banner564

Olmayacak duaya âmin demezler

Nihayet Rum tarafının en ünlü siyasetçilerinden, DİSİ Başkanı Neofitu da patladı...
  Hemen her gün Türk askerini ve Türk garantilerini diline dolayan diğer Rum siyasi partilerine tepki gösteren Neofitu’nun söylediklerini birlikte okuyalım:
  “Garantilerin tasfiye edilmesini, Türk askerlerinin ve yerleşiklerin gitmesini, bütün göçmenlerin geri dönmesini ben de isterim. Ama bu tezlerle Kıbrıs sorununu diyalogla çözebileceğimizi mi düşünüyorsunuz? Elbette hayır. Ancak 4-5 partinin ağzına sakız yaptığı bu sözler her gün duyuluyor. İki bölgeli iki toplumlu federasyonu istemeyenler çıkıp söylesin. Bu federasyonda ırkçı unsurlar var diyoruz da, 1960 Anayasası’nda da var mıydı söylesinler.”
  Neofitu, bu açıklamasıyla hayal gören Rumlara, tüm göçmenlerin geri dönemeyeceğini, Türk askerinin tamamen çekilmiş olmayacağını ve garantilerin yok edilemeyeceğini söylemiş oldu...
  Ağzına sağlık...
  Eğer bizim içimizde de Türkiye’nin garantilerini istemeyen ve Rumların fanatikleriyle aynı dili konuşanlar varsa, bilsinler ki bu hayal hiçbir zaman gerçekleşmeyecek...
  Türkiye’nin; uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkının kaldırılması, Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin güvencesiz kalması demektir...
  Güvencesiz kalan insanlar, bir süre sonra kapılarında bombaların patladığını görürler...
  İstedikleri yerlere özgürce seyahat edemezler...
  Ve yaşam güvencesini kaybettikleri zaman ülkelerini terk etmek zorunda kalırlar...
  Bunun örneklerini yaşayan bir toplumuz...
  Türkiye’nin garantörlüğü olduğu halde, 1963-1974 yıllarındaki saldırılar yüzünden on binlerce insanımız ülkeyi terk etmek zorunda kaldı...
  Yaşadığımız acı gerçekleri unutamayız...
  Hiçbir toplum yaşadıklarını unutamaz...
  Unutmamalıdır da...
  Rumlarla yeniden birlikte yaşayacak olsak dahi ne bizler unutacağız, ne de onlar...
  Dünyada hiçbir millet, geçmişini unutturacak adımlar atmaz...
  Önemli olan geçmişi unutmadan, sağlam bir gelecek kurabilmektir...
  Bizim istediğimiz de Rumlarla bir daha çatışmayacak şekilde bir ortaklık kurmaktır...
  Her iki toplum da karşılıklı saygı ve anlayış içerisinde bir ortaklık kurabilirse, bu adada silahlanma yarışı sona erer...
  Kuramazlarsa; ada bölünmüş kalır ve silahlanma yarışı devam eder...

Türkiye boğazına ip asar mı?
  Kıbrıslı Rum fanatiklerin, Yunanistan’daki bazı fanatiklerin de desteğini alarak ‘garantörlüğü’ tamamen ortadan kaldırma gayretleri aslında derin bir kuyuya taş atmaktan başka bir şey değildir...
  Müzakerelerin devam ettiği bir dönemde, Türkiye ile dost olmayan Mısır’ı ve Yunanistan’ı yanına alarak ‘stratejik anlaşmalar’ imzalayacaksın...
  Benzeri anlaşmayı İsrail’le de yapacaksın...
  Ve üçüncü adımda Ürdün’le hareket edeceksin...
  Bu şekilde Doğu Akdeniz’de Rum-Yunan egemenliğini sağlayacak hesaplar yapacaksın...
  Sonra dönüp Türkiye’ye “Sen uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarını terk et ve Kıbrıs’tan tamamen çekil” diyeceksin...
  Bunun daha açık bir ifadeyle tanımı “Ey Türk kendi ipini boğazına geçir” demektir...
  İpi boğazına geçirip intihar et...
  Çünkü bu garantörlük sona erdiği gün senin yolcu gemilerin dahi Mersin’den, Kıbrıs’a doğru yol alamayacak...
  İpi boğazına geçir ki; bir daha sesin çıkmasın...
  Bunu kim diyor?..
  Ekonomik açıdan batmış olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs...
  Türkiye böylesi bir intiharı göze alabilir mi?..
  Aldırırlar mı?..
  Bunu asla yapamaz...
  Sevindirici olan şu ki; Rum siyasileri arasında Neofitu gibi gerçekleri görebilenler de çıkabiliyor...
  Onlara ağızlarının payını vermiş oldu...
  Bizdekilere de ibret olsun...
YORUM EKLE
YORUMLAR
Aytaç Ali BAKLACI
Aytaç Ali BAKLACI - 9 yıl Önce

elinize sağlık sayın akar...

banner471

banner474