Başbakan Ersin Tatar, Rum Yönetimi’nin Fransa ile silah almayı da içeren savunma işbirliğine gitmesi konusunu değerlendirdi.
Rum tarafının çok tehlikeli bir oyuna girdiğini belirten Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Türkiye, Yunanistan ve İngiltere olmak üzere 3 garantör ülkesi bulunduğuna işaret ederek, bu ülkeler dışında bir ülkeyle böyle bir anlaşma yapma yetkisi olmadığını kaydetti.
Tatar, “Hukuk böyle emrediyor. Ama maalesef Rum tarafı yine bir hukuksuzluk yapıyor” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC ile ilişkileri ve Ada’daki askeri varlığının uluslararası hukuk çerçevesinde olduğunu hatırlatan Başbakan Tatar, bu hakkın 1571’den itibaren adadaki Türk varlığının 1960 anlaşmalarındaki üstün müzakere sonucu elde edildiğini söyledi.
Başbakan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tek taraflı müdahale hakkının da bu müzakerelerin bir sonucu olduğunu belirtti.
Tatar, “Şimdi demek ki Kıbrıs Cumhuriyeti ve ekindeki garanti anlaşmalarının ruhuna aykırı bir şekilde bir takım düzenlemelere gidilmektedir. Bu yanlıştır. Rum tarafı dikkatli olmalı. Çünkü bu adada, bu coğrafyada Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı, gücü, attığı adımlar, KKTC ile birlikte yaptığı hareketler uluslararası hukuka bağlıdır. Biz işimizi bu şekilde devam ettirmekteyiz. Ama Rum tarafı uluslararası hukuka aykırı, garantörlük anlaşmalarının hilafına bir takım ilişkilere girmektedirler. Bu da bölgedeki gerginliği artıracaktır” dedi.
Başbakan, konuyla ilgili Türkiye ile gerekli temasları yapacaklarını belirterek, Adadaki iki eşit halktan bir olan Kıbrıs Türk tarafının onayı olmadan Rum tarafının böyle bir anlaşma yapamayacağını vurguladı.
Haklarımıza tecavüz etmeye çalışıyorlar
Bölgedeki doğal zenginlikler nedeniyle birçok ülkenin pozisyon almaya çalıştığına işaret eden Tatar, Annan Planı sonrası haksızca Rum Yönetimi’ni tek taraflı olarak bünyesine alan AB’yi yine bir hukuksuzluk yaparak bölgedeki zenginliklerinin paylaşımında yer almaya çalışmakla eleştirdi.
Başbakan Ersin Tatar, “Bölgedeki etkinliklerini artırmak için Türkiye Cumhuriyeti ve bizim hak ve hukukumuza tecavüz etmeye çalışıyorlar” dedi.
