Kuzey Kıbrıs gerçekten garip bir yerdir…
Çevre konusuna önem vermeyen, güzel bir ülkeyi sürekli kirleten bir özelliğimiz vardır…
Dağları yol etme, kirli yakıtla elektrik üretme, pis atıkları denize verme, ormanları yakanları görmezden gelme, caydırıcı değil özendirici cezalarla durumu idare etme konusunda dünya şampiyonuyuz…
Hatta şampiyonların şampiyonuyuz…
Bir belediye başkanı “yolun ortasında kamyon dolusu çöp dökerseniz cezası 8 ya da 18 liradır” diyor, ama hiç kimse bunu düzeltme yönüne gitmiyor…
Peki ne yapılıyor?..
Hemen aktaralım…
Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı ‘çevre bilincini artırmak ve farkındalık yaratmak amacıyla’ Mayıs ayı boyunca “Sıfır Atık Çöp Toplama Maratonu” organize ediyor...
Farkındalık yaratmak güzel bir düşünce…
Kimler fark edecek çevrenin rezilliğini?..
Ödül kazanmak için çöp toplayanlar…
En fazla çöp toplayan birinci ekip gelecek…
En fazla geri dönüştürülebilen çöp toplayan ve en fazla cam toplayan ekipler ise diğer ödülleri alacak…
Farkındalık yaratmak için tüm vatandaşların bu etkinliğe katılmasını öneriyoruz…
İlki 4 Mayıs’ta Girne’de, sonrasında 11 Mayıs’ta Lefkoşa’da, 18 Mayıs’ta Mağusa’da ve 25 Mayıs’ta Güzelyurt-Lefke bölgelerinde yer alacak…
Hayırlı ve uğurlu olsun…
Temiz Ada’yı unutmayalım
Gazimağusa ve İskele’de uzun zamandan beri sahilleri, piknik alanlarını, ormanlık yerleri temizleyen bir ekip vardır…
Adı Temiz ada…
Haftada bir gün tamamına yakını yabancılardan oluşan bir ekip, bizim kirlettiğimiz yerleri temizliyor…
Aradan bir hafta geçince, o bölgelerde kirlilik daha da artıyor…
Demek ki; Temiz Ada’nın yaptıkları farkındalık yaratmıyor…
Gerçekten müthiş bir ülkeyiz…
Kafalar dinamo gibi ama sonuçlar çok kötü…
Halbuki; çevre temizliği için yapılması gerekenler bellidir:
Teknecik santraline filtre ve kirli yakıtla üretime son verme…
Beş parmakların oyulmasını yasaklama…
Çöpünü yola, sahile, ormana bırakanlara çok ağır ceza…
Gelişmiş kameralarla önemli alanları kontrol altına alma…
Tüm bölgelerde arıtma tesisi kurmak suretiyle pis suların denize akıtılmasını durdurma…
İnşaat atıklarını kaldırmayanlara ve ormanları yakanlara caydırıcı cezalar uygulama…
Ama bunlar ciddiyet ve cesaret isteyen işlerdir…
Para dağıtarak ‘şirin görünme’ ve bu şekilde ‘iş yapma’ farklı beceridir…
Şampiyonların şampiyonu KKTC…
Sonsuza dek birlikteyiz…
Sayın Akar, Kirli Atıkları Çevreye ve Denizlere vermemiz Ormanlarımızı Yakıp Çevremizi Talan Edip Dağlarımızı yok Etmemizin nedeni Altımızdaki Toprağın Bizin olmadığı değil de nedir yani ?
İnsan Malına Böyle mi Bakar ??
Hani TMK çalıştırıp Altımızdaki Toprağı Bizim yapacaktık ! Hani Şerefiye vergisi ile Gerçek Mal Sahibi Biz olacaktık ! Sonsuza dek dediğimiz KKTC bunudur yani ? Kuzey Kıbrıs’ta kurduğumuz yağma düzeni ile TMK çalıştırılmadan Brakın Mal Sahibi olmayı Kiraci bile olabilmemiz mümkün değildir ! Uluslararası Hukuk Kolunun bugün giremediği Kuzey Kıbrıs’ta Rum Mallarını Yakarız da Yıkarız ve SATARIZ da bizlere dur diyebilen mi var ! KKTC var oldukça bugün için niye yaşamayalım ki ? Gavurun Malını Kirletip Yakıp Yıkıp SATMAYA devam etmeyeceğiz de ne yapacağız yani AB Topağı imiş Rum Mülkleri imiş Bizlere vız gelir Malına geleni de Ayağından vururuz ‘Var Mı Bize Yan Bakan !
TRNC forever …