Kıbrıs’ın geçmişinde ne vardı?..
Şimdikinden çok daha iyi bir yönetim...
Çok daha iyi bir eğitim...
Çok daha kültürlü, saygılı ve sağlıklı bir toplum...
Peki ne oldu da bu özellikler yitirildi?..
Birçon insan ‘birinci neden’ olarak, nüfus artışını ve değişimini gösteriyor...
Ama bunun da ötesinde bir başka önemli sorun vardır...
O da dünyada benzeri görülmemiş siyaset...
Küçük bir ükede siyaset yapıldığını, sadece 300 bin kişinin milletvekili, bakanı, Başbakanı olunduğunu unutuyoruz...
Göreve geldikten sonra köyleri unutuyoruz...
Üreticiyi, esnafı, işadamını da unutuyoruz...
Başımızı kuma sokmuş vaziyette ilerlemeye çalışıyoruz...
Kuşkusuz; parti kararları da bunda etkili oluyor...
Hükümet başkanı bir adım mı atacak?..
Bunu partisinin yetkili kurullarına götürüyor ve tartışıyor...
O toplantılarda bir, iki kişi kafa kaldırdığı takdirde, hükümetin başı adım atamıyor...
“Peki bu konu sonraya kalsın” diyor...
Böylece aylar, yıllar geçiyor ve sorunlar olduğu yerde kalıyor...
Hatta mevcut sorunlara yenileri ekleniyor...
Trafik çok kötü
Ülkemizin şu an itibarıyla birçok sorunu vardır...
Yollarımız çok kötü...
Ana yollarda, kent içlerinde yeterli trafik ikaz işareti yok...
Yaya geçitleri önemsenmiyor...
Hastane önünde bile araçlar 100 kilometre süratle geçiyor...
Kırmızı ışıkta artık hiç kimse durmuyor...
Sürücülerin büyük bir kısmı araç kullanırken cep telefonu ile konuşuyor...
Ölümlü kazalardan ders çıkarmayanlar virajlı yollarda bile mesajlaşarak araba kullanıyor...
Peki neden böyle?..
Devlet korkusu yok da ondan...
Ülkede bir otorite boşluğu var...
Kamu sektöründe işleri yokuşa sürenler hakkında hiçbirşey yapılmıyor...
Keyfi uygulamalara ses çıkarılmıyor...
Nereye baksak, orada ciddi bir sorunun yaşandığını görüyoruz...
Ne var ki; bizlerin görebildiklerini, yönetenler göremiyor...
Polis subayının ölümü
Emekli polis subayı Osman Aydın, Alayköy kavşağında yaşamını yitirdi...
Bunun üç tane nedeni var...
Bir tanesi olay yerinde hala bir aydınlatma direğinin bulunmaması...
İkincisi, park halindeki odun yüklü kamyonetin arka kısmında üçgenlerin bulunmaması...
Üçüncüsü de sürücünün ‘yeterince dikkatli olmaması’...
Eğer; lastiği patlayan o kamyonetin arkasında üçgen olsaydı...
Bölge aydınlatılsaydı...
Bu kaza olmazdı...
Osman Aydın hayatını kaybetmezdi...
Böylesi acı bir olay sonrasında, devletin tüm ilgili birimleri ayağa kalkmalı “neler oluyor” demeliydi...
Ama geçmişte yaşananlar gibi, bu olay karşısında da kimse kılını oynatmadı...
Tarihi katliam
Yazacak çok şey var...
Bunları sırasıyla yazmaya devam edeceğiz...
Fakat, bugün ‘hafta sonu tatili’ olması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanı’nı, Cumhurbaşkanlığına aday olanları, Başbakanı, bakanları, milletvekillerinin tümünü Bellapais’e davet etmek istiyorum...
Paha biçilmez bir yerleşim yeri olan Bellapais’in deresi doldurulmuş...
Üzerine apartman tipi ‘kaçak bina’ yapılmış...
Hiç kimse bunu durdurmaya çalışmıyor...
Biraz daha ilerleyip köy merkezine gidiniz...
Burada, müthiş bir tarihi eser var...
Yıllardan beri bakımsız bırakılan bu tarihi eserin, süratle restorasyona tabi tutulması gerekiyor...
Peki kim yapacak bu işi?..
Elbette devlet...
Ama devlet bunu yapmak yerine, tarihi bir eserin dibinde arıtma tesisi kurulmasına izin veriyor...
Köylü bu duruma isyan ediyor, dinleyen olmuyor...
Ayağa kalkan insanların söylediklerini kimse dikkate almıyor...
Tesisin işletmesini üstlenen lokanta sahibi, ilgili tüm yerlerden izin aldığını söyleyerek elindeki belgeleri gösteriyor...
Peki bu belgeleri veren kimlerdir?..
Değerlendirme ölçüleri nedir?..
Böylesi bir konuyu kimlerle tartıştılar, hangi uluslararası kouruluşlarla temas ettiler?..
Kimseyi küçümsemek istemiyoruz...
Ancak böylesi kritik konularda “biz biliriz” diyerek adım atmanın doğru olduğunu iddia edemeyiz...
Bilmediğimiz çok şey var...
Tarihi eserlerin korunması konusunda olduğu gibi...
