Melin DOBRAN
Lefkoşa’daki merkezi cezaevinde bulunan 28 yaşındaki Ekrem Kazak, dün saat 04.00 civarında, boğazını kesici bir cisimle keserek, kendine zarar verdi. Cezaevine çağırılan ambulansla Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kazak, şu an Kulak Burun Boğaz servisinde tedavi görüyor. Lefkoşa’nın Surlariçi bölgesinde yaşayan Kazak ailesinin 7 evladının üçüncüsü olan Ekrem, daha önce de bileklerini kesmiş ve bir süre sonra da başını duvara vurarak yaralanmıştı.
Baba Ramazan Kazak, oğlunun tedaviye ihtiyacı olduğunu söyleyerek yetkililerden yardım istedi. “Benim oğlum şizofrendir” diyen Baba Kazak, dünkü olayın kendilerine bildirilmediğini ve başkalarından duyduklarını iddia etti.
Telefonla ulaştığımız Cezaevi Müdürü Derviş Çebiç ise İçişleri Bakanı’nın bugün cezaevine başka bir amaçla gideceğini belirterek, bu konuyu da bakana aktaracağını söyledi. Çebiç, “Konuyla ilgili açıklama, bakanla görüşülüp, gerek görüldüğü halde yapılacaktır” dedi.
“Bize haber vermediler”
Gazetemize konuşan baba Ramazan Kazak şunları söyledi, “Benim oğlum şizofren hastası bir çocuktur. Ayrıca uyuşturucu bağımlısıdır. Ona 6 yıl ceza verdiler. Ekrem 1 yıl 7 aydan beridir cezaevinde bulunuyor. Cezaevinden önce de Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinde tedavi gördü. Oğlum daha önce de kendine zarar verdi. Yaklaşık 10 gün önce de cezaevinde başını duvara vurdu ve başına 8-9 tane dikiş atıldı. Biz görüşe gittiğimizde bunu öğrendik. Bugün sabah ise saat 04.00 gibi boğazını kesmiş. Ne önceki olaydan ne de sabahki olaydan haberimiz olmadı. Cezaevindeki hiç kimse bizi arayıp da bunu söylemedi. Biz bu olayı, sabah bir arkadaşımızdan öğrendik. O da cezaevine birini ziyarete gittiğinde duymuş ve hemen bize söyledi. Korku içerisinde hastaneye gittik ve oğlumuzu kulak burun boğaz servisinde gördük.
“Cezasını çeksin ama tedavi de edilsin”
Ekrem’in tedavi olması gerekiyor. Suçu ne ise onu çekecektir tabi ki ona bir sözümüz yok ama cezadan önce tedavi edilmesi gerekiyor. Beni ve annesi daha önce öldürmekle tehdit etmişti. Cezaevindeki mahkûmlarla ilgilenmiyorlar. Cezaevi güvenli değil. Oğlum 4 günden beridir yemek de yemiyormuş. En azından bir psikolog ile görüşmesini sağlayıp, derdinin ne olduğunu öğrenebilirlerdi. Bu olayların yaşanmasının tek sorumlusu cezaevindekilerdir. Benim 7 tane çocuğum var. Hepsi de canım ciğerimdir. Onlara zarar gelsin istemem. Bu konuda yetkililerin daha dikkatli olmasını istiyorum. Oğlum daha önce beni aradı ve beni buradan kurtarın yoksa ölümü bulacaksınız demişti.
“Bizi aramalıydılar”
Oğlumuzun başına bir şey geldiği zaman cezaevi yönetiminin veya yetkilisinin biz aileleri arayıp haber vermesi gerekirdi. Bu ilgisizliktir. Ne yazık ki iki olayda da haberimiz olmadı. Demek ki cezaevi güvenli bir yer değil. Açık görüşe gittiğimizde mi haberimiz olacak? Demek ki oradaki mahkûmların can güvenliği yok. Her isteyen kendine zarar verebiliyor. Buradan TC Elçiliğine, Başbakana, İçişleri Bakanı’na ve tüm yetkililere sesleniyorum, ne olur bir önlem alsınlar. Evladım cezasını çeksin ama onu tedavi de ettirmemiz gerekiyor.”
Güncelleme Tarihi: 24 Nisan 2017, 09:57