Her senenin belli başlı dönemleri vardır ki, yerel medyamızda bu dönemlerde hep aynı konular yer almaktadır. Yarın okullar açılıyor ve 2017-2018 eğitim öğretim yılının ilk günü heyecanı yaşanacak. İlk günün ardından yerel medyadaki haberleri kestirmek için âlim olmaya gerek yok. Öğretmeni olmayan okul, kapasitesinin üzerinde kayıt alan okul, inşaatı tamamlanmayan okul ve uzayıp giden bir yığın olumsuzluklar listesi…
Bir diğer yandan tüm olumsuzlukları sadece eleştiren öğretmen sendikaları benzer konularla birlikte basında yer alacaklar. Olumsuzlukları görüp eleştiren ve eylemsel olarak sadece grev ile tepki veren öğretmen sendikaları da tüm bu olumsuzlukların düzeltilmesi yönünde herhangi bir başka yapıcı eylem ortaya koymadan 2017-2018 eğitim öğretim yılı da başlayıp bitecek.
Elbette olumsuzluklar olacaktır, olmalıdır da. Ancak o zaman eksiklerimizi, yanlışlıklarımızı, neyi başarıp başaramadığımızı göreceğiz ki, iyileştirmeler yapıldığı zaman ileriye doğru bir adım atabilelim. İnsan yaşadığı olumsuzluklardan ders çıkartır. Eğitim için olumsuzluklar çok da kötü değil, çünkü tümü düzeltilebilir, iyileştirilebilir durumlardır. Ancak yaşanan olumsuzluklardan bir ders alınmaması en kötüsüdür… Her senenin aynı döneminde yaşanan olumsuzlukları tekrar tekrar yaşamak çok da normal bir durum olduğunu sanmıyorum, yorum sizin…
Fakat tüm bunların yanında görmezden gelemeyeceğimiz, toplumumuzu içine alan ve daha da önemlisi gençlerimizi günden güne tüketen bir gerçeklik var. Madde bağımlılığı ve kadın ticareti! Dahası bu durumu araştırmak üzere Zimbabwe Council of Higher Education (ZIMCHE) kurumunun CEO’su Prof. Dr. Ngara, 24 Eylül’de KKTC’ye geliyor. Sayın Prof. Dr. Ngara, KKTC’ye eğitim almak için gelen ancak vaat edilen bursları sahte çıkan Afrikalı öğrencilerin “fuhuşa ve madde bağımlılığına sürüklendiği” iddiasını özellikle yerinde soruşturmak için geliyor. Durum o kadar vahim ki, eğitim için adamızı seçen genç öğrencilere mi üzülürsün yoksa yabancı bir organın olayları soruşturmak için geleceğine mi?
Bundan kısa bir süre önce Afrikalı 21 yaşındaki bir kadının, bir başkası tarafından üniversite vaadi ile kandırılarak KKTC’ye getirildiği ve fuhuş yapması için zorlandığı haberini henüz unutmadık. Diğer bir yandan Nijeryalı bir öğrencinin kayıp bavul beyanında bulunduktan sonra ertesi günü bulunan bavulunu almak için Ercan Havaalanı’na gidince, yapılan bavul kontrolünde altı kiloluk bağımlılık yapan maddeyi KKTC’ye getirmiş olduğunu da hatırlıyoruz. Gece kulüplerinde yasal olarak çalışan konsomatris sayısını aşmak için üniversite öğrencilerini istihdam ederek, yasal olarak izin verilen çalışan sayısı artırdıklarını da medyadan öğrendik…
Her şey bir yana KKTC’nin kadın ticaretinden para kazandığı ABD raporuna da yansıdı. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı 2017 İnsan Ticareti Raporu, KKTC’de insan ticaretine devlet yetkilileri tarafından gelir elde etmek adına yasal zemin hazırlandığı belirtildi. Raporda, KKTC’nin insan ticaretini önlemeye yönelik tedbirler almadığı ve insan ticaretini engellemediği de vurgulandı. Dahası KKTC’deki insan ticaretine yönelik gerçekleri ve alınması gereken önlemler de açıkladı.
Sayın Prof. Dr. Ngara’nın 7500 km uçuş mesafesinden zahmet edip gelmesine gerek yok. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı 2017 İnsan Ticareti Raporu ile birlikte yerel medyamızı internetten incelemesi yeterli olacaktır.
Eğitim çok önemli fakat öncelikle gençlerimize, öğrencilerimize sahip çıkmalıyız. Bu gidişle eğitecek nitelikli öğrenciyi mumla arayacağız…
Güzel bir hafta dileklerimle herkese iyi pazarlar.
