Bu, kısır bir döngüdür. Kimse kimseyi dinlemez. Herkes kendi monoloğunu yapar gider!
Kaç günden beri KKTC Meclisi’nde tartışılan veya tartışılması gereken 2014 yılı bütçesi hakkında bilgi almaya çalışıyorum. Doğallıkla, bu bilgileri Maliye Bakanı’ndan veya eleştirel bir şekilde muhalefet milletvekillerinden duymayı bekliyorum… Bir türlü anlayamadım. 2024 bütçesi Kıbrıs Türk halkına ne getirecek, ne götürecek bir türlü anlayamadım.
Bütçe, devlet gelirlerinin ne olduğunu ve hangi işler için kullanılacağını gösteren plandır. Hükümetler tarafından hazırlanır… Hükümetlerin politikalarını bu plana yansıtmaları beklenir. Kabaca bakarsak, gelmiş geçmiş bütün hükümetler aynı planı yapmışlardır. Kamu görevlilerini ödeyelim, gerisine karışmayalım! Plan bu!
•    Hem muhalefet hem de hükümet, eğitimde tam güne geçilmesi gerektiğini söyleyip duruyor. 2024 yılı bütçesinde bu amaçla ayrılmış kaynaklar çok sınırlıdır. Tam gün eğitim yapılabilmesi için okul binalarının geliştirilmesi, çocuklara en azından bir öğün yemek verilmesi gerekir. 2024 yılı bütçesinde böyle bir kaynak ayrılmamıştır.
•    Sağlık sistemi çökmüştür. Kamusal kurumlardan sağlık hizmeti alma hakkı olan insanlarımız özel sektöre milyarlarca TL akıtıyor. Hakları çatır çatır çiğneniyor… Ne doktor seçme hakkı ne de yatırdıkları primlerin karşılığı… Hiçbir şey geçerli değildir… “Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir” düzeni yürürlüktedir ama 2024 yılı bütçesinde bunu değiştirmek amacı olduğuna dair bir işaret yoktur.
•    Yolların hali ortada… Türkiye para verirse düzeltilecektir! Bizim paramız maaşları ödemek üzere ayrılmış; plan yapılmıştır.
Gerisini saymayayım… Bütçe tartışmaları ile ilgili haberleri okuduğunuz zaman bu sorunların çözümlenmesi konusunda tam anlamı ile bir umutsuzluğa kapılıyorsunuz… 
Hükümet yandaşlarının bu sorunları gözümüzden kaçırmaya çalışmasını, “geçsin bu bütçe de kurtulalım” anlayışı ile hareket etmesini bir nebze olsa bile olağan karşılayabiliriz ama muhalefet milletvekillerine ne demeli? Daha önce yaptıkları konuşmaların yeni versiyonları ile gözümüze toprak atıyorlar. Kamu gelirlerinin nereye harcanmakta olduğunu ve nereye harcanmaya devam edileceğini; sorunların çözümsüz kalacağını görmemizi engelliyorlar.
Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman, her vesile ile, “bu toplumun yönetilmediğini” söyleyip duruyor. Yönetmenin en etkili aracı bütçe yapmaktır. Muhalefetin bütçe konusundaki yaklaşımı, kendileri hükümet olsa bile toplumun yönetilmeyeceğini veya aynen şimdiki gibi yönetileceğini gösteriyor.
Vergi verenler, vergilerinin nereye gideceği ile ilgili karar vermeyi bırakın görüş sahibi bile olamıyorlar. Bütçe esas olarak yerel gelirlerden oluşur. Bu gelirlerin adil toplanıp toplanmadığına dair tek bir haber okumadık. 2024 yılında vergi dilimlerinin ne olacağını, sırtımızdaki vergi yükünün ne kadar artacağını soran tek bir milletvekiline rastlamadık.
Bütün bunları bilmiyoruz ama meclisimiz bizim için bütçe yapıyor.
Ne anladık biz bu işten?

Bütçe görüşmelerinden şunu anladık sanırım: Vergi toplanacak; maaş ödenecek!