Cumhuriyet Meclisi Kurulu dün, Covid-19 salgınının yarattığı koşulları ve ekonomik durumu değerlendirmek üzere toplandı.
Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay başkanlığındaki toplantı saat 11.45’te başladı.
Cumhuriyet Meclisi’ndeki muhalif partiler, Covit-19 salgınına ilişkin tedbirler sürecinde Meclis’in devre dışı bırakıldığı eleştirisinde bulundu. CTP, TDP, DP ve YDP genel başkanları dün yaptıkları ortak açıklamada, “Tahammül sınırlarımızın ciddi biçimde zorlandığını ve Meclis’in devre dışı bırakılmasına ilişkin tavrın sürdürülmesine hiçbir biçimde izin vermeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, TDP Genel Başkanı Cemal Gürsel Özyiğit, DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu ve YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı ortak açıklama yaptı.
Kürsü dezenfekte edildi
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ilk olarak onaya sunuşlara yer verildi.
Parti başkanlarına 15’er dakika, milletvekillerine 5 dakika konuşma süresi tanıyan karar oy birliğiyle kabul edildi. Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, parti başkanlarından ve milletvekillerinden belirtilen süreye uymasını istedi. “Konuşma sürelerine ne kadar uyarsak o kadar verimli bir toplantı olur” diyen Uluçay, parti başkanlarından sonra Başbakan Yardımcısı ile Başbakan’a söz verileceğini de belirtti. Uluçay, her konuşmacıdan sonra kürsünün dezenfekte edileceğini de belirtti.
Öte yandan Cumhuriyet Meclisi Danışma Kurulu’nun Genel Kurul’un 4 Mayıs pazartesi günkü birleşimin ertelenmesi, Meclis’in 5 Mayıs Salı günü yasama ve denetim gündemiyle toplanması kararı oy birliğiyle kabul edildi.
Arıklı: Artık ekonomiyi konuşalım…
Genel kurulda ilk sözü YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı aldı. Arıklı, 10 gündür herhangi bir pozitif vaka olmadığını, bunun sevindirici olduğunu kaydederek, artık ekonomiyi konuşmanın zamanı geldiğini belirtti.
Hükümetin hangi sektörlerin açılacağı konusunda muhalefetle görüşmediğini belirten Arıklı, “4 muhalefet partisi olarak bu konuda deklarasyon yayınladık. Muhalefeti yok sayarsanız, uzattığı eli iterseniz bu yükün altında ezilirsiniz. Buna hazırlıklı olun” dedi.
İşsizliğin ödeneğinin bin 500 TL’ye düşürülmesini de eleştiren Arıklı, “İşsiz kalan insanı bir de siz cezalandırıyorsunuz. Bunu akıl ve mantık kabul etmez” dedi. Arıklı, işten durdurmalar konusunda İş Yasası’nın uygulanıp uygulanmadığını da sordu.
“Merdiven altında maske üretiliyor…”
Arıklı, maske takma zorunluluğuna da değindiği konuşmasında, “Merdiven altında maske üretiliyor. Standardınız yok. Fiyat standardınız da yok. Denetimi kim yapıyor?” şeklinde konuştu.
Dünyanda ve Türkiye’de cezaevlerinin boşaltılması için af çıkarıldığını belirten Arıklı, “Biz şartlı tahliyeden kimse yararlanmasın diye uğraşıyoruz. Toplum vicdanını rahatsız etmeyen iade ve tahliyelerden söz ediyorum” dedi.
Ataoğlu: Hükümet işbirliği yapmıyor
DP Genel Başkanı Fikri Ataoğlu da konuşmasına, önceki gün kendilerine yapılan COVİD-19 testi için teşekkür ederek başladı. Ataoğlu, hükümetin muhalefetle ve sivil toplumla iş birliği yapmadığını savunarak, “Gelişmeleri basından ve sosyal medyadan öğreniyoruz. Bizlerin de görüşleri alınmalı, açılımlar böyle olmalıydı” dedi.
Covid-19 testlerinin uzun süredir pozitif çıkmadığını, halkta da bu nedenle bazı gevşemeler olduğunu kaydeden Ataoğlu, geçtiğimiz haftaki konuşmalarda gizli taşıyıcılardan ve geniş kapsamlı taramadan bahsedildiğini anımsattı.
Ataoğlu, Kıb-Tek’in ihaleye çıkması konusuna değinerek, Ekonomi ve Enerji Bakanı’ndan konuyla ilgili açıklama talep etti.
Özyiğit: Uzattığımız el geri çevriliyor
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de konuşmasına, “Hükümet ısrarla uzattığımız eli geri çeviriyor ya da görmezden geliyor…” sözleriyle başladı.
Sivil toplum örgütlerinin de görüşlerinin dikkate alınmadığını savunan Özyiğit, “Ben yaparım olur mantığı devam ediyor. Bunu üzülerek görüyorum. Birlikte hareket edebilmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Pandemi hastanesinin neresi olduğunu da soran Özyiğit, “Bu toplum neyin nerde olduğunu bilmeli” dedi.
Özyiğit, dünyada sanal klinik uygulaması başlatıldığını, bunun ülkede de yapılabileceğini belirtti.
Hastanedeki bazı tartışmaların çalışanları töhmet altında bıraktığını belirten Özyiğit, bu konuda Sağlık Bakanı’nın açıklama yapması gerektiğini söyledi.
Son haftada testlerin sonuçlarının negatif çıktığını, bunun olumlu olduğunu belirten Özyiğit, “Sonuçlar yapılan testlere göre güzel. Peki, gerçekten durum böyle mi? Tüm insanımızı tarayabilmeliyiz. Gerekli araç gereçleri tedarik etmeliyiz” dedi.
Özyiğit, iş birliği konusundaki çağrısını yineledi.
Erhürman: İstişare süreçlerini zorlayın
Genel Kurulda, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da konuşma yaptı.
Erhürman, içinde bulunulan krizin bir kişinin, üç kişinin başarıyla atlatabileceği bir kriz olmadığını kaydederek, hükümete “sorumluluğu paylaşın” seslenişinde bulundu.
Yasa gücündeki kararnamelerin Anayasa’ya aykırı olduğunu, muhalefetin girişimiyle kararnamelerin komiteye geldiğini ve yasa tasarısı olarak Genel Kurul’a sevk edileceğini belirten Erhürman, bunun yapıcı muhalefet anlayışının sonucu olduğunu belirtti.
Erhürman, işsizlik sigortasından alınan paranın bekar evli ya da çocuklu olma kriterlerine bakılmaksızın bin 500’e sabitlendiğini kaydederek, “Evli ve çocuklu olanların işsizlik sigortasının 2 bin 600 TL’den bin 500’e düşmesi sigortaları kurtaracak mı? Hem yanlış yapacaksınız hem de eleştiri kabul etmeyecekseniz? Bu, inanılır gibi değil. Bu düzenle Meclis’e getirilmeli ve yanlış düzeltilmeli” şeklinde konuştu.
Sağlık gibi ekonomide de geç kalmaların pahalıya mal olabileceği konusunda uyararak, “Atılacak adımları geciktirmeyelim. Ve biliniz ki sabrımız da zorlanıyor” dedi.
Erhürman, “Bu kriz bir kişinin üç kişinin başarı ile atlatabileceği bir kriz değil. Sorumluluğu paylaşın. İstişare süreçlerini zorlayın” şeklinde konuştu.
Özersay: Öneriler değerlendirilecek
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, inşaat sektörünün 4 Mayıs’tan sonra açılmasının sadece bir öneri olduğunu belirterek, tüm önerilerin bugünkü bakanlar kurulunda değerlendirileceğini kaydetti. Özersay, özel sektörle ilgili de tüm verileri dikkate alarak, değerlendirme yapacaklarını söyledi.
Özersay, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Londra Temsilciliği’nden aldığı resmi rakamlara dayandırarak, İngiltere’de korona virüsü salgınından dolayı hayatını kaybeden Kıbrıslı Türk sayısını 89’a yükseldiğini söyledi. Özersay, hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabır diledi.
Maska takma zorunluluğunun standardı olması konusundaki tespitin doğru olduğunu kaydeden Kudret Özersay, Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda çalışma yaptığını ve buna ilişkin bir genelge açıklanacağını belirtti.
Özersay, maske fiyatları konusundaki eleştirilere de değinerek, Ekonomi Bakanlığı’nın sürecin en başında maske de olmak üzere belli bazı malların denetimli mal olması için Bakanlar Kurulu’nda önerge sunduğunu ve bunu kabul ettiklerini anımsattı.
Tatar: Açılımla ilgili kararlar almayı umuyoruz
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nun COVİD 19 gündemli toplantısında parti liderleri ile Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın ardından Başbakan Ersin Tatar kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Başbakan Ersin Tatar, 4 Mayıs’ta açılacak sektörlerle ilgili sorulara yanıt vererek, su üreticileriyle ilgili başladıkları çalışmanın da tamamlanacağını ve bugünkü Bakanlar Kurulu kararlarıyla açıklamaların yapılacağını belirtti.
Tatar, şartlı tahliye konusunda ise mahkumların zor koşullarda olduğunun herkes tarafından bilindiğini herkesin farklı talepleri olduğunu ancak Tahliye Kurulu’nun kendi hassasiyetleri çerçevesinde karar alındığını ve bu karara kimsenin müdahale edemeyeceğini belirtti.
Tatar, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını KKTC’de pandemiyle ilgili başarılı bir marka yaratma ve avantajları anlatmakta kararlı olduklarını ve bu doğrultuda çalıştıklarını kaydetti.
Bedellik askerlikten kaynak sağlanmasının çok olası görünmediğini ancak konuyla ilgili çalışma yapılmasına karşı olmadığını dile getiren Tatar, borçlanma konusunda adım atamamalarının sebebinin şuan için önlerini görememek olduğunu da belirtti.
1 milyar TL yüzde 9 faizle büyük bir kaynak hacmi yarattıklarını da söyleyen Tatar, bu paranın banka üzerinden dağıtılacağını söyledi. Tatar, KKTC’nin ekonomik yapısının herkes tarafından bilindiğini kendilerinin doğru yönetimle krizden çıkabilmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Denktaş: Maliye korunmalı
Siyasi parti başkanlarının ardından ilk sözü DP Milletvekili Serdar Denktaş aldı. Serdar Denktaş, devleti korumanın birinci yolunun devlet içindeki her canlıyı korumaktan geçtiğine işaret ederek, Maliye’nin korunmasını hedef alarak bu korumanın yapılamayacağını savundu.
Yapılması gereken ilk şeyin, Cumhurbaşkanı ile hükümet ilişkisini, sonrasında da yerel yönetimlerle ilişkileri düzenlemek gerektiğini belirten Denktaş, hayat pahalılığının aşağıya çekmek için herhangi bir adım atılmamasını da eleştirdi. Denktaş, açılımdan bahsedildiğini ancak mevcut gelirler geçmiş mükellefiyetlerin karşılanmasının mümkün olmadığını söyledi.
Nami: Somut bir plan…
CTP Milletvekili Özdil Nami, tüm dünya ekonomilerinin daralmaya gittiğini, bu daralmanın ekonomide yarattığı tahribatı telafi etmek için imkanı olan ülkelerin rezerv kullandığını, başarabilenlerin para bastığını ya da borçlanmaya gittiğine dikkat çekti. Nami, bizde ise ilk iki seçeneğin zaten olmadığını ancak Başbakan Ersin Tatar’ın da 3. seçeneği yapmaktan kaçındığını savundu.
Nami, yaşanan ekonomik tahribatla ilgili öngörüyü merak ettiğini söyleyerek, yaşanan krize bağlı kayıplara değindi ve başbakanın “önümüzü göremiyoruz ifadesinin” doğru olmadığını çünkü şu anki noktada somut bir planın öngörülmesi gerektiğini belirtti.
Şahali: Verilerle konuşmalıyız
CTP Milletvekili Erkut Şahali, rakamlara ve verilere dayanarak değerlendirmeler ve konuşmalar yapmak gerektiğini belirterek, maliye konusundaki rakamlara ve bakanlığın seyir defterine ulaşmada zorluk çektiklerini söyledi.
Şahali, salgın başladıktan sonra ayrılan 30 milyon TL’lik kaynağın sadece 3’te birinin harcandığına işaret ederek, esas harcamanın henüz yapılmadığını kaydetti.
Sıcak paranın piyasaya akmamasından dolayı piyasada büyük bir daralmanın sözkonusu olduğunu belirten Şahali, hükümetin bu konuda üstüne düşeni yapması gerektiğini söyledi. Şahali, inşaat sektörünün, gereken adımlar atılarak, can simidi haline getirilebileceğini ancak kalıcı çevre sorunları yaratmamaya da özen göstermek gerektiğini belirtti.
Toros: Bazı kaygılar sürüyor
CTP Milletvekili Fikri Toros, pozitif vakaya rastlanmamasının, sektörlerin açılması konusunda umut olduğunu ancak test oranının ve pandemi hastanesi yapılmamasının başlıca kaygı kaynağı olmaya devam ettiğini belirtti.
Toros, yeniden açılmaya dair çalışmaya CTP’nin dahil olmadığına işaret ederek, bu durumlarda dayanışma çağrısı yapan hükümetin bir kez daha çeliştiğini söyledi.
Hasipoğlu: Süreç başarıyla atlatıldı
UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, korona virüsle ilgili zor sürecin hükümetin önlemleri sayesinde başarıyla atlatıldığını söyledi.
Sağlık Bakanının süreci iyi yönettiğini ancak bakana haksız eleştiriler yapıldığını ifade eden Hasipoğlu, birçok sağlıkçının ve başhekimin bakanın başarısı konusunda kendisiyle aynı görüşte olduğunu belirtti.
Derya: Açılımdan nasıl söz edebilirsiniz?
CTP Milletvekili Doğuş Derya, açılımdan önce yapılaması gerekenleri sorgulayarak, hala bilinmeyen çok etken olduğunu ve geçen hafta sordukları sorulara hala cevap alamadıklarını kaydetti.
Derya, yapılan testlerle ilgili çelişkili ifadelere de değinerek, “Bilim Kurulu, Tabipler Birliği ve DSÖ açılın diyemezken ve denetimi kimin sağlayacağı belli değilken açılımdan nasıl söz edebilirsiniz?” dedi.
Derya, “Maliyeci perspektifiyle ekonomi yönetilemez” dedi.
Usar: Bilim ve siyaset birbirine muhtaç
CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, bilimin ve siyasetin birbirine en çok ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini söyleyerek, yeni vakaların çıkmamasının sevindirici olduğunu belirtti.
Hazırlıklı olunmadığından erken kapanmanın ve halkın da buna uyum sağlamasının, bu sonuçta etkili olabileceğine işaret eden İncirli, ülkelerin saha çalışmasıyla belirtisiz hastalarını tespit ettiğini ve bunun da gelecek için bilinmesi gerektiğini söyledi.
Hükümetin dediği gibi şu an steril hale gelindiyse, bunun açılımla kırılmasının çok kolay olacağını kaydeden İncirli, “Bağışıklık yüksekse, önümüz görmek daha kolay olacak” dedi.
Angolemli: Rehavete kapılmamak gerekir
TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli de konuşmasında, geçmişte ABD’de İspanyol gribiyle ilgili KKTC benzeri vakasız yerler olduğunu ve bunun rehavetine kapılarak önlemlerin yumuşatılmasından dolayı 2. dalgada büyük kayıplar yaşandığını belirterek, önlemlerin kaldırılması konusunda aceleci olmamak gerektiğini söyledi.
Angolemli, geçmişte narenciye ve patatesin lokomotif sektör olduğunu, sonrasında turizm ve eğitimin öne çıktığını ancak bugün gelinen durumda tarıma dönmek gerektiğini belirtti.
Angolemli, tarım altyapısının da bir an önce güçlendirilmesini istedi.
Vekiller ne konuştu?
CTP Milletvekili Asım Akansoy, Güney Kıbrıs’ta çalışan Kıbrıslı Türklerin durumuna değinerek, Çalışma Bakanı’na bu konudaki çalışmalarını sordu.
CTP Milletvekili Armağan Candan da Güney Kıbrıs’ta inşaat sektörünün açılmasından söz edildiğini söyleyerek, bu sektörde çalışan Kıbrıslı Türklerin durumun ne olacağını sordu. Candan, “Bu insanlar gidip çalışamayacaksa işlerini kaybedebilir. Rum yönetimi ile istişare edilebilir, gerekirse bu insanlara izin verilebilir ve gerekli aralıklarla testler yapılabilir. Alternatifler konuşulabilir” dedi.
CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, pandemi hastanesinin neresi olduğu, ventilatör sayısının ne kadar olduğu, sahada kaç ekibin test yaptığı, bu güne kadar kaç test yapıldığı ve DSÖ’nün bu konudaki öngörüsünün ne olduğuna ilişkin sorular sordu.
YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu, hükümetin ekonomi konusunda gerekli tedbirleri almadığını savunarak, “Maalesef iki ay önce konuşmamız gereken şeyleri bugün konuşuyoruz. Hükümette organizasyon ve koordinasyon eksikliği var” dedi.