Beşparmak Düşünce Grubu, Kıbrıs’ta her iki tarafın hak ve çıkarlarını dengeli şekilde gözetecek bir uzlaşıya ihtiyaç olduğunun ortada olduğunu belirterek, böyle bir uzlaşının iki taraf yanında anavatanlarının ve bölgenin de yararına sonuçlar doğuracağını kaydetti.
Beşparmak Düşünce Grubu, Genel Koordinatör İsmail Bozkurt tarafından bir süre önce Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya sunulan müzakere süreci değerlendirmesini dün kamuoyuyla paylaştı.
Değerlendirmede, “Siyasal, stratejik ve ekonomik çevremizde değişmekte olan koşullar doğru okunup değerlendirildiği takdirde bunların adamızda ve bölgemizde arzulanan kazan-kazan uzlaşısının sağlanmasına ve işbirliğinin geliştirilmesine belirleyici katkısı olacaktır. Başta bölgedeki istikrarsızlığın doğurduğu istikrar ve işbirliği ihtiyacının Kıbrıs müzakere sürecinin yeni bir ivme kazanmasına katkıda bulunabileceği değerlendirilmektedir” denildi.
Değerlendirmede değişmekte olan koşul ve paradigmalara yer verilerek, Doğu Akdeniz bölgesindeki, doğal gaz yatakları, Türkiye’den gelecek olan suyun Kuzey ve Güney ekonomilerine yapabileceği ciddi katkı, Yunanistan’daki ekonomik krize değinildi.
Yakın çevrede yıkılan devletler, buralarda kamu düzeninin çöküşü ve yaşanan terör ve istikrarsızlığın bölge ülkeleri ve Kıbrıs’ı ciddi şekilde etkileyecek gelişmeler olduğu belirtilen değerlendirmede, “Türkiye ve Kıbrıs Adası'nın da yer aldığı söz konusu coğrafyada halen mezhep çatışmaları yanında gerek bölgesel, gerekse küresel aktörler arasında soğuk savaş yıllarını anımsatan yıkıcı bir rekabet yaşanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Kıbrıs’ta değişim ve uzlaşının önündeki en büyük engelin Kıbrıs Rum tarafının tutku/saplantı haline gelen ve kurumlaşan hakimiyetçi/maksimalist vizyonunu/politikalarını aşamaması ve koşul/paradigma değişiminin gereklerine adapte olamaması olduğu belirtilen değerlendirmede, Kıbrıs Türk tarafının gerekli adaptasyonu gerçekleştirdiği ve öngörülen çerçevede kazan-kazan bir uzlaşı ve işbirliğine daha hazır olduğunun gerçek olduğu belirtildi.
Kıbrıs Rum tarafı gerekli siyasal/duygusal değişimi gerçekleştirmeden öngörülen iki-toplumlu, iki-kesimli, siyasal eşitliğe ve kurucu devletlerin eşit statüsüne dayalı yeni federal devletin kurulması ve yaşatılmasının zor ve Kıbrıs Türk tarafı için çok riskli olacağı, 1963 krizine benzer gelişmelerin yeniden yaşanabileceği de değerlendirildi.
Güncelleme Tarihi: 08 Temmuz 2015, 09:27