banner564

KKTC bürokrasisi çürüdü ama değiştirilmek yerine korunuyor!

Ortada dönen bir rüşvet çarkı olmasa, bir bakanlığın özel kalem müdürüne kim rüşvet verir ve işinin yapılmasını bekler Allah aşkına?
Ortada tıkır tıkır çalışan rüşvet mekanizması olmasa daha önce benzer görevlerde bulunmadan bakana özel kalem müdürü olan birisi, bir yıllık sürede böyle bir çarkı oluşturmayı başarabilir mi? Kime güvenecek de rüşvet isteyecek?
Oğuz Köse olayı bir örnektir. Kötü bir olaya örneklik ediyor olsa bile ülkemizde ve özellikle de bürokraside neler döndüğünü anlamamız için “iyi bir örnektir”! 
KKTC bürokrasisi tam anlamı ile çökmüştür. Burada liyakat ve adalete yer yoktur. Ağzınla kuş tutsan bile hak ettiğin yere gelemezsin. Hayalini kurduğun mevkilere partililer ama rüşvet ve çıkar sağlama çarkının bir elemanı olabilecek partililer gelecektir. O yere geldikten sonra çarkın bir dişlisi olmayı reddetme lüksü de olmayacaktır.
Daha acısı, bürokrasi üzerinde denetim oluşturması için seçtiğimiz, gerekirse iyileştirmek amacıyla bürokratik mekanizmayı yenilemesini beklediğimiz siyasiler de her rüşvet ve yolsuzluk olayından siyasi çıkar sağlama peşindedirler. Bazı hallerde onların bu rüşvetten pay aldıklarını düşünmek gerekir; alıyorlar. Bazı hallerde ise rakiplerini rüşvete bulaşmakla suçlayarak siyaset yapıyorlar ve bu şekilde yetkili makamlara yükselmeye çalışıyorlar. Kokuşmuşluk işlerine geliyor!
Polis, Savcılık ve Sayıştay gibi kurumlar önleyici bir şekilde çalışmak yerine ortaya çıkan olayların üzerine gider gibi yapmakta, sorunun güncelliğini kaybetmesi sonrasında takibi askıya almaktadırlar. Ortalık o kadar kokuşmuştur ki hangi olayın üstüne gideceklerini, hangisini gölgede bırakacaklarını kendileri seçebiliyorlar.
Basına düştükten ve mahkemelere çıktıktan sonra hangi yolsuzluk veya rüşvet olayı sonuna kadar takip edildi ki? Takip edilip sistemin zayıflıkları giderildi mi?
Çalışma izni vermek veya vermemek niye bir memurun yetkisine bağlı oluyor?
Cezalar siliniyormuş! Ceza yazmak veya silmek bu kadar kolay mı? Bir kişinin kaleminin ucunda mı yani bu iş?
Sigortalılardan her ilaç alımında reçete istemenin sahte reçete yazımına yol açacağını düşünmek için çok akıllı olmaya gerek yoktu. Bugünkü bilgisayar teknolojisi ile her şeyi kontrol edebilmek mümkünken sigortalılara ilaç yardımı yapmak neden sağlam bir düzene bağlanmadı?
Siyasiler birbirlerini rüşvet almak veya rüşvetin önüne geçememekle suçlayacaklarına bürokrasiyi azaltmak, azalanı da elektronikleşmeyi neden düşünmüyorlar? Kamu görevlilerinin iki dudağının arasına terk edilen işler, daha esaslı süreçlere bağlansa ve elektronik bir sistemle kontrol edilse rüşvet talep edilmesini hiçbir gerekçesi de kalmayacak. 
Rüşvet olaylarının geldiği aşamada pek çok olay su yüzüne vurmuştur ve polislik bir hal almıştır. Polis işini yapmak; siyasiler de bu işin yapılmasına destek vermek zorundadırlar. Ama siyasiler, rüşvet ve yolsuzluk olaylarının siyasi ve yönetsel nedenlerini saptamak ve kamu yönetimini yeniden şekillendirmek görevi ile de karşı karşıyadırlar. 
Bunu yapmadıkları, en azından yapmaya ciddi şekilde teşebbüs etmedikleri sürece rüşvet olaylarının sorumluluğu onların sırtında kalacaktır. 


Siyasiler, rüşvet çarkları oluşmasının nedenlerini bulmak ve ortadan kaldırmak zorundadırlar…

YORUM EKLE

banner471

banner473