Türkiye’nin doğa harikası bölgelerinde meydana gelen yangınları büyük bir üzüntüyle izliyoruz…
Yangınların önemli bir kısmı ihmalden çıkıyor…
Ormanlık alanda ateş yakma, sigara izmariti, elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar ve cam parçaları yangınları tetikleyicidir…
Kıbrıs’ın ormanlık alanı azdır…
Buna karşın sık sık yangın haberleriyle yüzleşiyoruz…
Kıbrıs sıcak bir ülke olmakla birlikte hemen her köşesi bir çöplük deposudur…
Sahiller, ormanlık alanlar, dere kenarları, sokaklar, ana caddeler, köy yolları çöplerle kaplıdır…
Mahalle aralarında, belediyelere ve Karayollarına bağlı yollarda kuru otlar vardır…
Ana yollarda trafik ikaz levhalarının önemli bir kısmı otlarla kaplanmış, görünmez haldedir…
“Cennet Kıbrıs’ım” diyoruz ama; cenneti cehenneme çevirmek için elimizden geleni yapıyoruz…
Memleketimizin kıymetini bilmiyoruz…
Araba ile seyrederken sigara izmaritini pencereden dışarıya fırlatıyoruz…
Arkadan gelen araç sürücüsünün bunu göreceğini ve tepki göstereceğini dikkate almıyoruz…
“Ne yapıyorsun be kardeşim” diyenlere el kol hareketiyle karşılık veriyor, sırasında küfrediyoruz…
Çöp bidonumuz dolduğu zaman, diğer atıkları yolun kenarına atıyoruz…
Eski eşyaları da kapı önlerine çıkarıp bırakıyoruz…
İnşaat atıklarını olduğu yerden kaldırmıyoruz…
Ormanlık alanlarda piknik yapma alışkanlığından vazgeçmiyoruz…
Yemek artıklarını etrafa atıp kaçıyoruz…
Hatta mangalımızı tam olarak söndürmüyoruz…
Böylece yangınlara davetiye çıkarıyoruz…
Peki ne yapılmalı?..
Çevre kirliliği ve yangınlara karşı ciddi önlemlerin alınması kaçınılmazdır…
Bu konuda yapılması gerekenler de bellidir…
Hala 30 yıl öncesinde çıkarılan bir yasa ile yolun ortasına bir kamyon çöp döken adama çok düşük miktarlarda para cezası öngörülüyorsa, bunun caydırıcı bir özelliği olamaz…
Caydırıcılık için önce yasalar güncellenmeli ve ağır cezalar getirilmelidir…
İkinci adımda ise ciddi denetimler yapılmalı, kirletenlere karşı en ağır cezalar uygulanmalıdır…
Yaşam yerlerinde kum, çakıl veya çimento atıkları, boş karton kutular veya çimento torbaları yıllarca olduğu gibi bırakılamaz…
Bırakanları caydırmak için önce ‘uyaracak’ sonra da gereğini yapmıyorsa cezayı basacaksınız…
Cezalandırdığınız zaman inşaat atığını belediye veya Çevre Dairesi olarak sizler kaldıracaksınız…
Hatta bunu yapanları teşhir edeceksiniz…
Kavurucu sıcakların yaşandığı şu günlerde, çevre temizliği konusunda bir seferberlik başlatmalıyız…
Bu tehlike en az ‘Corona’ kadar önemlidir…
Çevre Bakanlığı ve yerel yönetimler başta olmak üzere herkes harekete geçmelidir…
Öncelikle kuru otlar temizlenmeli, cam kırıkları, otomobil lastikleri çöplüğe kaldırılmalıdır…
Niyet varsa başarılır…
GERÇEKTEN BU KADAR BAKIMSIS 1 ADANIN KUZEYİNE NİYE TURİST GELSİN.