banner564

Nereden, nereye…

https://www.gundem.be/wp-content/uploads/2008/01/p_06119_o.jpg

   Annan Planı’nın referanduma sunulması öncesinde, 2004 yılında İsviçre’nin Bürgenstock bölgesinde tarihi bir toplantı gerçekleşti…

   Bu toplantıya Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis katıldı…

   Türkiye; Kıbrıs konusunda hep bir adım önde siyaseti izledi…

   Toplantı sonrasında dönemin Başbakanı Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda uzlaşıya varıldığını düşünüyordu…

  Ve basın toplantısı sırasında Yunanistan Başbakanı’nı birkaç kez yanına çağırdı…

   “Kostas gel anlaştığımızı ilan edelim” dedi…

   Ama Kostas toplantı salonuna gelmedi…

   Toplantıya katılanlardan birinin de Tassos Papadopulos olduğu biliniyordu…

   Papadopulos; son sözün halka bırakılmasını istedi ve adaya dönünce Annan Planı aleyhinde kampanya başlattı…

   Hastaneler dahil olmak üzere, tüm resmi binaların üzerine ‘Oxi’ yazılı dev afişler astırdı…

   Sonra ekran başına geçerek gözyaşları arasında Rum halkına ‘Hayır’ çağrısı yaptı…

   Halkın yüzde 75’i onu dinledi ve referandum başarısızlıkla sonuçlandı…

   Aradan yıllar geçtikten sonra Türkiye çözüm konusunda onlara bir şans daha verdi…

   Crans Montana görüşmeleri başladı…

   Limasollu Nikos Anastasiadis’in karşısında, aynı bölgede dünyaya gelen Mustafa Akıncı vardı…

   Şimdiki Rum lideri Nikos Hristodulidis de Dışişleri Bakanıydı…

   Türk tarafı, uzlaşıya varılması için tarihte ilk defa masaya harita koydu…

   Garantiler ilk defa tartışmaya açıldı…

   Ve Hristodulidis “Alacaklarımızı aldık, Kıbrıs’a dönüyoruz” diyerek masayı dağıttı…

   Hristodulidis şimdi Cumhurbaşkanı…

   Müzakerelerin kaldığı yerden başlamasını istiyor…

  Öyleyse Crans Montana’da masayı niye devirmişti Hristodulidis?..

   Son günlerde yaşananlar; Crans Montana’dan itibaren ‘derin bir beklenti içinde olduklarını’ gösteriyor…

   Türkiye’de iç siyasi çekişmeler, deprem olasılıkları ve Kıbrıs’ın kuzeyinde iç sorunların tırmanışa geçmesi…

   ‘Derin bir yol’ izlediler…

   Varsın çözümün gelmesi ertelensin, ancak tam gelsin…

   İçte parçalanmış bir Kıbrıs Türk toplumuyla müzakere masasına oturmaya bile gerek kalmayacağını düşünüyorlardır…

   Bir başka ‘derin mesaj’ da dün Yunanistan Genelkurmay Başkanından geldi…

   Türkiye’nin hala bir tehdit oluşturduğunu belirterek, meydan okuyan sözler sarf etti…

   “Gerekirse 5 dakika içinde oradayız” dedi…

   Yeni silahlanma programlarından söz ederek, bu yoğun hazırlığın adaları da kapsayacağını söyledi…

   İşte son 21 yılın özeti böyle…

   Kıbrıs’ın Türk kesimindekiler bunları değerlendirmekten çok uzak…

   Hangisi daha çok Türk, hangisi daha dindar veya daha laik…

   Anlamsız bir tartışma ortamına sürüklendi bu güzel ülkenin insanları…

  Çok üzücü…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 5 gün Önce

Zamanın Her Geçen Gün daha da izole edilmiş ve Dünyadan Kopmuş KKTCnin Aleyhine Geçtiğini Göremeyenlerimizin Bir Göz Doktoruna gitmelerinde Fayda Vardır !

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 5 gün Önce

Yakında 41 Kere MaşAllah’ı olan KKTCnin muhteşem Külliyesi Açılıyor ‘ Kırmızı Halıları ile Muhteşem Çalışma Odaları ‘ Süvariler Kapıcılar Hocalar’ı ile muhteşem Külliyemize Türkiye’nin Muhtarları , Katmakamlar’ı Belediye Başkanları yüksek makamlılar ve Siyasiler Şimdiden KKTCnin muhteşem Külliyesini ziyarete gelmek için sabırsızlıkla Sıra bekliyorlar ! Uluslarası Siyaset Ticaret ve ilişkiler ile Küresel Isınmanın Konuşulup tartışılacağı Özel Çalışma Salonları ile Kim demiş ki Külliyemize harcanan milyarlar çoktur diye ? Hafta Yedi Gün Çalışma imkanı olan muhteşem Külliyemiz yüksek Elektrik Faturasını Hak Etmiyor mu yani ? Odacılar ‘ Temizciler ‘ Kapıcılar ‘ Kahveciler ‘ Aşçılar ‘ Servisciler Şoferler Bedava mı Çalışacak yani ? KKTCnin Topladığı vergiler Külliyemize Helal değil de nedir ! Varsın KKTCyi Dünya Tanımasın Muhteşem Külliyemize Yabancı bir Elçi gelmek istemesin Türkiye’den Gelecek ziyaretçilerle biz bize yetmiyormuyuz yani !
For Ever TRNC …

Öz
Öz - 5 gün Önce

Rolandis ölmeden önce Rumlar reddettikleri her öneri sonrası kaybettiklerini söylemişti. Yani Rumlar önerilen anlaşmaları reddetmekle bize çalıştılar. Hele Annan Planını biz kabul edip, onlar reddedince, Türkiye’nin işgali altındaki devlet anlayışı da ortadan kalktı. TMK bir merci olarak kabul edildi. Onlar her reddettiğinde, biz kazandık. Ama artık son durağa geldik. İki ayrı devlete gelmiş olan taleplerimiz, BM, AB,Büyük devletler tarafından kabul görmüyor. Tek çare İngiliz önerisi olan, iki toplum devletli federasyon. Bu her iki toplum için de, AB için de en uygun seçim. Yeter ki gölge edilmesin.

Çözüm İstemeyen Taraf Kim?
Çözüm İstemeyen Taraf Kim? - 4 gün Önce

Anman planını kabul etmeyen Rum yönetiminin bugün neyi kabul edip bir çözüme yanaşacağına inanılıyor? Çözüm istemeyen taraf bellidir. Kimse kendini kandırmasın. Rumlar Türklerle eşit olmak istemedikleri için çözüm olmuyor. Bunu anlayın artık.

banner608

banner474