banner564

Lute ve “Zurna eşliğinde bale” mi? 

Kıbrıs sorununun çözüm süreci ile ilgili olarak yeni bir devinim başlıyor. Bir kere bu devinim sürecinde Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de Kıbrıs'ı çok yönlü etkileyen ciddi gerilimler ve çekişmeler var. Bu hareketlenme yalnız iki toplumun değil, direkt ve dolaylı olarak Kıbrıs sorunu ile ilgili olan bütün tarafları,  büyük güçler ile bölge ülkelerini de etkileyen olaylarla yüklüdür. 
Bu yeni sürecin ilk etabının başlangıcı, BMGS Temsilcisi Sayın Lute'nin adaya gelişi ile başlayacak. Sayın Lute iki liderle, “Referans Kriterlerini” görüşecek. Yani belli kavram ve ilkelere tarafların nasıl baktığını anlayıp, bunlarda ortaklaşmalar bulmaya çalışacak. 
İşte bu kavram tartışmaları benim en fazla korktuğum husustur. Çünkü kim, “İpe un sermeye çalışırsa“ bunun arkasına saklanmaya çalışır. Geçmişte bu konu, egemenlik üzerinden yapılırdı. Aylarca yıllarca, 1974 ve 1964 statükolarının devamı için iki tarafta bunu “akademik dans" olarak yaptı. 
 Biri egemenlik Kıbrıs Cumhuriyeti’nden neşet edecek. Diğeri ise egemenlik KKTC'den neşet etmeli dedi. Bu yüzden biri KC, öteki KKTC bir günlüğüne tanınsın noktasına kadar bu dansı sürdürdü.
Bu egemenlik tartışmaları için, iki tarafta, yıllarca süren bu “akademik dans" için söylenenleri, yazılanları yayımlasanız ciltlerce kitap olur. Ancak Annan Planı; bu “akademik dansa “ akılcıl bir çözüm buldu. Fakat bu konuda “dansa“ devam etmek isteyen iki tarafın “Çözümü Çözümsüzlükte“ gören tarafları, 24 Nisan 2004 Referandumundan sonra da buna devam etmek istedi. Nereye kadar?
11 Şubat 2014 Ortak Belgesi, bu “dans”  meraklılarının boş çabasını sonlandırdı. Artık egemenlik konusundaki “ortak referans" bu belge oldu. Bu konuda seslerini alçalttılar. 
Şimdi Sayın Lute'nin gelişi ile Referans Kriterleri ele alınacak deniyor. Bunun için yıllarca çözüm amacı ile yapılan görüşmelerde;  egemenlik konusunda “İpe un sermeye“ çalışanların o eski verimsiz danslarını hatırladığım için buna değinmek istedim. 
Bu nedenle iki tarafın sağduyu sahibi tüm güçleri; “Referans Kriterlerinin“ ele alınacağı söylenen bu sürecin ilk etabında; ipe un sermek için meseleyi, “akademik bitmeyen dansa” çevirmek isteyenlere karşı uyanık olmalıdır. Buna fırsat tanımamak gerekir.
Çünkü bu yeni sürecin ilerlemesi; bu ilk etaba, yani Sayın Lute'nin Referans Kriterlerinde ortak buluşmayı sağlamasına bağlı gelişecek. Bunun için süreci tıkamak isteyenler, iki tarafta da yeni sürecin BMGS iki liderle ortak toplantısını ve 5’li zirve ile ilerlememesi için “dansa” yeniden niyetlenebilir. 
Üstelik bunların akademik dansı, “zurna ile bale“ yapmaya benzer. Yani hiç bir estetik yanı da yok. 
Ayrıca özellikle Türkiye’nin İdlip ve Suriye konusunda bölge ülkeleri; ABD ve Rusya ile belirsiz ilişki ve sayısız çelişki içinde olduğumuzu.  Ayrıca Doğu Akdeniz ve Basra Körfezinde çok riskli ve gerilimli bir ortam içinde olduğumuzu da göz ardı edemeyiz. 
Dolayısı ile bu süreçte, özellikle bizim, Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak, bu “akademik dansa“ hiç ihtiyacımız yoktur. Bu dansa niyetlenen varsa, hem Kıbrıs Türk toplumunu hem de Türkiye'yi belaya sokmaktan başka bir şeye bunun yaramayacağını bilmesi lâzımdır. 
Eğer, “Zurna ile bale yapma” işine merak salmazsak, Güneyde bunu oynamak isteyenlere de o fırsatı biz vermeyiz. Şimdi madem danstan söz ettik, başlayan süreçte iki taraf; eğer, “Dillirga Şarkısı“ eşliğinde ortak bir oyun uyumu bulurlarsa, bilsinler ki Ege’nin iki komşu ülkesi de uygun havada, birlikte iyi bir Zeybek oyunu çıkarır. Mühim olan “zurna ile bale" işine girmemek. 
 

YORUM EKLE

banner471

banner474