Kuzey Kıbrıs’ın öncelikli sorunlarını biliyoruz…
Siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin üst düzeydeki temsilcileri de biliyor…
Öyleyse ‘iyi niyetli’ davranışlar sergileyerek, bu sorunların çözümü yönünde hızlı adımların atılması kaçınılmazdır…
İyi yönde atılan her adıma destek olmak görevimizdir…
Yanlışlar karşısında ise uyarıcı görevimizi yapmaya devam edeceğiz…
Ülkenin şu an için en önemli sorunu ekonomidir…
Aşırı derecede pahalılık, bitmek bilmeyen elektrik kesintileri ve ana tüketim maddelerine getirilen anormal artışlar herkesi rahatsız ediyor…
Asgari ücretin 32 bin lira olduğu Güney Kıbrıs’ta salatalığın kilosu 18 liraya satılırken, yarı maaş alan kuzeydeki insanlar neden 50 TL ödemek zorunda kalıyor?..
Basit bir örnekten yola çıkarak daha birçok gıda çeşidini örnek olarak sıralayabiliriz…
Ama buna gerek yoktur…
Mesele arz ve talep meselesidir…
Yerli üretim yetmiyorsa ithal yolunu açıp, piyasayı ucuzlatacaksınız…
İkinci önemli sorun ise sağlıkta yaşadıklarımızdır…
Acilen modern bir hastaneye, uzman doktor ve hasta bakıcılara ihtiyaç vardır…
Devlet, hasta hakları konusunda AB ile uyum içinde yeni bir sayfa açmalıdır…
Hasta olan vatandaşlar hastane kapılarında süründürülmemelidir…
İlaç eksikleri acilen giderilmelidir…
Adli suçlarda patlama
Bir başka önemli sorun giderek artan adli suçlardır…
Başta uyuşturucu belası…
Öyleyse; halkı huzursuz eden olayların üzerine gitmek, katı kurallar uygulamak son derece önemlidir…
Üç yıl, 5 yıl önce vatandaş olmuşsa bile hiç kimsenin bu ülkede şiddete yönelme, insanlara ölüm korkusu verme hakkı yoktur…
Hele bazıları kendi eşlerine veya aile yakınlarına karşı dahi şiddet kullanıyor, ölüm tehditleri yapıyorsa; deport kuralları uygulamaya geçirilmelidir…
Sonradan vatandaş olmuşsa bile, bu hakkı elinden alınmalıdır…
Bir turizm ve eğitim adası olan ülkemizde suç makinelerine ihtiyacımız yoktur…
Şiddete yönelen ve bunu gittikçe yaygınlaştıran insanlara karşı en katı kurallar uygulanmalıdır…
Halka güven verebilmek için polisin sayısı artırılmalı, bırakın ana yollarda ve kent içlerinde dolaşmayı; sokak sokak devriyeler yapılmalıdır…
Devlet böylesi bir adım atarak “ben buradayım, halkı korumak için varım” mesajını vermelidir…
Caydırıcı bir polis gücümüz ve caydırıcı yasalarınız yoksa; bugün yaşananlar, bir yıl sonrasında bile ikiye katlanabilir ve bu ülkede ne turizm gelişir, ne de güvenlik altında bir eğitim uygulaması sürdürülebilir…
İşin şakası yoktur…
Polis sayısı derhal artırılmalı, ceza yasaları gözden geçirilmelidir…
Komik cezalar öngören eskimiş yasalar ivedilikle değiştirilmelidir…
Kıbrıslı Türkler Yönetilemeyip Geri kalmışlığın Bedelini katmerlenerek her geçen gün maalesef ödemektedir Devlet edenlerimiz onayı ile de Dünyanın gözü önünde Çalıp Sattığımız Rum Mallarının da Bedelini ağır bir şekilde ödeyeceğimiz Kesindir , Tüm Sektörleri ve Ekonomimizi Batırdığımız gibi İnşaat Sektörümüzü de batırmaya maalesef almak kaldı
Anavatan Turkiye Yasal olarak Garantörlük hakkını kullanarak Barış harekatının gerçekleştirmiştir ‘ Fakat Türkiye Bizlere Rum Mülklerini Yağmalayıp Dünyanın gözü önünde Gayriyasal SATINIZ katiyen dememiştir ! Uluslararası Hukukun bir Parçası olan Türkiye’nin de yardımları ile Elimize verilen TMK neden çalıştıramak istemiyoruz acaba ? Yıllardır İşlediğimiz suçun bedelini neden kurtarıcımız Türkiye’ye Tazminatlarla ödetelim ki ?
Kırk yılda Kurduğumuz KKTCyi yüzümüze gözümüze bulaştırdığımızı Bizden başka bilmeyen kalmadı ! Yönetimsizlik ve Yatırımsızlıktan dökülen Devlet otoritesi olmayan Ben yaparım olur KKTC’sine Hangi TURİST veya YATIRIMCI gelmek istesin ki ? Pahalılık , işsizlik Gasp ve Hırsızlık ile Uyuşturucunun kol gezdiği KKTCyi getirdiğimiz noktada Bizlere Daha Beter Olunuz diyenlere Ne Diyebiliriz Ki ??