banner564

Mutlu yıllar

Yeni bir yıla başlamak, yaşadığımız güzellikleri içimize sindirip, olumsuzlukları unutabileceğimiz zaman dönüm olarak düşünülür hep. Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Ancak farkında olmadan ya da bazen farkına vararak, yaşamımızdaki yeniliklerin bizleri bir yerlere taşımadığını görebilmekteyiz. Biliyorsak bilmemezlikten, bilmiyorsak da öğrenmek istemeyişimizden kaynaklanmaktadır birçok şey...
2019 yılı ile birlikte, her şey geride bırakmış olmuyoruz. 2019’da yaşanılan kayıpların etkisi, belki de ömür boyu sürecektir. Benzeri şekilde tekrar eden olayları, coğrafyamızda kısa bir süre sonra unutuyoruz ve günden güne toplum olarak daha da duyarsızlaşıyoruz… 
Doğal olarak en başta Kıbrıs sorunu bulunmaktadır. Yazacak, söyleyecek çok fazla sözümüz var ancak özeti şudur: Geçmişten ders almıyoruz, bugün anı yaşayamıyoruz, yarınımızı ise göremiyoruz…
Trafiğin istenmeyen olayları KKTC’nin kanayan yarasıdır. 2019 yılında trafikteki can kayıpları, birçok aileyi sevdiklerinden yoksunlaştırırken, istenmeyen olaylara neden olan kişileri de bir ömür boyu kendi vicdanlarında travma yaşamaya mahkum etmiştir. 2019 yılında trafikte istenmeyen olaylar nedeniyle birçok canın yitirilmesi, böylesi küçük bir toplumun büyük bir kaybıdır.
Sağlık sorunları günden güne çığ gibi büyümektedir. Hastanelerin yetersizliği, gıda denetimlerinin tam olarak yapılmaması ve tarımsal faaliyetlerde bilinçsiz ilaç kullanımı toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Sonrasında kötü hastalıklardan kaybettiğimiz yakınlarımız, sevdiklerimiz…
Bağımlılık hem bireylerin hem de toplumun büyük bir sorunu. Uyuşturucu, madde kullanımı günden güne artmakta, yaş sınırı iyice küçülmektedir. Kaybettiğimiz gençlerimiz en yüce değerlerimizdir…
Yaşanması istenmeyen olaylar doğal bir felaket sonucu olduğunda iş kolaydır, kader deyip geçebiliriz. Fakat istenmeyen olaylar, insan unsuruna bağlı oluştuğunda ortaya ahlaki bir sorun çıkmaktadır.
Toplumsal olarak paylaşılan ortak acıların yaşanış şekli, toplumun ruh sağlığını da belirlemekte ve bozmaktadır. Yaşadığımız coğrafyada ekonomi, eğitim, sağlık, aile hayatı, iş hayatı ve benzeri birçok alanda sorunlarla döşeli bir döngü içindeyiz. Hataları ortadan kaldırmak yerine, yaşanan istenmeyen olaylara geçici çözümler üretiyoruz. Kısa süreli geçici önlemler alırken aslında gerçek problemleri öteleyip duruyoruz. Problem gerçek anlamda çözümlenmediğinden, geçici önlemlerin etkisi geçtikten sonra aynı problemler tekrar tekrar ortaya çıkmaktadır ki her tekrarında problem daha da büyüyerek gündeme gelmektedir.
Sorunlar kartopu gibi yuvarlanarak büyüdükçe ve iyileştirme yönüne gidilmedikçe, toplumsal değerlendirmelerde, gerçekleri hesaba katmamaya başlıyoruz. Gerçekler hesaba katılmayınca, hatayı fark edip kabul etmemiz giderek daha da zorlaşıyor. Sonuçta toplumsal şikâyetlerimiz ve memnuniyetsizliklerimiz giderek artarken, gelinen noktada herkes bir birini suçlamaya başlamış durumdadır.
Hayatta hiçbir şey durağan değildir ve bir dinamizm içinde değişmektedir. Yaşanan sorunlar, ne zaman toplumsal gerçek birer problem olarak görülür ve kabul edilirse, işte o zaman topluma fayda getirecek iyileşmeler sağlanmaya başlanacaktır. 2019 yılında yaşadığımız kayıpları geri getiremeyiz, ancak 2020’de kayıp yaşamamak için önlemler almak bizlerin elindedir. 
Yaşadığımız coğrafyada geleceğe ümitsiz bakan bir toplum ve toplumun çeşitli kesimlerinin birbirlerine olan tahammülsüzlüğünün önüne geçmek istiyorsak, kayıplarımızdan ders alarak fark yaratmalıyız. 2020’de herkese başta sağlık ve mutluluk diliyorum. 
Yeni yılda her şey gönlünüzce, dilediğiniz gibi olsun. İyi pazarlar…

YORUM EKLE

banner471

banner474