banner564

Mektup ve su

  Rum lideri Anastasiadis, kapıyı vurduktan sonra sigara içip geri dönmüş...
  Bir de bakmış ki Akıncı gitmiş!..
  Arabulucu Eide de bunu teyit etmiş...
  Bir defa Eide, Rumlar tarafından ‘İstenmeyen adam’ ilan edildiği için güneyde korku içinde yaşıyor...
  Seyahatlerini Larnaka’dan yaptığı için, Rumların tepkisini çekmemeye çalışıyor...
  Görev süresinin uzaması için onlara ‘şirin görünmek’ zorunda kalıyor...
  Durum böyle olunca ‘kapı vurma’ saygısızlığının faturasını da Akıncı’ya kesmekten çekinmiyor...
  Kıbrıs Türk tarafı “Çözümden başka şansımız yok” dediği sürece, Anastasiadis veya bir başka Rum lideri kapı vurmaya devam edecek...
  Birleşmiş Milletler ve AB diplomatları da onların yanında yer alacak...
  KKTC’nin iç dinamikleri şimdiki gibi dağınık, plansız ve programsız olduğu sürece Kıbrıs Türk tarafı kaybeden taraf olmaya devam edecek...
  Hiç çalışmadan devletten para alan ve devletin altını oyanlarla ilgili önlemler alınmadıkça, Rum propagandası daha da güçlenecek...
  Bunlar sadece bizim tespitlerimiz değildir...
  Sağduyu sahibi siyasiler de aynı görüşleri savunuyor ama toparlayıcı bir eylemde de bulunamıyorlar...

Rum liderinin mektubu
 
  Gelelim Rum liderinin 5 sayfalık mektubuna...
  Kıbrıs Türk tarafının ‘Enosis’ kutlamasına tepki göstermesi karşısında Rum lideri de kendine göre Türk tarafına yönelik rahatsızlıklarını ortaya koymuş...
  -Siz de 20 Temmuz’u kutluyorsunuz...
  -Beşparmak Dağları’na bayrak çizdiniz, halkımızı tahrik ediyorsunuz...
 -15 Kasım kutlaması yapıyorsunuz...
  -Deniz altından su getirdiniz...
  Şimdi yapılması gereken nedir?..
  Anastasiadis’in 5 sayfalık mektubuna beş sayfalık bir mektupla karşılık verilmelidir...
  1-Ben 20 Temmuz’u kutluyorum; çünkü beni faşist Cunta’nın saldırısından ve katliamından kurtaran gündür...
  2-Ben 15 Kasım’ı kutluyorum, çünkü sen de beni silah zoruyla attığın Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunu kutluyorsun...
 3-Beşparmak Dağı’nda Türk bayrağı varsa, Trodos Dağları’ndaki EOKA yazılarını ve Yunan bayraklarını görmezden gelme...
  Bunların tümü, iki tarafın karşılıklı hassasiyetleridir...
  Ve bugüne kadar Rum tarafındaki kutlamalar veya bayraklar; KKTC tarafından ‘çözüme engel’ görülmedi...
  Ama ENOSİS, tüm bunlardan farklı bir taleptir...
  Adanın bağımsızlığının sonlandırılması, Yunanistan’la birleştirilmesi, Kıbrıslı Türklerin yok edilmesi demektir...
  Benimle ortaklığı konuştuğun bir dönemde, ENOSİS’in okullarda kutlanması yönünde meclis kararı alabiliyorsan; çözüm sonrasında bu fitili ateşlemek için bir gün bile gecikmeyeceğini anlayabilecek kadar zeki olduğumu da unutma...
  ENOSİS; Kıbrıs’ı Helenleştirmek, diğer toplumu silah zoruyla yok etmek, kan akıtmak için bir araçtır...
  Türkiye’den gelen su ise barış isteğimizin en güzel örneğidir...
  Adaya getirilen su tüm insanlar içindir...
  Kuruyan adamızın gelişmesi, barış tohumlarının yeşermesi içindir...
  Anastasiadis’e ve koruyucu meleği Eide’nin eline verilmesi gereken mektubun özü budur...
YORUM EKLE

banner608

banner473