Dışişleri Bakanlığı, Kıbrıs’ta konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün (BMBG) görev süresinin altı ay süre ile uzatılmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi kararına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı, “Geçmişte de vurguladığımız üzere, Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün Ada’daki varlığına dair Kıbrıs Türk tarafının rızasının yine alınmamış olması önemli bir eksikliktir ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma operasyonlarına ilişkin temel ilkelerini dahi göz ardı etmektedir. BM’nin, BM Barış Gücü’nün görev süresini devletimizin rızasını aldıktan sonra uzatmasını bekliyoruz” dedi.
Dışişleri Bakanlığı, yazılı açıklamasında, KKTC makamlarının iyi niyeti ve yapıcı tutumu sayesinde BMBG’nin KKTC topraklarındaki faaliyetlerini sürdürebildiğini hatırlatmakta fayda gördüklerini belirterek, “BMBG’nin topraklarımızdaki faaliyetlerinin doğru bir zeminde yürütebilmesini teminen, makamlarımız ile BM arasında yasal bir düzenleme yapılması yönündeki haklı talebimizde ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Bu haklı talebimizin karşılanmaması durumunda, BMBG’nin ülkemizdeki faaliyetlerine ilişkin iyi niyete dayalı tutumumuzun gözden geçirilmesi konusundaki hakkımızı saklı tuttuğumuzun da bilinmesinde yarar görülmektedir” ifadelerini kullandı.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin 8 Ocak 2021 tarihli İyi Niyet Misyonu Raporunda, iki taraf arasında ortak vizyon olup olmadığının tespit edilmesini amaçlayan 5+BM formatında gayri resmi bir toplantı öngördüğünü ifade ettiği ve herhangi bir çözüm önerisine atıf yapmadığı kaydedildi.
Maraş ile ilgili adımlar
Kıbrıs Türk tarafının KKTC topraklarının bir parçası olan kapalı Maraş’a ilişkin kararları uluslararası hukuka saygı çerçevesinde aldığı belirtilen açıklamada, şunlar dile getirildi:
“Ada’daki statükonun sembolü haline gelen Maraş konusunda yapmakta olduğumuz açılımın olumlu bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini düşünmekteyiz.
Birleşmiş Milletleri Güvenlik Konseyi’nin, bir yandan iki taraf arasındaki güvenin artırılmasına çağrı yaparken, diğer taraftan da GKRY’nin Kıbrıs Türk ekonomisine darbe vurmak amacıyla Güney’den KKTC’ne gidiş ve gelişlerde uyguladığı engellere kararda yer vermemesi tezat oluşturmaktadır.
BMGK’nın GKRY’nin bu tür adımlarına sessiz kalması, Rum liderliğinin benzeri siyasi politikalarını ileriye götürmesine hizmet etmektedir. Güvenlik Konseyi’nin, Kıbrıs Türk halkının ekonomi, sanat, spor, eğitim, kültür ve benzeri alanlarda maruz kaldığı izolasyonun kaldırılması için gerekli adımların atılması yönünde çağrı yapmasının zamanı gelmiştir.”
Kıbrıs Türkleri ve Yönetimdekiler adam yerine konmadılar.Bu durumda,Yönetimde olanlar eğer adam iseler,BM askerlerini Bizim Devlet Hudutları içine sokmazlar.