Çiğdem AYDIN
Diyalog Medya’nın düzenlediği kampanya sonucunda toplanan 2 milyon 883 bin 290 liranın ‘nerede olduğunu’ soranlara Kıbrıs Türk Kızılay Derneği Başkanı Esat Altay ile Başbakanlık Afet ve Acil Yardım Yönetimi Başkanı Suat Yeldener’den net yanıtlar geldi. Yeldener ile Altay, dün Diyalog TV’de ‘Güne Merhaba’ programına katılarak, bugüne kadar yapılan işler ve bundan sonrasıyla ilgili tüm detayları aktardı.
İşte sorular ve yanıtları:
Soru: Bu merkezin çalışmaları ne zaman başladı ve kuruluş amacı nedir?
Yeldener: Afet ve Acil Durum Komitesi, Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuş bir yapıdır. İçerisinde Sivil Savunma Teşkilatı, Başbakanlık, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kaymakamlıklar, Belediyeler, Polis Genel Müdürlüğü, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı neredeyse tüm kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcisi olan bir kuruluştur. Kuruluş amacı da herhangi bir beklenmedik bir felaket yaşandığı zaman Başbakanlığın koordinatörlüğünde gerekli koordinasyonu sağlayarak halka yardımcı olmaktır; krize doğrudan müdahale etmektir. Bu merkez en son 3 yıl önce güncellendi. 2014-2015 yılında ilk kuruluşu oldu, 2017 yılında da güncellendi.
Soru: Bu merkez Kızılay’ın yetkilerini kendi bünyesine mi aldı?
Yeldener: Yok hayır öyle değildir. Kızılay daha fazla yardım amaçlı bizim bir alt kuruluşumuzdur. Afet ve Acil Durum yönetiminde gıda ve temel ihtiyaçları olan insanlar çoğalmıştır Coronavirüs nedeniyle. Bu komitenin altında gıda yardım koordinasyon merkezi oluşturduk, Kızılay da bu oluşturulan komitededir. Biz kesinlikle yetki falan almadık Kızılay’ın elinden biz sadece koordinasyonu sağlıyoruz. Herkesin yetkisi kendindedir.
Soru: Şu ana kadar kaç kişi size başvuru yaptı?
Yeldener: İlk olarak toplam baktığımızda Lefkoşa’dan 8 bin 236, Gazimağusa 4 bin 847, Girne 4 bin 602, Güzelyurt 813, Lefke 612, İskele 949 ve genel toplamda 20 bin 59 başvuru yapılmıştır. Her gelen başvuruya destek vereceğiz diye bir kaide yoktur. Biz bir bilgisayar sistemi kurduk gelen isimlerin kimlik numaralarını da giriyoruz ve bakıyoruz eğer evlerine bir şekilde bir maaş girişi varsa örneğin emeklidir, örneğin kamu görevlisidir veya şu anda aktif çalışıyor ve maaş alıyorsa bu kişileri sistemden görüyoruz ve eliyoruz. Bu kişiler yardım alamıyor çünkü evlerine hiç maaş girmeyen şu veya bu şekilde tamamen işsiz kalan ve bu gıda yardımına ciddi anlamda ihtiyacı olan kişiler, aileler vardır önceliklerimiz tabi ki bunlardır. Genelde temel ihtiyaçlarını karşılayamayan, yoksul kişilere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Örneğin Lefkoşa’da 8 bin 236 kişi başvurmuştu bunların 2 bin 678’ini eledik, Mağusa’da bin 345 kişi elendi, Girne’de bin 673, Güzelyurt’ta 2 bin 215, Lefke 96, İskele’de 348 toplamda 6 bin 355 şahıs da kriter dışıdır yani az önce söylediğim nedenlerden elenmiştir. Yine onaylanan başvuru sayısı da tüm ilçelerde yardım ulaştıracağımız ve ulaştırdığımız 13 bin kişidir. Lefkoşa’da 5 bin 585, Mağusa’da 3 bin 500, Girne’de 2 bin 929, Güzelyurt’ta 598, Lefke’de 516. Bu arada bunlar dışında öğrenci başvuruları da vardır. 2 bin 846 da öğrenci başvurusu aldık. Öğrenci işlerini biz daha fazla Milli Eğitim Bakanlığı ile yürütmekteyiz. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın her üniversitede temsilcisi var bize onlar aracılığı ile ulaşıyor bu başvurular. Ancak bize Milli Eğitim Bakanlığından verilen liste 2 bin 300 öğrencidir ve onlara da devamlı gıda dağıtımı yapılıyor Kızılay ve Vakıflar İdaresi tarafından.
Soru: Diyalog Medyanın, Kızılay ile birlikte bir yardım kampanyası oldu ve halk bu kampanyaya büyük ilgi gösterdi. Bunun bir sonucu olarak yaklaşık 3 milyon lira toplandı. Bu para Kızılay’ın hesabında mı? Bugüne kadar bu para ile ne yaptınız?
Altay: “Ben de Varım” yardım kampanyası Diyalog TV yönetiminde 27 Mart tarihinde ve ülkenin bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu en büyük kampanya oldu. Bu bir rekordu. Halkımız gerçekten çok duyarlı davrandı. 27 Mart tarihinde başlayan “Bende Varım” yardım kampanyası 6 Nisan tarihinde sonlandı. 6 Nisan tarihine kadar geçen dönemde Kuzey Kıbrıs Türk Kızılayı’nın bu yardım hesaplarına 2 milyon 779 bin 500 TL, 5 bin 200 sterlin ve bin 220 Euro yattı. Bu rakamlar da bugünkü değer üzerinden bakıldığı zaman Türk Lirası olarak 2 milyon 833 bin 290 TL’ye tekabül ediyor. Bununla birlikte bu hesapların kampanyadan toplanmasına müteakip biz de 10 bin koli hazırlanması için ihaleye çıktık. 6 Nisan tarihinde 11 firmanın katılımıyla ihale gerçekleştirildi. Bu ihale neticesinde teklif veren firmalar en uygun fiyatları verenlerden bu ihaleyi sonuçlandırdık.12 Nisan tarihinden itibaren de bu malzemeler depolarımıza intikal ettirildi. Biz iki koli veriyoruz yardım olarak vatandaşlarımıza (gıda ve hijyen kolisi). Gıda kolilerimizde; kuru fasulye, salça, toz şeker, tuz, makarna, sıvı ayçiçek yağı, pilavlık pirinç, kırmızı mercimek, bulgur, tel şehriye, tam yağlı süt ve çakızdes veriyoruz. Hijyen kolilerinde de tuvalet kağıdı, el sabunu, bulaşık deterjanı ve çamaşır suyu veriyoruz. Buna istinaden aldığımız ilk etapta 10 bin koli için aldığımız rakamlar şöyle; 8 ton kuru fasulye, 6 buçuk ton salça, 8 ton şeker, 7 buçuk ton tuz, 5 ton makarna, 10 ton sıvı yağ, 8 ton kırmızı mercimek, 8 ton bulgur, 8 ton pirinç, 5 ton şehriye, 10 ton süt ve 5 ton da çakızdez aldık. Bunlara karşılık firmalardan aldığımız fatura tutarları da 786 bin 581 TL tuttu. Bununla hesapladığımızda da bize her bir kolinin fiyatı 78 lira 65 kuruş oldu. Bu ödemeler teslim eden firmalara yapılıyor. Şu anda da hesaplarımızda 2 milyon 46 bin 708 TL’lik bir bakiye kalıyor, yeniden alım yapmaya çıktığımızda bu da 25 bin koliye tekabül edecek. Şu anda listeler oluşmuş durumda 13 bin kişi bu listelere göre ihtiyaçlı olarak ortaya çıktı. İlk 10 bin koli dağıtıma başlandı. İkinci 10 bin koli için de sipariş verdik. Tüm ülkeyi kapsayan ciddi bir afet durumu vardır. Kıbrıs Türk Kızılay’ı da devletin bir parçasıdır ve biz halkımız için varız. İşsizlik ve ihtiyaç sahiplerinin artığını görüyoruz ve bu süreç uzun olacak ne yazık ki bu sadece münferit hareketlerle sorundan çıkamayız. Bu nedenle gıda yardım komitesi oluşturuldu biz de bu komiteye davet edildik ve elimizden gelen katkıyı bu çerçevede koymaya çalışıyoruz. Münferit olaylar derken, örneğin belediye bir aileye yardım etti, iş adamı da gitti aynı aileye yardım etti bir evde bir koli bile yokken bir evde 7-8 koli oldu bu sebeple yardıma gerçekten ihtiyaç duyan vatandaşlara ulaşmak için ve adil olmak için de kimse aç kalmasın diye bir koordinasyon merkezi kuruldu ve buradan çıkılmasına karar verildi filtreleme yöntemi de bunun için yapılıyor. Lefke ve Güzelyurt bölgesinden başladık dağıtımı gerçekleştirdik. 380 koli Lefke bölgesine, 420 koli Güzelyurt’a, Mağusa ve İskele bölgelerine malzemeleri aktardık, dağıtıma başlıyoruz. İlçe emniyet kurularına ulaştı malzemeler ve listelere göre dağıtımları yapıyoruz ve bilgisayara işliyoruz. Ama bir koli 4 kişilik bir aile için 10-15 gün yetiyor ve 10-15 gün sonra yeniden bu insanlara kolileri ulaştıracağız. Ama süreç uzun ve bu uzun süreçte kimsenin mağdur olmaması gerekiyor.
Soru: Sisteme girdileri nasıl yapıyorsunuz?
Yeldener: İlk olarak çağrı merkezimize ulaşıyorlar 4142 numaralı telefondan kayıt alıyoruz. Evlerinde internet olanlar sitelerimizden kayıt oluyorlar, akıllı telefon kullananlar keza aynı şekilde aplikasyon var oradan kayıt alınıyor. Muhtarlarımız bizlere listeler gönderiyor. Biz sisteme giriyoruz kontrol ediyoruz ve süzgeçten geçiriyoruz. Yani siz emeklisiniz maaş alıyorsunuz ama bir evde de hiçbir şekilde maaş girmiyor her iki evde yardım kolisi istiyor öyle olunca da tabi ki evine az da olsa maaş girene değil, hiç maaş girmeyene yardım kolisi götürüyoruz.
Soru: Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Altay: Biz bu işi gönüllü yapıyoruz ve maaşlı değiliz, o yüzden sayılarımız değişiklik gösteriyor fakat bu günlerde 60 kişilik bir ekibimiz vardır.
İzleyicilerden gelen sorular
Soru: Yardım paketleriniz ne zaman dağıtıma çıktı ve bugüne kadar nerelere dağıtım yaptınız?
Altay: Şu anda dağıtım, dün itibariyle Mağusa’da 2 bin 650, İskele’de 567, Lefke’de 395, Güzelyurt’ta 388 kişiye ulaştık dağıtımları yapıldı. Mağusa ve İskele’de de yapılıyor. 4 bin 2 koli dağıtıldı buna ek olarak bin 541 koli de öğrencilere dağıtıldı. Toplamda 5 bin 500 koli dağıtılmış oldu. Yaklaşık olarak 200 de günlük Eğitim Bakanlığı aracılığı ile öğrencilere üniversiteler üzerinden öğrencilere yönlendiriyoruz. Biz neticede devletten para alan kuruluşlar değiliz tamamen halktan gelen bağışlarla işlerimizi yürütüyoruz aynı zamanda da Bakanlar Kurulu’nun vermiş olduğu yetki ile de bir yardım kuruluşuyuz. İlk kendi imkânlarımızla başlattığımız süreçte 3 bin koli tedarik ettik, 500 koli Türk Kızılayı’ndan katkı aldık, Mustafa Bulutoğluları’ndan 50 koli bağış aldık, İşitme Engelliler Vakfından da 25 koli bir bağış aldık, bunları da bölgelere göre planlayarak bölgelerdeki arkadaşlarımız da ilk etapta talebi kontrol ederek verdik. Daha sonra Diyalog TV’nin kampanyasıyla birlikte hareket kabiliyetimizi yükselttik şu anda Başbakanlığın sistemi ile belirlenen Girne bölgesine hazırız. Listelerin oluşmasını bekliyoruz. Bugün yarın Lefkoşa ve Girne bölgesinin listeleri de elimize gelecek. Ama Diyalog’un katkısı ile 35 -40 bin koliye ulaştık kısa sürede.
Soru: Diyalog yöneticisi Reşat Akar bu dağıtımların muhtarlarla işbirliği halinde yapılacağını söylemişti. Siz muhtarları dışladınız mı?
Altay: Kesinlikle böyle bir şey yok, Sn. Müsteşarın da belirttiği gibi, devletin de içinde olacağı bir sürece katıldık. Bu süreçte Acil Afet Koordinasyon Merkezinin içinde İlçe Emniyet Kurulları var yasal olarak düzenlenmiş kurumlardır bunlar ve bu kurumların içine Kızılay’dan da temsilciler atandı her bölgeden arkadaşlarımız katılıyor. Bu kurulların içerisinde belediyeler ve muhtarlar da vardır. Güzelyurt’ta dağıtılan, Mağusa ve İskele’de de yaptığımız planlamalarda İlçe Emniyet Kurullarında toplantılar yapıldı ilgili bölge muhtarlarına da iletildi. İllaki muhtarların katkısı alınıyor. Muhtarların bize göndermiş olduğu listeler ham listelerdi ve bunların da bir süzgeçten geçmesi gerekiyordu resmi veriler de başbakanlıktadır. Yani kim memur, kim kamu görevlisi, kim emekli, kim maaş almaya devam ediyor, kim maaş alamıyor ayrıştırma bu şekilde yapılıyor. Vatandaşlarımız müracaatlarına devam ediyor bir sıkıntı yoktur. Dağıtım da İlçe Emniyet Kurulları ve muhtarlarla yapılıyor zaten.
***
Soru: Paketlerin kimlere dağıtılacağına hükümet mi karar veriyor? Başbakan mı onaylıyor listeleri? UBP’li olanlara mı veriyorsunuz? Bugüne kadar kimlere verdiniz?
Yeldener: Biz aslında bırakınız UBP’liyi veyahut Kıbrıslılığı bizim listelerimizde Afrika’dan gelen ihtiyaçlı insanlarımız da var, öğrencilerimiz de var. Ne din ne dil, ne ırk ayrımı yapmadan ihtiyaçlı olan herkese dağıtım yapıyoruz. Biz Başbakanlıkta sadece sisteme giriyoruz ve maaş alanları eliyoruz. Geriye kalanlar da İlçe Kriz Yönetimleri var onlar da bize listeleri gönderiyor. Başbakanlığın hiçbir şekilde müdahalesi yoktur burada. Ne de partizanlık vardır. Evlerine gidiliyor ve vatandaşlara teslim ediliyor imza karşılığı teslim ediliyor ve hatta arada örnekleme yönetimi ile telefon ile de yardım paketinin ulaşıp ulaşmadığı teyit ediliyor.
Soru: Bugüne kadar paketler için kaç para harcadınız? Geriye ne kadar para kaldı? Bu paralar nerede?
Altay: 2 milyon 883 bin 290 TL para toplandı. 10 bin koli alındı ödemeleri yapıldı. 786 bin 581 TL’lik tuttu ödemelerimiz. Banka hesabımızda şu anda 2 milyon 46 bin 708 TL 46 kuruş var.
Soru: Sayın müsteşar, yardıma ihtiyaçlı olanları nasıl belirliyorsunuz? Nasıl bir sistem kurdunuz? Aylarca çalışmanızı mı bekleyecek bu insanlar?
Yeldener: Biz zaten aylarca bu konuda çalışmadık. 2 haftadır bu sistemi kurduk yeni bir bilgisayar sistemidir ve kolay değildir. Veri tabanı oluşturuyorsunuz. Kriter ise evine maaş almaması ve gerçekten ihtiyaçlı olması gerekiyor. Kamu görevlileri, emekliler, sigortadan emekli olanlar yani evlerine maaş girenler bu yardımlardan faydalanamıyor. Kriterimiz maaş alamayanlar ve gerçekten ihtiyaçlı olanlar. Birçok ilçelere yardıma başlanmıştır.
Kızılay Başkanına sorular
Soru: Sosyal medyada size ve Diyalog Medya’ya suçlamalar yapılıyor. Anladığımız kadarıyla Diyalog kampanyaya öncülük edip toplanan paraları size verdi. Siz de bu kurulun emrine girdiğiniz için rahat hareket edemiyorsunuz. Suçlamalar karşısında ne diyeceksiniz. Partizanlık iddialarını kabul ediyor musunuz? Yardımların nerelere verildiğini ne zaman açıklayacaksınız? Toplamda kaç kişiye ulaşacak bu yardımlar?
Altay: Şu anda Başbakanlık sisteminin kayıtlarına resmi kayıtlarımıza göre, 13 bin müracaat hak sahibi vardır. Ada genelinde 13 bin eve malzeme yetiştireceksiniz bu da planlama ve koordinasyon yapılmadan bunu yapamazsınız. Kızılay Başbakanlığın emrine mi girdi ifadesi çok incitici ve hoş bir ifade değildir. Devlet yasalarla yönetilir ve bu yasalar bağlamında da devlete yasalar bazı yetkiler verir. Bu yetkiler içerisinde de acil afet durumları olduğu zaman bir komite kurun denilir ve kurumları komite altında toplanır kaynakların objektif kullanılması için çok önemlidir. Ülkemizde bugüne kadar 50 bin koli dağıtıldı, bizim şu anda dağıttığımız 35 bin koliden bahsediyoruz. Bu 50 bin koli dağıtıldı ve kimse kime nasıl dağıtıldığını bilmiyor buhar oldu uçtu sanki. Bize şu anda 13 bin üzerinde hak kazanan insan var ki başvuru yaptı. Oysa bu 50 bin kolinin düzenini sağlamış olsaydık bazı yanlışlar olmayacaktı bu 50 bin koli üzerine Kızılay’ın şimdi dağıttığı 35 bin koli de eklenmiş olsaydı biz 6 ay insanlarımızı besleyebilirdik. Ama böyle olmadı. Örneğin, o 50 bin koliler koordinesiz iş insanları, hayırsever tarafından dağıtılırken sadece bir kişinin evinde 50-60 koli birikti ve bu bir kişi markete giderek koliler karşılığında borcunu ödemeye kalktı suiistimal etti yani. Bunlar olmasın diye koordinasyon kurulu kuruldu ve kurum kuruluşlar bu işi ele aldı. Partizanlık iddialarını kabul etmiyorum. Kızılay halka yardım etmek için gönüllülük esasında kuruldu. Biz irademizi yetkimizi devretmiş değiliz. Yaptığımız tek şey halka yardım etmeye çalışmaktır. Herhangi bir siyasi gözetim yapılarak bir tek koli verilmemiştir. 30 bin koli dağıtılıyor toplamda 40 bin civarında koli dağıtılacak. Bu listeler de çıktıkça sizlerle paylaşacağız. Biz sadece Devletin veri tabanından yardımları adil şekilde dağıtabilmek için yardım alıyoruz.
Soru: Bu dağıtımlar hakkında ciddi ithamlar var. Diyalog hem kampanya yapıp insanların dayanışmasını sağladı ve büyük para toplayıp Kızılay’a verdi hem de eleştirilere hedef oldu. Ama söylediklerinizden anladığımız paranın kontrolü sizde veya Kızılay’da öyle mi?
Yeldener: Paranın kontrolü asla bizim elimizde değil. Kızılay kontrolü ve harcamalarını yapıyor. Para da Kızılay’ın hesabındadır zaten. Biz ayrıca Vakıflar İdaresi ile çalışıyoruz, bizim yaptığımız yardımların adil dağıtımını ve gerçekten ihtiyaçlı olan ailelere kişilere ulaşmasıdır. Öğrenciler vardır örneğin Eğitim Bakanlığı listeler gönderiyor onları yok mu saymalıydık. Biz din, dil, ırk ayrımı yapmaksızın bu yardımların ihtiyaçlılara ulaşmasını sağlamada veri tabanı oluşturan, koordinasyonu sağlayan tarafız.
Soru: Diyalog kampanyasından elde edilen paralar kimin cebinde diye soruluyor. Sizleri itham edenler hakkında ne yapacaksınız?
Altay: Bu para kimsenin cebinde değil, banka hesapları ekstreleri elimizde bunları da birkaç sayfa basınla yine paylaşacağız. 2 milyonu da kimse cebinde taşıyamaz zaten. Bizleri itham edenleri halka havale ediyoruz. Haksız eleştiri ve yalan beyanda bulunanları halkın takdirine bırakıyoruz.
Työelämän paralar Bir kurusuna kadar FAKIR halk icin kullanilmalidir.Diyalog yardimlarin takipcisi olmali.