banner564

Kırbaç yasası da hazırlanmalı

  Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide havada uçuyor!..
  “Sadece bir kilometrelik yol kaldı” diyor...
  Lokmacı’dan, Makarios Caddesi arasındaki mesafeden söz etmiyor elbette...
  Müzakerelerdeki sürecin sonuna gelindiğini ima ediyor...
  Rum lideri Anastasiadis ise; ilk defa Akıncı’nın “Mayıs’tan önce çözüm” düşüncesine katıldığını söylüyor...
  Ne güzel...
  Artık bu ülkede analar ağlamasın!..
  Çocuklar işsiz kalmasın, göç etmesin!..
  Gençlerimiz uluslararası alanda müsabaka yapsın...
  Çetinkaya; Real Madrid ile Türk Ocağı; Manchester ile maç yapsın!..
  Bunlar çok güzel hayaller...
  Ahhh bir zengin olsam şarkısını andırıyor...
  İyi güzel de, müzakerelerin şu ana kadar nasıl şekillendiğini kimse bilmiyor...
  Bazı şeyler tesadüfen ortaya çıkıyor...
  Mesela nüfus meselesi...
  İçişleri Bakanı Asım Akansoy’un açıklamasına göre; olası bir çözümden sonra Kıbrıslı Türklerin sayısı 220 bin olacak...
  Peki Kıbrıslı Rumların?..
  Bu konuda henüz net bir açıklaması yok...
  Ancak güvenilir bir kaynak, Rum tarafının önce 680 bin, daha sonra ise 802 bin üzerinde direndiğini ve bunun kabul edildiğini söylüyor...
  Ayrıca, varılan uzlaşıya göre; çözüm sonrasında adaya gelecek her 4 Yunan vatandaşına karşılık, Türkiye’den sadece bir kişi gelebilecek...
  Bunun ne anlama geldiğini herkesin ciddiyetle düşünmesi gerekiyor...
  Sen Türksün ve bu adada ömür boyu azınlık statüsünde kalacaksın!..



Dört çocuk meselesi ne olacak?
  İnsan bu noktada kendi kendine şu soruyu soruyor:
  “Hani biz dört çocuk yapacaktık...”
  Çocuk yapanlara ödül yerine ceza mı verilecek?..
  Eğer düşünce bu ise; o zaman Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesinde KKTC Meclisi ‘Kırbaç yasasını’ da geçirmeli...
  Bir çocuk yapana iki kırbaç...
  İki çocuk yapana 4, üç çocuk yapana 9, dört çocuk yapana 16 kırbaç...
  Sıkıyorsa yapsın bakalım!..
  Burada amaç nedir?..
  Amaç; Kıbrıslı Türklerin sonsuza dek bu adada azınlık olarak kalmasıdır...
  Her 4 Rum’a karşılık bir Türk’ün yaşadığı bir adada, kimlerin patron, kimlerin uşak olacağını tahmin etmek zor değildir...
  Sen hiçbir zaman, diğer tarafın nüfusuna erişemiyeceksin...
  Geçmiş yıllarda Rum saldırıları yüzünden ülkesini terk eden insanları geri getiremeyeceksin...
  Gelmek isteyenlere sadece oturma izni verecek, vatandaşlık sınıfına dâhil edemeyeceksin...
  Uzun yıllar bu ülkede çalışmış, çocuk sahibi olmuş, kültürünü benimsemiş insanlara “güle güle” diyeceksin...
  Sadece 40 bin kişiye Beyaz Kimlik vereceksin...
  Azınlık statüsündeki bir toplum, elindeki tüm olanakları kaybettikten sonra kime istihdam sağlayacak?..
  Şimdiki ‘büyük patronlarımız’ kime mal satacak?..
  Mal satamadığı zaman, bırakın beyaz kimlik sahiplerini, Federal devlet vatandaşlarına nasıl iş verecek?..
  

Peki bu çözüm bize ne getirecek?
  Herkesin eline kâğıt kalem alarak, ciddi hesaplar yapması gerekecek...
  Bizler bu adada kalıcı bir çözüm istiyor muyuz?..
  Evet...
  Çocuklarımızın işsiz kalıp göç etmesine karşı mıyız?..
  Evet...
  AB vatandaşı olarak daha iyi şartlarda yaşamak istiyor muyuz?..
  Evet...
  Peki, bunu nasıl başaracağız?..
  Güvenliğimizi sağlayan ve çarşıya ayda en az 10 milyon lira bırakan Türk askeri gidecek...
  Fabrikalarımızda, inşaatlarımızda, marketlerimizde, matbaalarımızda çalışan insanlar da gidecek...
  Nüfusumuz azalacak...
  Mülklerin büyük bir kısmını, belki tamamını kaybedeceğiz...
  Türkiye’nin mali yardımları kesilecek...
  Peki, tüm bunları kaybettikten sonra bizler bu ülkede ne yapacağız?..
  Nerede yaşayacak, hangi iş sahasında çalışacağız?..
  Türkiye’den para gelmeyince çalışanların ve emeklilerin maaşlarını nasıl ödeyeceğiz?..
  Rumların ‘Yerleşik’ dedikleri ülkeyi terk edince şimdiki patronlarımız işçi ihtiyacını nasıl karşılayacak?..
  İşsiz Rumları mı istihdam edecek?..
  Sayın Talat’ın sözünü ettiği anketin sonuçlarına baktığınız zaman; bu konuda bile hava alacağımızı anlayabilirsiniz...
  Türkün yanında çalışmak mı?..
  Asla...
  Bunu kabul etmiyorlar...
  Ana felsefe Yannagi’nin patron, Ali’nin de işçi olmasıdır...
  Bundan 55 yıl önceki düşünce olduğu yerdedir...
  Bir milimlik gerileme dahi yoktur...
  Peki bu gerçekleri, bir kilometrelik yoldan söz eden Sayın Eide’nin gözüne kim sokacak?..
  Bilen varsa adını versin...
YORUM EKLE
YORUMLAR
vatandaş
vatandaş - 9 yıl Önce

sırf bu gün türkiyeye sövenlere türkiyelileri hor gören zihniyetlerin bir gün anlaşma olunca bu saydıklarınızdan daha beteri başlarına geldiğinde bende zevkle seyredeceğim.onun için anlaşmaya evet

Erbay
Erbay - 9 yıl Önce

kaleminize yurdginize sağlık resat bey ayakta alkidliuotum seni

banner471

banner474