Her hükümet ve bakan değişiminde; kayıt dışı ekonomiden, özellikle de kaçak iş gücünden söz edilir…
Elde herhangi bir veri olmadığı halde yüzdelik de verilir…
Kimine göre; kayıt dışılık yüzde 40, kimine göre yüzde 45…
İyi güzel de; küçük bir ülkede kayıt dışılığının bu kadar yüksek olması normal mi?..
Değilse bunu kayıt altına almak için ne yapılıyor?..
Çalışma Bakanlığı’nın ‘denetleme memurları’, ada çapında denetim yapabilecek durumda mı?..
Eldeki personelle kapı kapı gezilemeyeceğine göre; bunun başka bir formülünü bulmak gerekiyor…
En önemlisi de caydırıcı cezalardır…
Kayıt dışı işçi çalıştırana siz ‘kapatma’ dahil ceza uygulayabilir misiniz?..
Bunu yapabilecek bir gücünüz var mıdır?..
Varsa buyurun yapın…
Yoksa, bu ülkenin ekonomisini düzeltme şansınız yoktur…
Devletin, kayıt dışılıktan kaybı büyüktür…
Bir de kira sözleşmeleri sorunu vardır…
Bu konuda bazı kurumlara mecburiyet getirilmediği için, evini kiraya verenlerin önemli bir kısmı vergi dairesine bildirimde bulunmuyor…
Üniversitelere kayıt yaptıran veya kaydını yenileyen öğrencilerden kira sözleşmesi talep edilirse; kayıt dışılığın önemli bir kısmı kayıt altına alınmış olur…
Sözleşmesini ibraz etmeyen öğrencinin okula kaydı yapılmadığı zaman, bu durum kiracı ile kiralayanı bildirime zorlar…
Kiracı öğrenci, mülk sahibinden sözleşme ister ve bunu vergi dairesine beyan eder…
Aynı şekilde çalışma izni yenilemesinde kira sözleşmesi şartı aranması son derece önemlidir…
Niyet olması halinde, kira kaçaklarının önemli bir kısmını kayıt altına almak ve devlet gelirlerini artırmak mümkündür…
Basit sorunların çözümünü dahi ‘parasızlık’ gerekçesiyle ertelemek veya Anavatan’dan yardım beklemek yerine; kendi gelirlerimizi artırarak ayakta durma iddiamızı güçlendirmeliyiz…
Ülkede para bolluğu olduğu halde devletin fakirlikten yakınması çok üzücüdür…
Her fırsatta ambargoları gündeme getirerek, sorunları bu nedene bağlamak artık inandırıcı değildir…
Kuzey Kıbrıs’a bugün dünyanın tüm ülkelerinden turist de geliyor, mal da geliyor…
Öyleyse; ana sorun bizlerdedir…
Bir yerlerden başlayarak, yanlışları düzeltmeliyiz…
Niyet varsa, başarmak zor değildir…
Reşat Akar beyefendi, göz bebeğimiz Metin Beyimizin sayfasında 8 Nisan tarihinde, paylaşılmış yazının tekrar paylaşılmasından hoşnutsuzluğumuzu dile getirmiştik. 15 Nisan tarihinde hiç yazı gelmedi. Yazının altındaki yorumları okumanızı, paylasmadiğiniz bir yazı paylaşmanızı, ilgilenmenizi bekliyoruz.