banner564

Tren raydan çıktı

Özersay, mali açıdan güven veren bir sistem yaratılamadığı için Türkiye’den mali yardım alınamadığını belirterek, ülkenin bugünkü durumunu şöyle yorumladı: 

Tren raydan çıktı
banner598

 Sonuç CEVİZCİ

Diyalog TV’nin dün gece yayınlanan özel programına katılan ve Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ile Diyalog TV Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtlayan Halkın Partisi’nin (HP 3 kabine üyesi; Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri bakanı Kudret Özersay, İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan önemli konulara açıklık getirdi 
Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, 4’lü koalisyon hükümeti döneminde Türkiye’ye mali açıdan güven verilemediğini savundu ve kaynak akışının bu yüzden sağlanamadığını söyledi. Özersay “Bizler de hükümet ortağı olarak mali açıdan hiçbir zaman önümüzde güven veren bir tablo göremedik” dedi ve trenin raydan çıktığını ifade etti.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da, kamuoyunda çok tartışılan Vatandaşlık Yasası’nın hazır olduğunu, ancak Ekim ayından beri 4’lü koalisyon ortaklarından yanıt alınamadığını söyledi. Baybars, “Yasa tasarısını hazırlamıştık, iki dudak arasındaki vatandaş olma karar mekanizmasını ortadan kaldıracak bir yasa oluşturduk.  Öğrenci, refakatçi, oturma izni ile gelen vatandaşların sosyal ve aile ilişkilerini doğru sürdürebilmesi ve ekonomik yaşam koşullarını doğru şekilde sürdürmesini sağlayan bir yasaydı” dedi. 
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan da yollar için kaynak yaratılmadığı için bir ara istifa etme noktasına geldiğini söyledi. Tolga; Ciklos yolunun tamamlanması için çalışmaların başladığını, ilk etapta acil işler için 58 milyon lira harcanacağını belirtti. HP’li bakanların programda değindikleri konuların satır başları şu şekilde:

Özersay: Yolsuzlukların peşini bırakmayacağız
“Yolsuzluk dosyalarının peşini bırakmayacağız” diyen Özersay şunları söyledi:
“ Siyasi partilere ait olan gazetelerin yardımdan yararlanması dışında kalması söz konusu olmuştu. Örtülü ödenek hane halkına yardım olarak bilinen para bize sorulmadan bizim bakanlığımızın altına yarım milyonluk ödenek konuldu. Bir sene boyunca bir kuruş kullanmadık ve iade ettik maliyeye. Geçmişte bazı kişilerin elektrik faturası çatı tamirine kadar keyfi bir şekilde kullanıldığı bir paraydı biz kullanmadık. Sonraki bütçede kendi bakanlığımda bu kalemi istemedim.
Siyasi partilere devler bütçesinden ödenek azaltılmasını savunduk ama koalisyon protokolüne yazdırmaya çalışırken ortaklarımız hayrı dedi. Devlet katkı koymazsa partiler batar dediler. HP kendi içerisinde şeffaf ve birine bağımlılık göstermeden bağış üzerinde kendi içerisinde mali başarı sağlamış bir parti. Bu verilen kaynaktan sel mağdurlarına verilmek üzere Vakıflar İdaresine verdik. Bakanlara yapılacak maaş artışını istemedik bütün vekiller kızdı. Bu artışı her ay bir yardım kuruluşuna bağışlamak istediğimizi söyledik. Ortak kararla artış yapılmadı ve maliyeye gitti para. 
Yolsuzluk dosyalarının peşini bırakmayacağız. Devlet beyanları mal bildirimi ile ilgili zarfların açılması ve beyanların denetlenmesi çelişkili olanların başsavcılığa gönderilmesi, meclise, polise  gitmesi ve dokunulmazlıkları kaldırılması süreci devam ediyor.” 

“Devletin arazisini oğluma usulsüz kiraladı…”
Özersay, “Kişilerle ilgili problemimiz olmadı” diyerek şöyle konuştu: “ Maliye Bakanı devletin arazilerini oğluna usulsüz şekilde kiraladı değil mesele usulsüzlüklere karşı icraat yapma derdindeydik.  UBP ile bunu kayıt altına aldık ve önemsediğimiz prensiplerin başında geliyordu. Önceki hükümet döneminde belirli bir noktaya kadar geldi çalışmalar kurduğumuz baskıların sonucudur. Bu hükümet döneminde daha da ileriye taşınacak çalışmalar.  
UBP ile koalisyon kurmama kararı aldık o dönemde. Dostlar alışverişte görsün diye dönemin parti başkanı programa da gelmemişti.  Hükümetin dışında kalmaya bir süre sonra parti başkanı dışında ve aktif siyaset dışında kalmaya neden oldu. Kişilerle ilgili problemimiz olmadı. Tavır ile ilgili bize karşı nezaketsiz bir davranış oldu.”

“Hizmet edemez noktaya gelmiştik”
Özersay şöyle devam etti: “HP, UBP ile koalisyon kurma derdinde olsaydı kongresi yapıldığında hükümeti bozar kurardı. Dörtlü koalisyon denediğimize pişman değiliz. Yeni hükümeti bir evlilik olarak görmüyoruz. Bizi mutlu edecek olan vatandaşa hizmet verebilmektir. Mecliste daha hızlı yapılmasını istediğimiz yasalar bazı koalisyon milletvekilleri tarafından ayak sürünerek geciktirildi.  İtibarsızlaştırma vardı. Elimizden geldiği kadar götürmeye çalıştık. Hizmet edemez noktaya gelmiştik ve mutsuzduk. 
HP güven ilişkisini sergileyen alengirli işler karşısında durmaz.  Güveni zedeleyecek durum söz konusu olursa hükümetten çekilmekten tereddüt etmeyiz. Artık bir tecrübemiz var. Kolay lokma değil partimiz.” 

Güven sorunu yaşadık…
“Hukuki çerçeve sunacak bir adım atabiliriz” şeklinde konuşan Özersay, şunları söyledi: “ Devlet mekanizmasını işlevsel bir şekilde çalışması önemli. Bazı bakanlıkların kaynak alması konusunda güven sorunu yaşadık. Özel muamele istemiyoruz. Kabindeki paranın tahsisi ve icraat yapılması arasında adil dağıtım olmalı.
Alt yapı yatırımları bağlamında daha önceden ödenememiş bir kaynak meselesi var. 2017 Aralık Tren raydan çıktı. Bütçe yapılamadı. 2018’de başında seçim olduğu için bütçeyi şubatta yapabildik. Dörtlü koalisyonda Mali açıdan güven veren bir ortak görüntüsü çizmedik. Bir an önce Türkiye’den kaynak aktarmanın yolunu bulmalıyız. Hukuki çerçeve sunacak bir adım atabiliriz.” 

Baybars: Yasaya cevap bile verilmedi
Bakan Baybars da “Vatandaşlık ihlalleri yapılmıştı geri alan olmadı” diyerek şunları söyledi:
“Yurttaşlık ile ilgili davalar görüşülüyor, henüz sonuçlanmadı. Yurttaşlık meselesi ülkenin ihtiyaç duyacağı insan kaynağı doğrultusunda nüfus politikası yapılması, yurttaşlık yasası ve daimi ikamet anlamına gelen beyaz kimliği işlevsel hale getirmekten söz ettik. Dörtlü koalisyonda tek bizim bakanlığımız üzerine kaldı. 
Yasa tasarısı hazırlamıştık iki dudak arasındaki vatandaş olma karar mekanizmasını ortadan kaldıracak bir yasa oluşturduk.  Öğrenci, refakatçi, oturma izni ile gelen vatandaşların sosyal ve aile ilişkilerini doğru sürdürebilmesi ve ekonomik yaşam koşullarını doğru şekilde sürdürmesini sağlayan bir yasaydı. 
Ekim ayında sunmuştuk hazırlanan iki yasa tasarısını cevap alamadan hükümet sona erdi. Parti meclislerinde tartışılıp cevap verilecekti ancak verilmedi. Bu koalisyon hükümetinde de bu yasalar hazır şekilde yer alıyor. Yazın mecliste görüşülmesini sağlamayı düşünüyoruz. 
Çalışma Bakanlığı, Polis Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı arasında yeni bir muhaceret yazılım kuruluyor. Ülkeye giriş çıkışlarda daha doğru veriler alabileceğiz. 
Türkiye İçişleri Bakanlığı ile ilgili imzalanan Adli Protokol’ün, veri bankasındaki bilgileri sisteme girdileri biz de girdik. İki sistemin birbirini görebileceği teknik yapı oluşturuldu. Ara yüz yazılımı kaldı geriye. Kişilerin kendini mağdur hissedeceği bir sistem olmayacak.”  

Belediyelerin sayısı azalacak mı?
“Belediyelerin sayısı azaltılmalı mı nasıl bir modele dönüşmeli üzerine 3 alternatif var”diyen Baybars şöyle devam etti:
“Birincisi 6 ilçede 6 belediye olsun İkincisi 13 bucak var 13 belediye olsun ve üçüncüsü 3 büyük şehir belediyesi kurulsun ve paylaşımlı belediyecilik olsun.
2018 yılında 28 köyün kırsal kesim arsası alt yapı problemi çözüldü. 2019 yılı için öngörümüz 22 köyün daha ikinci etap ihaleye çıkılması. 2019 bütçesinde 1 milyon TL kaynak var. 560 milyon TL’sini temel kaynaktan kullandık.”  


Atakan: Hep günlük yaşadık bu ülkede
Bakan Atakan ise “Bütün yollar Karayolları Dairesine bağlıdır. Mahalle çukurlarını çekip bakanlığı suçluyorlar o belediyenin görevi. Hep günlük yaşadık bu ülkede. Geçici çözümler ortaya çıkardık gelişim olmadı. Projeler yapıldı Türkiye’den para geldi ihaleye çıkıldı ama yapılamadı”dedi. Atakan şöyle devam etti: 
“Karayolları Dairesinin olan asfalt ve alt yapı tesisleri kendi bünyesinde değil. Müteahhitlerin peşine düşüyorlar. En yağışlı dönemi geride bıraktık ve sorunlar arttı. Mevcut yol alt yapıları sıkıntılı noktaya geldi.  İnsan hayatını tehlikeye sokabilecek aksaklıkları gidermek konusunda fonlar bir çatı altında toplanabilir mi, yeni kaynak yaratılabilir mi üzerinde durulmalı. 
Direklerin Kıb-Tek’e devredilmesi ile ilgili aşama kaydettik son noktada hükümet sona erdi. Sınır geçiş kapılarını rahatlatmak için çalışmalar yapılabilir. 
Limanların durumu ile ilgili olarak ekim ayı içerisinde uluslararası ihaleler ile Girne Antik Limanı iyileştirilmesi ile ilgili adımlar atılacak. Bayram sonrası dip temizlik yapılacak ve kötü koku ortadan dağılacak. 2019 yılının son çeyreğinde limanlarımın ihalesi hayata geçecek.” 

Bilişim Yasası önemli eksik…
“Ercan Havaalanında gerekli olan vergiler alınıyor” diyen Atakan şunları kaydetti:
“Bilişim yasası konusunda ciddi problem var. Çamur atma üzerine kurulu künyesi olmayan siteler ve sosyal medya üzerinde hakaretler ve internet üzerinden dolandırıcılık için bir çalışma yapıldı. Haziran sonunda meclis tatile girmeden temmuzda ihale aşamasına getireceğimiz bir dönüşüm. Fiber optik alt yapımızı bir üst seviyeye taşımak gerekiyor. Telefon dairesi bünyesinde bulunan bakır fiberlerin değiştirilmesi ve evlere taşınması için kapsamlı alıştırma yaptık. İki GSM operatörünün kendi baz istasyonlarını bağlaması yönünde de adım attık.  Yoğun saatlerde kopan 3G altında bir yapımız var. Teknoloji 4.0 dünyanın gündeminde artık. Revizeye ihtiyacımız var. 
Ercan Havaalanında gerekli olan vergiler alınıyor. Maliye hesaplamaları tutuyor. Yeni terminalin bir an önce hayata geçirmeye çalıştık. Türkiye’de 14 tane havalimanı hayata geçti protokol imzalandığından itibaren biz Ercan’ı bitiremedik. Operasyonel anlamda bize çok şey katacak. Geniş gövdeli uçaklar iniş yapabilecek.”

YORUM EKLE
YORUMLAR
ALFAROMEO
ALFAROMEO - 5 yıl Önce

İCRAAT YAPMADIKLARI SÜRECE, BU ÇOK YÜZLÜ POİLİTKACILARA GÜVENMEYECEĞİZ.

SIRADAKİ HABER

banner471

banner474