Turizm sektörü ve ekonomisi siyasi ve ekonomik günlük yaşamın getirdiği sebep ve sonuçlardan dolayı etkileniyor . Döviz yükseliyor, maliyetler çoğalıyor, doğrudan ulaşımın olmadığı Kuzey Kıbrıs tek kelime ile kan ağlıyor.
Bu etkileşimin doğrudan bertaraf edilmesinin yegane koşulu , siyasi kaygılardan ayrıştırılmış, ülkenin önünü açmaya yönelik geliştirilen orta ve uzun vadeli stratejik hedefler.
Getireceksin meclise beş yıllık orta vadeli planı, hükümetler değişse bile bu plan işleyecek ve ülke turizmi doğru bir istikamete doğru yol alacak. Daha sonraki beş yıl ise uzun vade yani strateji adını alacak.
Bazen bu stratejilerin içerisinde , tıpkı bir futbol maçının oynandığı ve o anı kazanmaya yönelik geliştirilen taktiksel hamleler de olabiliyor . Bu taktiklerin yine de stratejinin getirdiği bir bütünün parçası gibi düşünülmesi de gerekmekte.
Bu bakış açısıyla TC Kalkınma Ekonomik İşbirliği ( KEİ ) Ofisince desteklenen , Turizmde toplumsal kalkınmayı hedefleri yazmıştık. Bunlar öyle kolay işler değil açıkçası.
Bu amaçla OVP ( Orta Vadeli Planın ) gerçekleşmesine önemli katkıları olan o dönemin Turizm sektörümüzün tüm sivil toplum kuruluşların , birliklerin , turizm sektörünü etkileyen ve uygulayan yerel yönetimlerin ve turizm akademisyenlerinin açıkça çok özverili çalışmalar yapmıştık.
Bu stratejik plan ana hatlarıyla hangi başlıklardan oluşmalı ?
1-Çalışmanın Nedenselliği
2-Çalışmanın Akışı
3-Turizmde Gelecek Trendleri
4-SWOT Çalışması Sonuçları
5- Turizmde Öne Çıkan Alanlar İçin Eylem Planlaması
6- Turizmin Misyonu
Genel özet ve ana esaslar
Yukarıdaki altı ana başlığın tüm detayları yetkililer tarafından en azından açıklanmalıdır. Şahsım genel olarak bu plandan nelerin beklendiğini ve nasıl beklentilere cevap vereceğini ana hatları ile kendi görüşümü de yazmakta da bir sakınca görmüyorum. Açıkçası daha önceki yapılan benzer çalışmaların da ışığında yaptığım bu saptamalar turizm sektörümüzde önemli mihenk taşlarını oluşturacağına inanmaktayım.
1. Dünyanın tartışmasız turizm destinasyonlarına koyduğu çarpan etkisi ve ayrıca doğrudan ve dolaylı faydaları ile turizm endüstrisi ve ekonomileri , özellikle artık turizm sektöründe zirveye yerleşmiş ülkeler yerine ; turizm sektöründe gelişimini tamamlamamış ülkeler için hizmetler sektörü ve teknoloji dünyası krizlerden çıkış yolları olarak bilinmektedir. .
2.Kuzey Kıbrıs`ın genel ekonomisi içerisinde olan ortak hedefimiz; ülkemizin refah seviyesini yükselterek planlı ve istikrarlı ve sürdürülebilir bir kalkınmanın hedeflendiği esasta Turizm Sektörü öncelikli ve sürükleyici endüstri olarak belirlenerek ülkenin lokomotif sektörü haline getirmek olmalıdır.
3-Ülkemizin kendi nev-i şahsına münhasır siyasi ve ekonomik şartları turizm sektörünü artık tüm devlet mekanizmaları sahip çıkmaya başlamalıdır. Kuzey Kıbrıs turizm siyaseti bir hükumet politikası olmak yerine devlet politikası olma yönünde hükümetler üstü bir konumda olmalıdır.
4-Kuzey Kıbrıs Turizm endüstrisi son yıllarda turizm ürünün neler olması gerekliliği yönünde bizlere önemli gelişimler sunmuştur. Bu amaçla turizm ürünü, bir misafirin gideceği destinasyonda kendisine sunulan herhangi bir şey olabilir. Turizm ürünü ; doğal, kültürel ve tabiat güzellikleri ile misafir memnuniyetini gerekli kılacak olan her şey ve sunulan üründeki orijinallik ve farklılık bu ürünün gelişimine yardımcı olur. .
5- Ülkemizin kurulduğu yıllardan beri ( 1983 yılı ) esasen beş önemli ekonomik aşamadan geçmiş, son yıllarda ekonomik gelişme ve turizm gelirlerimizde çok önemli mesafeler kat edilmiştir. Bu özellikleriyle, gittikçe deniz ,kum , güneş turizmi yanında SIT dediğimiz (Special interest tourism ) alternatif turizm modelleri de önemini artırmaktadır. ( spor turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi, eko-agro turizm, sağlık turizmi , eğlence turizmi )
6-.Kuzey Kıbrıs bir ada ülkesi olduğundan mevcut doğal kaynaklarımızın dikkatli ve verimli kullanımı büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple, ülkemiz turizm sektöründe sürdürülebilirlik esasları çerçevesinde hareket edilerek sürdürülebilirlik ilkelerinin benimsendiği turizm politikaları geliştirilmesine özen gösterilmiştir. Diğer yandan, kitle turizmi, genellikle ürün kalitesinden çok fiyat yönü ile uluslararası piyasalarda yerini alan turizm şeklidir. Yatak kapasitesi ve diğer seçenekler ele alındığı ve bir de fiyat yönünden değerlendirildiği zaman, Kuzey Kıbrıs’ın siyasi konjektürel yapısından dolayı nispeten daha maliyetli ulaşım ve uzun zaman gerektiren ulaşım olanakları ülkemizde bu tür turizm modelinin istenilen seviyeye ulaşmasına olumsuz etki yapmaktadır.
7-KKTC insan kaynaklarının sürekli olarak turizm sektöründe istihdam edilmesi ve turizm sektörünün daha verimli olması için turizm sektörünün tüm yıla yayılması adına yerli ürün kullanımlarının da kaçınılmaz olduğundan dolayı ülkemizde alternatif turizm modelleri geliştirilerek turizm ürünü daha güçlü bir hale getirilecektir..
8-Turizm Strateji Planı’nın amacı KKTC’nin kendine has koşulları ve kısıtlamaları düşünüldüğünde; bölgesel farklılıkları göz önüne alan; doğal çevreye, tarihi mirasa ve kültürel dokuya duyarlı ve sahip çıkan; sürdürülebilir niteliğinin yanı sıra yerel kaynak kullanımına uygun, yaratılan ekonomik katkının ülke içinde kalması ile ülke ekonomisine katkıda bulunan; toplam kalite anlayışını benimseyen ve sürekliliğini koruyacak bir devlet politikası olarak turizm yapılanmasını gerçekleştirecek planları ortaya koymaktır.
9- Hizmet kalitesinin özellikle turizm ürünümüzün dış dünyada daha olumlu algılanmasına ve saygı duyulmasına başlandığının bir süreç artarak devam etmektedir. . Bu sürecin olumlu anlamda etkilemesine sebep olan yeni açılan oteller, çalışan kesimlerin daha eğitimli olması, tur operatörlerinin daha etkin çalışması ve özellikle Turizm ve Çevre Bakanlığının ilgili sektörlere destekleri sonucunda adamıza gelen turist memnuniyetinin de aynı oranda artması gerektiğini stratejik planın önemli bir parçası olacaktır. Yerel ürünlerin kullanmanın ön sıralara çıkarıldığı, tesislerimizin uluslararası standartlarda kurumsallaştığı, turizm ürünümüzün bir marka haline getirildiği, bunlara ek olarak son yıllarda çevresel faktörlerin; hem kamu hem de özel sektör hassasiyetleri düşünüldüğünde çevresel faktörlerin korunması ve geliştirilmesi de ayrıca bu stratejik planın önceliklerindendir.
10. Turizm Strateji Planı’nın ana hedefleri;
Ürün geliştirmede bölgesel farklılıkların ön plana çıkarılması,
Sürdürülebilir turizm modelinin oluşturulması,
Turizm endüstrisinin tüm ülkeye yayılması ve 12 ay boyunca canlı tutulması,
Turizmde destinasyon imajını yükselterek, genel turizm kalitesinin gelişimine katkıda bulunarak Kuzey Kıbrıs Turizm ürününün pazarlanmasına katkıda bulunulması
Mevcut sosyal ve kültürel yaşam şekli erozyona uğratılmadan, turizmde yerel halka dayalı bir gelişim modeli benimsenmesi.
Turizm bilincinin artırılması için turizm eğitimine yardımcı olacak şekilde bölgesel turizm eğitimi okullarının artırılması .
Turizm ürünlerinin yerli ürünlerden oluşacak şekilde bölgesel üretimin ilgili turizm örgütleri , bölgesel üreticiler birlikleri aracılığı ile turizm endüstrisinde kullanımlarını çoğaltmak.
Çevre ve doğa koşullarını turizm sektörünün hak ettiği standartlara çekerek bu alanlarda stratejik plan çerçevesinde iyileştirmeler yapılması ve sürdürülebilir ayrıca çevreye duyarlı turizmcilerin yetiştirilmesine katkı konulmasını sağlamak .
Genel hedefler saptandıktan sonra bunları gerçekleştirmek için genel ve bölgesel stratejiler geliştirilmelidir. Tüm bunların tam anlamıyla gerçekleştirilebilmesi ve ülkemiz turizminde süreklilik sağlanabilmesi için Fiziki Planlama, Turizm Gelişim Planı ve tanıtıma yönelik planlamanın oluşturulup en kısa sürede sonuçlandırılması gerekmektedir. Turizm ve Çevre Bakanlığı Stratejik turizm planı hazırlarken öncelikli hedefimiz orta vade planları düşünüldüğü zaman; 2025 yılına kadar 35 bin yatak, 1.5 milyon turist, 1.5 milyar dolar gelir, 2028 yılı sonunda 40 bin yatak 2 milyon turist ve 2 milyar dolar gelir hedeflenmelidir. Pandemi münasebeti ile 2025 hedefleri 2028 yılına kaydı. Bu hedeflere ulaşmak için ülkemizdeki turizm sektöründe yatırım iklimine özellikle son günlerde İnşaat sektöründe bir Avukatın tutuklanması mutlaka darbe vurmuştur, vurmaya da devam edecektir ..Girne bölgesinde inşaatları başlamış ama henüz bitmeyen, ayrıca Bafra kıyı şeridindeki tesislerin ve oradaki potansiyelin de artan bir ivme ile sektöre kazandırılmaya başlamaları Batı Bölgemizin (Akdeniz Köyü –Güzelyurt, Lefke Bölgesi ) neticesinde bu turizm strateji planındaki hedeflere ulaşılması esas önceliktir . Samimi iseniz gelin bir yerden başlayalım. Popülist yaklaşım göstermeden bu güzel ülke uğruna çalışalım. Siyasetin dibine battınız. Yazık ki ne yazık