Türkiye ile ‘Ekonomi ve Mali İşbirliği Protokolü’ üzerindeki çalışmaların sürdürdüğünü ve uzlaşılamayan konular olduğunu söyleyen Maliye Bakanı Serdar Denktaş “Mart ayını bitiriyoruz, hala imza aşamasına gelemedik. Nisan’ın ikinci yarısı çalışmalar tamamlanır ve Mayıs ayında mali protokol imzalanırsa, paranın akışı da Haziran ayında olur. Bu da demektir ki yatırımlar geç başlayacağı için piyasaya etkisi yıl sonunu bulacak” dedi.

  “Türkiye’nin katkısı olmadan yatırımların başlaması mümkün değil. Kısa sürede sorunları aşmak da mümkün değil” diyen Denktaş, Maliye Bakanlığı’nın herhangi bir kesintiye gidip, gitmeyeceği konusunda şunları söyledi:
   “Yıl sonuna kadar her türlü önlemi alacağız. Maliye Bakanları her zaman hükümetlerin çirkin çocukları, kötü polislerdir. Bu kez biraz daha da kötü polis olmak durumunda kalıyoruz. Maliye Bakanlığı olarak herhangi bir kesintiye gitme durumu olması halinde kamuoyuna açık bir şekilde söyleyeceğiz. Herhangi bir dedikodu, herhangi bir bilgi bizim ağzımızdan çıkmadığı sürece kimse hiçbir şeye inanmasın.” 

Uzlaşılamayan konular?
BRT’ye yaptığı açıklamada 31 Mart-15 Nisan arasında protokole ilişkin teknik çalışmaların mümkün olabileceğini, ancak esas imza aşamasına gelinmesinin Nisan ayı ortasını bulacağını söyleyen Maliye Bakanı Denktaş, uzlaşılamayan konuların imzalanacak protokolün dışında bırakılabileceği görüşünü de dile getirdi.
Maliye Bakanlığı olarak herhangi bir kesintiye gitme durumu olması halinde kamuoyuna açık bir şekilde söyleyeceklerini dile getiren Denktaş, “Herhangi bir dedikodu, herhangi bir bilgi bizim ağzımızdan çıkmadığı sürece kimse hiçbir şeye inanmasın” diye konuştu.
Maliye Bakanı Denktaş, ekonomik mali işbirliği protokolü çalışmaları ile ilgili bilgi verirken, protokolde yer alacak olan Genel Sağlık Sigortası’nın nasıl destekleneceği ve nasıl hayata geçirileceği üzerinde hala görüşmenin yapılmadığını da açıkladı.
Protokolde eğitimle ilgili başlıklarda sıkıntı olmadığını ve uzlaşıldığını anlatan Bakan Denktaş, “Geçmişe göre masada protokolle ilgili daha az bir grupla muhatap olduk . Teknik heyet üyelerinin her biri belli bir konudan sorumlu ve her birinin de kendi muhatabı olduğu danışmanları bulunuyor. Bu durum işlerin biraz hızlı ve bilinçli yürümesine neden oldu. İnşallah böyle devam edecek” dedi.

2019 zor bir yıl olacak
Geçen yıldan beri 2019 yılının çok zor bir yıl olacağını söylediğini anımsatan Maliye Bakanı Denktaş,” Ama kimse inanmadı, ancak köyün minareleri görünmekteydi. Şu anda o durumu yaşıyoruz ve mümkün olduğunca vatandaşa yansıtmamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Bütçedeki açığı Türkiye’nin katkısı olmadan sıfırlamanın mümkün olmayacağını vurgulayan Serdar Denktaş, “Türkiye’nin katkısı olmadan yatırımların başlaması mümkün değil. Kısa sürede sorunları aşmak da mümkün değil. Bu bir süreç meselesidir. Yıl sonuna kadar her türlü önlemi alacağız. Maliye Bakanları her zaman hükümetlerin çirkin çocukları, kötü polislerdir. Bu kez biraz daha da kötü polis olmak durumunda kalıyoruz” dedi.
Maliye Bakanlığı olarak herhangi bir kesintiye gitme durumu olması halinde kamuoyuna açık bir şekilde söyleyeceklerini dile getiren Denktaş, “Herhangi bir dedikodu, herhangi bir bilgi bizim ağzımızdan çıkmadığı sürece kimse hiçbir şeye inanmasın” diye konuştu.

“Ne çıkacağını göreceğiz”
Türkiye’deki dövizde yükseliş, faizin düşmesine ilişkin muhalefetin afra tafra konuşmalarda bulunduğunu da dile getiren Denktaş, “Bizim yapmamız gereken tek şey Türkiye’deki hareketin bize getireceği olumsuzlukları önceden kestirip, yapabileceklerimizi ve alabileceğimiz önlemleri uygulamaktır” dedi.
Kamu reformu ile ilgili de açıklamada bulunan Denktaş, kamu reformunda belli unsurların çıkarılması halinde değişiklik yapmaya da gerek olmadığını söyledi.
Denktaş, “Alırsanız mevcut 7/79’u onun üzerinde biraz tadilat yaparsınız olduğu gibi devam eder. O konuda ısrarlıyım. Ama Başbakanın görüşmesi sonunda ne çıkacağını göreceğiz. Bizim de kamu reformunda tespit ettiğimiz eksiklikler var. Örneğin genel hizmetler iki sınıfa indirilmiştir. Bunun yeterli olmadığını biz de gördük. Ve bir üçüncü sınıf açılması zorunluluğu olduğunu tespit ettik. Bu görüşmelerimizi yazılı olarak sunacağız. Bu hafta içinde Başbakan ile oturup konuşacağız” dedi.