl ödeyecek?..
   Bu noktada, diğer ülkelerin yaptıklarına bakarsınız...
   Yanı başınızdaki Güney Kıbrıs, Avrupa ülkelerinden ithal edilen ürünlerden vergi almıyor...
   Fakat devlet gümrüklerden kaybettiğini başka şekilde dengeliyor...
  
Bilinenler gizleniyor
   Herkesin bildiği bazı gerçekler vardır...
   Adamın biri biniyor uçağa gidiyor İstanbul’a...
   Dolduruyor bavulları ve bir kuruş ödemeden ülkeye sokuyor...
   Diğer satıcı ise, malını sipariş veriyor, sonra gümrükten ‘vergisini ödeyerek’ çekiyor...
   İkisinin maliyeti arasında ciddi farklılıklar oluşuyor...
   Bu durumda, bavulcu ile yasal ithalatçı nasıl rekabet yapacak?..
   Bavulcu, daha maç başlamadan hükmen galip durumdadır...
   Yine, binlerce insanın güneye giderek alış-veriş yaptığını biliyorsunuz...
   Hatta öyle bir noktaya gelindi ki; bazı ürünleri güneyden almaya mecbur kalıyorsunuz...
   En başta süt ve süt ürünleri...
   Ekmek ve sebze...
   Neden?..
   Onlarda hellim yüzde yüz süt ile üretiliyor...
   Bizde birçok üretici süt tozu kullanıyor...
   Onlarda sebzeler ‘içilebilir su ile’ bizde ise ‘kullanılması sakıncalı’ sularla üretiliyor...
   Ama bazı ürünler varır ki; kuzeyden daha ucuz...
   Ve geçim sıkıntısı çeken insanlar malın ucuzunu arayıp, buluyor...
   Öyleyse; KKTC’yi yönetenlerin temel görevi bu ülkeyi bir an önce ucuzlatmaktır...
   Vergi, fon, stopaj, KDV, hammaliye, gümrükleme, navlun, fazla mesai ücreti denilerek, yasal yoldan ithal edilen ürünlere yüzde 30’un üzerine bir maliyet biniyor...
   Ve bu şekilde KKTC Avrupa’nın en pahalı ülkelerinden biri haline geliyor...
Diğer faktörler
   Rum tarafı, hergün Londra’ya taze sebze ihraç ediyor...
   Gidin Rum ve Türk marketlerine, güneyden getirilen her türlü günlük sebzeyi çok uygun fiyatla alabilirsiniz...
   Peki bunu nasıl başarıyorlar?..
   Elbette kargo ücretlerinin ve kar marjının düşüklüğü sayesinde...
   KKTC’nin, Londra’ya günlük sebze ihraç etmesini bir kenara bırakalım...
   İthalatta uygulanan navlun fiyatları çok yüksek...
   Türkiye’den getirilen ürünler için dahi yüksek bedel ödeniyor...
   Haberleşme deseniz, inanılmaz derecede pahalı...
   Elektrik de öyle...
   Ve tüm bunlar birleşince ortaya yüksek bir maliyet çıkıyor...
   Asgari ücretli insanlar işte bu yüzden geçinemiyor...
   Devlet; asgari ücreti yılda iki kez yükseltse dahi pahalılık önlenmediği sürece, bu insanların yaşam koşulları iyileşemez...
   Ayrıca her maaş artışı da maliyetlere yansıtılır ve bir şekilde vatandaşların cebinden geri alınır...
   Çare; kuzeyi ucuzlatmaktır...
   Merhum Turgut Özal, yıllar önce KKTC için ‘Açık Pazar’ önermişti...
   Kısır çekişmelerden öteye gidemeyen bizdeki siyaset bu öneriye sahip çıkmadığı için,bugün en pahalı ülke haline geldik...
   Hiç olmazsa bundan sonrası için Ankara ile istişare halinde yeni bir sayfa açılmalı...
   Ve burası ‘ucuzluk cennetine’ dönüştürülmelidir...   
YORUM EKLE

banner608

banner474