Sağlık Turizmi Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan, BRT’de katıldığı televizyon programında, Ürdün’ün Başkenti Amman’da gerçekleştirilen Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Genel Kurulu hakkında açıklamalarda bulundu.
Ürdün’deki genel kurulda, KKTC adına Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’nun Yüksek İstişare Kuruluna, kendisinin ise Yönetim Kurulu’na seçildiğini söyleyen Savaşan, KKTC’nin Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Yönetiminde yer almasının, Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs’ın Dünya nezdinde eşit olduğunun kabul edilmesi anlamına geldiğini vurguladı.
Dünya Sağlık Turizmi Konseyi’nde 87 ülkenin yer aldığını ve bu özelliği ile de alanında Dünyanın en geniş temsiliyete sahip konseyi olduğunu anlatan Savaşan, konseyde KKTC’nin, aralarında Türkiye, İngiltere, Yünanistan, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Kıbrıs gibi ülkelerle eşit temsiliyete sahip olunduğunu söyledi.
Türkiye’nin büyük desteğiyle Dünya Sağlık Turizmi Konseyi Yönetimine girdiklerini anlatan Savaşan, görev süreleri boyunca yönetim kurulundaki 18 üye ülkeyle birlikte bir yandan Dünya Sağlık Turizmi’ne yön vermek için çalışacaklarını, diğer yandan ise 87 ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi için çaba göstereceklerini vurguladı.
Turizmdeki alışkanlıkların değiştiğine de işaret eden Savaşan, turizmin artık sadece yeni mekan deneyimlerini değil, yenilikçiliği, farklı konu başlıklarını ve farklı kültürleri tanımayı içerdiğini anlatarak, seyahat etmenin artık sadece konforlu bir otelin havuzu başında içki yudumlamaktan çok daha ötesine geçtiğine vurgu yaptı.
Turistler öznel deneyimlerin peşinde koşuyor…
Savaşan, günümüz insanlarının wellnes, spor, kültür gibi alternatif turizm çeşitlerine gün geçtikçe daha fazla katıldığını dile getirerek, turistlerin, maceranın kokusu, keşiflerin ruhu ve öznel deneyimlere kapılmanın peşinde koştuğunu söyledi.
Tıpkı sağlıklı yaşam işletmelerine artan ilgide olduğu gibi, artık gezginlerin seçtikleri ülkenin kültürüyle bütünleşme arzusu içerisinde olduğunu anlatan Savaşan, bu yıl gezginlerin aktif olarak otantik deneyimleri takip etmesi, daha az turist çeken bölgeleri tercih etmesi, ayrıca yaygın klişe ve taklitlerden de kaçınmasının beklendiğini söyledi. Savaşan, “bizler de ülkemizde Dünya’daki turist profilindeki değişiklikleri görerek, turizm ürünlerimizi buna uygun hale getirmeli ve tanıtma pazarlama faaliyetlerimizi de buna göre planlamalıyız” şeklinde konuştu.
Güncelleme Tarihi: 06 Mart 2017, 10:12