Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide; Kıbrıs sorununun çözümü konusunda gerçekten büyük çaba harcıyor...
Bunu başarması halinde hem Nobel Ödülünü kazanacak, hem de Norveç’te yeniden etkili bir siyasi konuma gelecek...
Göreve başladığı günlerde, Kıbrıs sorununun çözümü için son şansın kullanıldığını söylemiş “Ben son arabulucu olacağım” demişti...
O’nun başarılı olmasını bizler de istiyoruz...
Kıbrıs Türk basını, Eide’nin girişimlerine, ortaya koyduğu görüşlere hiçbir zaman Rum medyası gibi saldırmadı...
Seviyeli eleştiriler veya uyarıcı nitelikli görüşler dışında kendisine ağır sözler söylenmedi...
Ama Rum basını ve bazı Rum siyasi partileri o’nu sürekli ağır sözlerle eleştirdiği gibi, diğer gelmiş geçmiş tüm özel temsilciler gibi ‘istenmeyen adam’ ilan etti...
Eide; bu kez ‘istenen adam’ olmak için, daha dikkatli adımlar atmaya başladı...
Özellikle Enosis krizi sonrasında, liderlerin arasını bulmak için onlara en pahalı şampanyalardan hediye etti...
İçelim ve konuşalım...
Şampanya servisi sonrasında liderlerin ‘İkinci Cenevre’ çıkarması konusunda uzlaşamadıkları açıklandı...
Anastasiadis, Akıncı’ya makul öneriler sunduğunu iddia etti...
Akıncı, Rum liderinin kabul edilemeyecek bir taktik izlediğini belirtti...
İki liderin konuşmasını değerlendiren vatandaşlar ise ‘artık bu defterin kapandığını’ düşünmeye başladı...
İşte siyaset böyle bir şey
Ama ‘her şeyin bittiğini’ düşünenler yanıldı...
Liderler arasındaki demeçlerin ‘taktik amaçlı’ olduğu kısa sürede ortaya çıktı...
Anastasiadis dün Ulusal Konseyi topladı...
Akıncı ise parlamentoda temsil edilen partilerin liderleriyle telefon görüşmesi yaptı...
Baş döndürücü bir trafik...
Perde gerisinde bilinmeyen uzlaşılar mı var?..
Güneyde Ulusal Konsey toplantısı oluyor da, kuzeyde neden telefon trafiği?..
Bitti mi, gitti mi?..
Anlaşılan şu ki; henüz ne biten bir şey var, ne de giden...
Bir süre daha heyecan yaşayacağımız görülüyor...
Bir gece ansızın Cenevre’ye gidebilirler...
Veya kesin ayrılığı ilan edebilirler...
Dikkatli olmakta fayda vardır...
“Bu iş bitti” diyerek, Rum mülklerine ‘hücum etmeyi’ düşünenler, ‘bitmemesi halinde’ nelerin olabileceğini de düşünsünler...
Burası Kıbrıs...
Dünyada benzeri yok...