banner564

Türk tarafı samimi

Eroğlu, 2 yıl aradan sonra gerçekleşen ilk görüşme için “olumlu başladık inşallah olumlu bitiririz” ifadelerini kullandı

Türk tarafı samimi
banner598

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, uzun bir aranın ardından yeniden başlayan müzakerelerle ilgili dünkü görüşmenin tamamlanmasının ardından açıklamalarda bulundu.

Eroğlu, dün ara bölgede gerçekleşen görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek “olumlu başladık inşallah olumlu bitiririz” dedi.

Eroğlu, “Ben samimi olarak Kıbrıs’ta bir anlaşma olabileceğine inanıyorum. Ama bu sadece benim düşüncemle ortaya çıkabilecek bir sonuç değildir. Onun için karşı tarafın tavrı, müzakerelerin sonucunun müspet ya da menfi olması yönünde etkili olacaktır” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ortak açıklamanın soyut ve yoruma açık ifadeler içerdiğini, bu nedenle böyle bir açıklama ile Kıbrıs sorununun çözüldüğünün düşünülemeyeceğini vurgulayarak, “Bizi kapsamlı çözüme götürecek olan; al-ver içeren yapılandırılmış bir süreçtir” dedi. Eroğlu, bu çerçevede bugün tarafları adım adım çözüme götürecek “tanımlanmış bir müzakere süreci” önerdiklerini, ayrıca egemenlik, iç vatandaşlık ve yetkiler gibi konularda tarafların yapacağı somut önerilerle müzakere edilerek bu konuların sonuçlandırılması gerektiğine işaret ettiklerini anlattı.

 

 

“Çok acılar yaşadık”

“Biz Kıbrıslı Türkler 1963 ertesinde ortaklık dışına bırakılarak çok önemli bir travma ve çok acılar yaşadık. Bugün hala bu sorunun devam ediyor olmasının bedelini esasen Kıbrıslı Türkler ödemektedir” diyen Eroğlu, ortak açıklama içerisinde, Ada’da yaratılacak yeni düzenin kimse tarafından tek yanlı olarak değiştirilemeyeceğini de kayıt altına aldıklarını, bunun kayıt altına alınmasının, 1963’ten bu yana yaşanılanlar dikkate alındığında büyük önem arz ettiğine vurguladı.

 

Süreç kaldığı yerden devam ediyor

Kapsamlı çözüm müzakerelerinin uzun bir aradan sonra gecikmeli de olsa yeniden başlamasından memnuniyet duyduğunu belirten Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafında lider değişikliği olduğunu, ancak sürecin kaldığı yerden devam ettiğine işaret etti.

Eroğlu, bu nedenle daha önce yaptığı önerilerin müzakere masasında olduğunu ve bugün bunu müzakere masasında açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

 

 

Müzakereciler cuma buluşacak

Eroğlu, iki müzakerecinin, müzakere sürecinin nasıl yapılacağını detaylandırmak ve planlamalarını yapmasını önerdiklerini belirterek, iki müzakerecinin Cuma (14 Şubat) günü bir araya gelip adım adım bu sürecin programını hazırlayacağını ve yapılandırılmış müzakerelerin netleştirileceğini vurguladı.

 

Çapraz ziyaretler

Müzakerecilerin “çapraz ziyaretleri” konusunda istemin Rum tarafından geldiğini, bu konuda Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile yaptıkları istişareler sonucu bu ziyaretlerin karşılıklı ve eş zamanlı olması şeklinde şartlı bir şekilde kabul edildiğini anımsatan Eroğlu, bu ziyaretlerin tek taraflı olamayacağını, ziyaretlerde karşılıklı zamanlamanın olması gerektiğini, ziyaretlerin fazla da geciktirmeye gerek olmadığına inanç belirtti.

Eroğlu, müzakerelerin başladığını ve çapraz görüşmelerin yapılabileceğini kaydetti.

 

 “Halklar anlaşmaya hazırlanmalı”

Kıbrıs Türk tarafının önerisinin; her iki tarafında da halkını bir anlaşmaya hazırlaması olduğunu ifade eden Eroğlu, “Hep menfi konuşulduğu sürece halkı ortaya çıkacak bir anlaşmada müspet bir oy kullanması yönünde yönlendirmeniz mümkün değil, dolayısıyla biz iyi niyetle ortaya koyduğumuz öneri; her iki tarafın da halkını bir anlaşmaya hazırlayıcı konuşmalar yapması ve bir birimizi suçlamaktan kaçınması” diye konuştu.

 

“Müzakerelerin 3-5 ayda tamamlanabileceği” söyleminin hatırlatılması üzerine Eroğlu, bunu müzakerelerde konular başlıklar açıldıkça görüleceğini, ancak kendi temennilerinin; kısa bir süre içerisinde sonuca varmak olduğunu vurguladı.

 

Anastasiadis: Çözüm değil başlangıç

 

Öte yandan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “ortak açıklamanın nihai çözüm olmadığını, zorlu bir sürecin başlangıcı olduğunu” açıkladı.

Rum radyosunun haberine göre Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile dün gerçekleştirdiği görüşme ve ortak açıklama metninin kamuoyuna açıklanmasının ardından Rum Başkanlık Sarayı’nda basın toplantısı düzenleyen Anastasiadis, “bugün ifade edildiği üzere, iki liderin ve iki toplumun arzusunun karşılıklı saygı ve anlayış ortamı içerisinde, bugünkü kabul edilemez durumu sona erdirecek ve çağdaş bir AB devletinde yaşamamızı sağlayacak bir çözüme ulaşılması olduğunu” söyledi.

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, halkı ve ekonomiyi birleştirecek, siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu, iki kesimli federal bir devlete dönüşmesi için, kalıcı, fonksiyonel ve en önemlisi de yaşayabilir bir çözümün doruk anlaşmaları ve BM kararlarına dayanacağının iyice bilindiğini” iddia eden Anastasiadis, “bugünkü ortak açıklamanın, çözümün çerçevesini ve temel ilkelerini belirlediğini” kaydetti.

 

 

Liderlerin mutabık kaldığı ortak açıklama...

 

İki lider dün BM Genel Sekreterinin İyi Niyet Misyonunun himayesinde ilk görüşmelerini yapmışlardır. Görüşme dostane ve samimi bir ortamda gerçekleşmiş ve iki lider aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:

 

1.Mevcut durum kabul edilemez ve sürdürülmesinin Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler için olumsuz sonuçları olacaktır. Liderler, demokratik ilkelere, insan haklarına ve temel özgürlüklere ve aynı zamanda birbirlerinin ayrı kimlik ve bütünlüğüne saygı gösteren ve AB içindeki birleşik bir Kıbrıs’ta ortak geleceklerini güvenceye alan bir çözümün, öncelikle ve özellikle Kıbrıslı Türklere ve Kıbrıslı Rumlara yarar sağlayacağını ve bütün bölgeye olumlu etkisinin olacağını teyit etmişlerdir.

 

2.Liderler yapılandırılmış müzakereleri sonuç odaklı biçimde yeniden başlatmak hususundaki kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Çözüme bağlanmamış tüm ana konular masada olacak ve birbirleriyle bağlantılı olarak görüşülecektir. Liderler mümkün olan en kısa zamanda bir çözüme ulaşmayı ve bunu müteakip ayrı ancak eş zamanlı referandumlar düzenlemeyi hedefleyeceklerdir.

 

3.Çözüm ilgili Güvenlik Konseyi kararlarında ve Doruk Antlaşmalarında belirlendiği üzere, iki toplumlu ve iki kesimli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon zemininde olacaktır. Birleşik Kıbrıs, Birleşmiş Milletlerin ve Avrupa Birliğinin bir üyesi olarak tek uluslararası hukuk kişiliğine ve  BM Şartı çerçevesinde tüm Birleşmiş Milletler üyelerince yararlanılan egemenlik şeklinde tanımlanmış tek egemenliğe sahip olacak ve (buegemenlik) Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerden eşit olarak neşetedecektir. Federal yasalar tarafından düzenlenen tek bir birleşik Kıbrıs vatandaşlığı olacaktır.Tüm birleşik Kıbrıs vatandaşları aynı zamandaya Kıbrıs Rum kurucu devletinin ya da KıbrısTürk kurucu devletinin vatandaşları olacaktır. Bu statü dahili olacak ve birleşik Kıbrıs vatandaşlığını tamamlayacak ve hiçbir şekilde ikame etmeyecektir.

Federal Hükümetin yetkileri ve belirlenmiş yetkileriyle açıkça doğrudan doğruya ilgili olan benzeri hususlar Anayasa tarafından tayinedilecektir. Federal Anayasa aynı zamanda kurucu devletler tarafından icra edilecek artık yetkileri öngörecektir. Kurucudevletlertümyetkilerini tam ve geri döndürülemez birbiçimde federal hükümetin tecavüzüne maruz kalmadan kullanacaktır. Federal yasalar kurucu devletlerin yetki alanındaki konularda kurucu devlet yasalarına tecavüz etmeyecek ve kurucu devlet yasaları da federal hükümetin yetki alanındaki konularda federal yasalara tecavüz etmeyecektir. Bu bağlamda her türlü ihtilaf nihai olarak Federal Anayasa Mahkemesi tarafından karara bağlanacaktır. Hiçbir taraf diğeri üzerinde otorite ve hukuki selahiyet iddiasında bulunamaz.

 

4.BirleşikKıbrısfederasyonuçözümvebuçözümünayrıancakeşzamanlıreferandumlardaonaylanmasınınneticesindeortayaçıkacaktır. Federal Anayasa birleşik Kıbrıs federasyonunun eşit statüde ikikurucud evletten oluşacağını saptayacaktır. Federasyonun iki kesimli iki toplumlu niteliği ve Avrupa Birliği’nin üzerinde kurulduğuilkelerAda’nıngenelindemuhafazaaltına alınacak ve (bunlara) saygıgösterilecektir. Federal Anayasa ülkenin en üstyasası olacak ve federasyonun tüm kurumları ve kurucu devletler üzerinde bağlayıcı olacaktır. Bir bütün olarakya da kısmen bir başka ülkeyle birleşme veya her türlü taksim ve ayrılma veya düzende herhangi başka tekyanlı değişiklik (yapılması) yasaklanacaktır.

 

5.Müzakereler her şey üzerinde anlaşılmadan hiçbir şey üzerinde anlaşılmamış olacağı ilkesine dayalıdır.

6.Atanmış temsilciler her konuyu her zaman görüşmeye tam olarak yetkilendirilmişlerdir ve süreçte gerekli oldukça tüm paydaşlara ve ilgili taraflara paralel erişimden yararlanmalıdırlar. İki toplumun liderleri gereken sıklıkta biraraya geleceklerdir. Onlar nihai karar alma yetkisini uhdelerinde tutacaklardır. Sadece liderler tarafından serbestçe ulaşılan bir mutabakat ayrı eş zamanlı referandumlara sunulabilir. Her türlü hakemlik dışlanmıştır.

 

7. Taraflar görüşmeleri güvence altına almak için olumlu bir ortam yaratmayı amaçlayacaklardır. (Taraflar) Karşılıklı suçlamalardan ve müzakereler hakkında kamuoyuna dönük diğer olumsuz yorumlardan kaçınmayı taahhüt ederler. (Taraflar) Aynı zamanda birleşik bir Kıbrıs beklentisine dinamik bir hız sağlayacak güven arttırıcı önlemleri uygulama çabalarına girişeceklerdir.  

Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2014, 07:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474