Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, Çin'deki reform sürecini yakından takip ettiklerini belirterek, "Özel sektörün güçlenmesine, yabancı yatırımların pek çok sektörde ülkeye girişine izin veren ve daha liberal bir piyasa ekonomisinin oluşmasına yönelik yaşanan bu gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz" dedi.
TÜSİAD ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliği ile düzenlenen "Çin'i Anlamak ve Çin ile İş Yapmak" başlıklı konferansta konuşan Yılmaz, dünyanın en büyük 2. ekonomisi olan Çin'in, TÜSİAD'ın öncelik verdiği ülkelerden birisi olduğunu söyledi.
Türkiye ve Çin arasında ikili ekonomik ilişkileri geliştirmek amacıyla çeşitli kuruluşlarla ortak faaliyetler yürüttüklerini anlatan Yılmaz, ticaret ve yatırım ilişkilerini daha da güçlendirmek için ise Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi ile Çin Sanayi ve Ticaret Federasyonu'yla 2007 yılında mutabakat zaptı imzaladıklarını anımsattı.
TÜSİAD'ın Çin'e verdiği önemin en önemli göstergelerinden birinin, 2007 yılında Pekin'de Avrupa Birliği Çin Ticaret Ofisi bünyesinde açılan temsilcilik ofisleri olduğunu kaydeden Yılmaz, bu ofis kanalıyla Asya pasifik bölgesindeki ekonomik ve siyasi gelişmelerin yakından takip edildiğini dile getirdi. Yılmaz, Çin iş dünyasının Türkiye'deki iş ortamı hakkında bilgilendirildiğini, Çinli muhabir kuruluşlarla ortak faaliyetler yürütüldüğünü ifade etti.
“İlişkiler güçlenmeli”
TÜSİAD yönetim kurulu öncülüğünde, Pekin ofisi ve küresel ekonomik ilişkiler komisyonu tarafından bu yıl 24-30 Mayıs tarihlerinde Çin ziyareti planladıkları bilgisini veren Yılmaz, böylece ikili ilişkileri güçlendirmeyi amaçladıklarını aktardı.
Yılmaz, içinde bulunulan dönemde Çin'in bugüne kadar devam ettirdiği düşük maliyetli üretim yapan ve ihracata dayalı gelişim modelinin artık limitlerine geldiğini ve ekonomik yavaşlamayla karşı karşıya olunduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
“Çin derin bir reform geçiriyor”
"Çin'de 2013 yılında yüzde 7,5 ile son 23 yılın en düşük büyüme oranı görüldü. Fakat içinde bulunduğu bu durumu aşmak, sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlayabilmek amacıyla Çin, bugün büyük ve derin bir reform sürecinden geçmektedir. Geçen kasım ayında Çin Komünist Partisinin 18. Merkezi Komite Toplantısı'nın 3. Genel Oturumunda, yönetim, finans, kamu maliyesi, sosyal güvenlik konularında büyük reform planları açıklandı. Bu reform paketinin 1978 yılındaki açılımdan sonraki en önemli reform olduğuna yönelik değerlendirmeler yapılmakta. TÜSİAD olarak Çin'deki bu reform sürecini yakından takip ediyor, özel sektörün güçlenmesine, yabancı yatırımların pek çok sektörde ülkeye girişine izin veren ve daha liberal bir piyasa ekonomisinin oluşmasına yönelik yaşanan bu gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz."
"Vize kolaylaştırma anlaşmasında "
Türkiye ile Çin arasında 2013 yılında 28 milyar doları aşan ticaret hacmi görüldüğünü ve böylece Çin'in önemli ticaret ortaklarından biri haline geldiğine işaret eden Yılmaz, "Buna karşılık ticari ilişkilerimizdeki 1'e 8'e varan dengesizlik ve Türkiye aleyhine gelişen dış ticaret açığı, Çin'le ilişkilerde temel sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Çinli firmaların ülkemizde enerji, otomotiv, turizm, madencilik ve makine gibi sektörlerde doğrudan yatırım yapmalarını arzu etmekte ve böylece dengesizliğin her iki taraf açısından da yarar sağlayacak şekilde düzeltilebileceğine inanmaktayız. Türk ve Çinli şirketler arasında kurulacak ortaklıkların da bu gelişime ivme kazandıracağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2014, 01:24