Özlem Kaya YALGIN (TAK)
Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakereler, bölgedeki gelişmeler, yurt dışından art arda gelen üst düzey ziyaretler ve bunların sürece etkilerini Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) değerlendirdi.
Bakanlık görevine geldiği sürede gerçekleştirdiği yurt dışı temaslarını da değerlendiren Çolak, bakanlığın faaliyetleri yanında ileriye dönük projelerini de paylaştı.
Bakan Emine Çolak, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına yönelik görüşmelerin son dönem hız ve derinlik kazandığını; sürece önemli bir dış destek de söz konusu olduğunu vurgulayarak, “Dolayısıyla sanki zamanı geldi gibi” dedi.
Kafalarda soru işaretleri olmakla birlikte, böyle bir derinlik, yoğunluk ve dış desteği daha önce görmediklerini ifade eden Çolak, “Konjonktür, birçok hususlar sanki daha elverişli bu sefer, çözümün gerçekleşebilmesi için” değerlendirmesinde bulundu.
Emine Çolak, sürecin ileriki aylarda, daha da hızlanarak yoğunlaşabileceği inancını dile getirerek, “Birçok ilgili, biz de dahil şu an bir çözüm sağlanmasından yarar sağlayacak. Neticede her ülke, her birey çıkarı doğrultusunda bir strateji yürütür. Sanki şu an birçoğunun çıkarı doğrultusunda olumlu bir şey olur eğer çözebilirsek” şeklinde konuştu.
Önemli isimler adaya geldi…
Dışişleri Bakanı Çolak, uzun yıllardır devam eden Kıbrıs sorununa çözüm bulma arayışlarında son dönem yürütülen müzakerelerin, daha önce görmedikleri derinlikte, yoğunlukta olduğu ve ciddi bir dış destek bulunduğu; yoğun bir ziyaretçi trafiği yaşandığına dikkat çekti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, garantör ülke İngiltere’nin Dışişleri Bakanı Philip Hammond ve Rusya ve Almanya gibi ülkelerden üst düzey yetkililerin adaya gerçekleştirdikleri art arda ziyaretlere işaret eden Çolak, “Dolayısıyla birçok unsur birleştiği zaman istek fazladır. Ziyaretler, bu önemin, fırsatın bu arzunun da bir yansımasıdır diye düşünüyorum” dedi.
Dış temaslar önemli
Uluslararası ilişkiler; gerek ziyarete gelen gerekse ziyaret edilen dış ülke yetkilileriyle temasın önemine işaret eden Çolak, sürecin, yaşananların anlatılması ve destek talep edilmesinin de önemli ve gerekli olduğu üzerinde durdu.
Dışişleri Bakanı Emine Çolak, kendisinin de yurt dışı temaslarında, ziyaretlerinde “hem sürece hem de liderlere destek olun, süreci koruyun” çağrısı yaptığına işaret ederek; koruma derken; görüşmeleri raydan çıkarabilecek başka etkenlerden, siyasi gelişmelerden korumak veya taraflar arasında bir gerginliğe karşı sürecin çökmesinin önlenmesi anlamında koruma kastettiğini ifade etti.
“Süreç daha da hızlanacak…”
Çolak, sürecin ileriki aylarda daha da hızlanacağı, yoğunlaşacağı inancını da dile getirirken, sürecin çok ciddi, çok yönlü olduğuna ve masada yürütülen müzakereler yanında içte de yasaların uyumu ve AB’ye hazırlık anlamında yapılması gereken çalışmalar olduğuna dikkat çekti.
Aynı zamanda kendisinin de görevi olduğunu belirttiği dış temasları sürdürerek, Kıbrıslı Türklerin ne düşündüğünü, ne istediğini, şu anda nasıl davrandığını dünyaya anlatırken Kıbrıslı Türkleri Kıbrıslı Türklerden dinlemenin önemine işaret eden Çolak, Dışişleri Bakanı olarak gerçekleştirdiği yurt dışı temaslarında bunu vurguladığını söyledi. Çolak, “AB’nin göbeğinde üye ülkelerde bile Kıbrıslı Türkleri, Kıbrıslı Türklerden dinleme veya duyma gibi bir alışkanlıkları yok, zemin yok. Kıbrıslı Türkleri ya Rumlardan duyuyorlar ya da Türkiye’den… Nerde bizden duymak, da nerde bizim hakkımızda başkalarından duymak” şeklinde konuştu.
“Kıbrıslı Türkler radarda yok gibi…”
Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıslı Türklerin tanınmamışlıktan dolayı, uluslararası alanda görünmez duyulmaz, dinlenmez gibi bir pozisyona sahip olduğuna dikkat çekerek, özellikle bu dönem bundan kurtulmak için yoğun çaba gerektiğini vurguladı. Çolak şunları anlattı:
“Bunu yaptıkça yani sizden dinlediklerinde görüyorsunuz ki farklı olur. Bazen şaşırırlar; biz böyle olduğunu bilmezdik diyorlar. Bazen hissedersiniz ki o baskılara rağmen sizinle konuşuyorlar dolayısıyla çekingen yaklaşıyorlar. Bazen çok büyük önyargılarla yaklaşıyorlar. Birçok kişiden duyabilirsiniz: ‘sizin aslında iradeniz yok. Siz bir siyasi iradeye sahip değilsiniz, sizin için başkaları karar veriyor- daha fazla Türkiye’yi kastederler-. Ha teknik, hukuki açıdan AB’de bizim için ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’, Kıbrıslı Rumlar söz sahibi, o da bir gerçek. Dolayısıyla Kıbrıslı Türkler radarda yok gibi, veya görünmez, duyulmaz, dinlenmez gibi bir pozisyondan biraz özellikle bu dönem kendimizi kurtarmak için bizim de yoğun çalışmamız lazım. Dışişleri olarak gerek temsilciliğimizle, diplomatlarımızla gerekse kendim şahsen bu mevkide bu önyargıları, bu görünmezliği değiştirmek lazım.”
“Türkiye ile ilişkilerimiz çok özel”
Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilere de değinen Çolak, “Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz çok özeldir. Gerek siyasi gerekse ekonomik olarak en büyük güvencemiz ve dayanağımızdır. Bu, koşulların getirdiği bir ilişki türüdür” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin çözüm yönündeki kararlılık ve desteğinin yıllardır sürdüğüne ve bu dönem daha da yoğunlaştığına dikkat çeken Çolak, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun adaya son ziyaretinde çözüm yönündeki destekleyici tavrın bir kez daha net şekilde ifade edildiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Çolak, “Kıbrıs’ta çözüm olmasında Türkiye’nin rolünün çok büyük ve önemli olduğu bir gerçek ve ümitlendirici bir faktör” ifadesini kullandı.
Mülkiyet ve toprak çetrefilli konular…
Dışişleri Bakanı Emine Çolak, Kıbrıs sorununda en çetrefilli konulardan biri olarak değerlendirilen mülkiyet-toprak konusunda gelinen son aşamayla ilgili bir soruya karşılık ise, mülkiyet konusundaki görüşmelerin bir ayı aşkın bir süre devam etmesinin, bu başlığın en zor kısımlardan biri olduğu yönündeki tahminlerini teyit etmekte olduğunu belirtirken, “ Benim tahminim ve gözlemim, küçük küçük adımlarla da olsa ilerleme kaydediliyor, yani görüşmeler ileri gidiyor, geri gitmiyor, donmuyor da. Bu bile başlı başına ümitlendirici bir husus” şeklinde konuştu.
Demopulos kararı...
2004’ten bu yana Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) önemli bir gelişme daha olduğuna; mülkiyet haklarını kabul edip de kayıt altına alırken, aynı zamanda eğer uzun yıllar başkası, veyahut da şu anda bir başkası o malı kullanan ise onun da bazı haklarının olduğu, bunun da bir nevi insan hakkı olduğu yönünde bir karar da üretildiğine işaret eden Çolak, “Demopulos kararı” olarak anılan bu kararın da mülkiyet tartışmasında ek bir unsur olduğunu kaydetti.
Bakanlığın projeleri
Bakanlığın faaliyetlerini de değerlendiren Çolak, bakanlık için teknik anlamda en büyük projelerden biri olarak değerlendirdiği “Dijital Arşiv ve Güvenli İletişim Sistemi”nin kurulduğunu, çalışmaların tamamlanma aşamasında olduğunu belirtti.
Bu sistemi TC Dışişleri Bakanlığı’nın çok önemli bir ürünü, başarısı olarak değerlendiren Çolak, TC Dışişleri Bakanlığı’nın başka ülkelere de pazarladığı bir sistemi KKTC Dışişleri’ne hibe olarak kurmakta olduğunu anlattı.
Bakanlıkla ilgili sıkıntılı noktaları da ele almaya çalıştıklarını belirten Çolak, kadrolu meslek memuruna ihtiyaçları olduğunu, 2008’den beri bakanlığa kadrolu eleman alınmadığını, bunun büyük bir dezavantaj olduğunu belirtti.
“TAK’ın birikmiş sorunları var…”
Dışişleri Bakanı Çolak, bakanlığına bağlı Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorunlarına da değinerek, zamanla birikmiş bu sıkıntıların bir anda çözülemeyeceğini, azar azar ele alarak çözme çabası içinde olduklarını söyledi.
Güncelleme Tarihi: 14 Aralık 2015, 09:43