banner564

New York’ta yemek: sonuç yok ama yine de memnunuz!

Kimisi “en pahalı yemek” diyor; kimisi “Tatar ile olmaz” diye ekliyor. Geçmişteki müzakere süreçleri içinde bulunanlar, New York görüşmesinden “bir şey çıkmadığında” fikir birliği yapmış görünüyorlar. Tatar da tersini söylemiyor zaten… Hristodulidis de öyle…
Taraflar arasında uçurum olduğunun ifade edilmesi Tatar’ı memnun etmiş olabilir. Bu uçurumun kapatılması için bile olsa görüşmelere devam edilecek olması da Hristodulidis’in işine geliyor; O da memnun olmalıdır.
Görüşmelerin “gayrı resmi olarak” devam etmesinde anlaştılar ama katılımın nasıl olacağında anlaşamadılar. Tatar, Türkiye ve Yunanistan’ın katılmasından; Hristodulidis ise garantörlerin katılmasından söz ediyor. Birisi dörtlü diyor; diğeri beşli… Genel Sekreter’in açıklamasında ise “genişletilmiş formattan” söz edilmekle yetinildi… Bu farklılık daha önce de vardı; devam ediyor… Sıkıntı yok!
Yeni geçiş kapıları açılması için görüşmekten söz ediliyor ama bu görüşmelerden bir sonuç almak da kolay olmayacak. Türk tarafı Haspolat’ta bir kapı açılmasını ve ticari araç geçişlerinin buradan yapılmasını öneriyordu zaten. Rum tarafı, Türk tarafından yapılan ticareti kolaylaştırmak istemiyor ve buna karşı çıkıyor. Doğrudan karşı çıkmak yerine Rumların hareketlerini kolaylaştıracak başka kapılar açılmasını gündeme getirerek pazarlık yapmaya çalışıyor. Rumların açılmasını istediği kapılar askeri bölgeler engeline takılıyor… Haspolat’ta kapı açılmasını isteyenler, hem Rum tarafıyla hem de askeri makamlarla pazarlık yapmak zorunda… Kolay iş değil…
İlgili veya ilgisiz herkes New York görüşmesinden bir sonuç elde edilmediği konusunda hemfikir olsalar bile böyle bir görüşmenin olması tarafları yine de memnun etmiş olmalıdır.
Tatar, federasyon görüşmeden iş birliği görüşmesi yapmak istiyordu. Memnundur!
Hristodulidis, görüşmeleri başlatmayı başaramamış olmanın baskısı altındaydı. Bu baskının azalacağını düşünüyor olabilir. Memnun olmalıdır!
Miçotakis, Türk-Yunan yakınlaşmasını engelleyecek gerilimlerden nefret ediyor. Gayrı resmi olsa da her türlü görüşme işine geliyor.
Erdoğan, AB ile ilişkileri yumuşatmak zorundadır. Ticaret, vize kolaylıkları ve savaş uçağı ile ekipmanları tedarik etmek gibi sorunları vardır. Rum tarafının ve Yunanistan’ın baş ağrısı olması olasılığını azaltmak, Almanya gibi devletlere kendine yakınlaşmalarını savunabilecekleri kozlar temin etmesi gerekmektedir. Bu süreçten şikayetçi olacak değildir!
Hiçbir şey olmamış olsa bile tarafların tümünü de menün edecek bir görüşme olmuştur. Bundan “yeni umutlar” yaratmayı başaracak olan iyimser Kıbrıslı Türkler de olacaktır. Onlar da memnun olanlar grubuna eklenebilir. Kötümserlere aldırmayın; onlar hiçbir şeyi beğenmezler zaten! 


Nasıl olduysa oldu: New York görüşmelerinden bir sonuç elde edilemedi ama ilgili herkesi memnun edecek bir sonuç oldu!
 

YORUM EKLE

banner608

banner474