Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Oğuz TAK’a yaptığı açıklamada, bu dönemde yaşanan süt fazlalığının kaynağının süt üretiminin günlük olarak mevsim normalinin 50-60 ton fazla olması ve dünyayı etkileyen korona virüs salgınından dolayı pazarlamada sorun yaşanması olduğunu ifade etti. Oğuz, Mayıs ayında günlük 380-420 ton arasında olan süt üretiminin, 490 tona çıktığını, bugün ise günlük 370-380 olması gerekirken 430 ton civarında seyrettiğini kaydetti.
Koronavirüs döneminde ortaya çıkan piyasadaki daralmadan dolayı hayvancıyı ve imalatçıyı ayakta tutabilme adına, büyükbaş sütte taban fiyatına dokunmadıklarını ve litre başına verilen 40 kuruş teşviki 30 kuruşa düşürdüklerini, bununla birlikte süt üreticilerinin lehine olacak şekilde borsada işlem gören süt miktarını yüzde 20’den yüzde 10’a düşürdüklerini anlatan Oğuz, borsanın zaman zaman üretici zaman zaman ise imalatçının lehine çalıştığını belirtti.
Oğuz, imalatçıların daralan dış piyasada rekabet edebilmesi için Ortadoğu’ya ithal edilecek kaşar ve hellim için teşviki 1.5’den 2.5 TL’ye çıkardıklarını, Türkiye’ye ihraç edilecek hellim ve kaşarın teşvikini de 3.5 TL’den 4.5 TL’ye, kaşar ve teleme için de teşviki kilo başına 5.5’e çıkardıklarını anlattı.
Açılımlarla birlikte teşviklerde yapılan 10 kuruşluk kesintinin kaldırıldığını, borsada işlem gören süt miktarını da yüzde 20’ye çıkardıklarını anlatan Oğuz, durumun salgın öncesindeki dengeye dönüştürüldüğünü belirtti.
Süt fazlalığının devam ettiğini kaydeden Oğuz, imalatçıların da süt fazlalığını değerlendirmek için, süt bedellerinin ödenmesinde vade talebinde bulunduğunu kaydetti.
SÜT BEDELLERİNİN VADELİ ÖDENMESİ
Sütün dökülmesi yerine Kıbrıs Türk Süt Endüstrisi Kurumu’nda süt bedellerinin vadeli ödenmesi yönünde karar alındığını belirten Oğuz, alınan karara göre, 5 Temmuz’da ödenmesi gereken süt bedelinin yüzde ellisinin ödeneceğini, 20’sinde ödenmesi gereken bedelin tümünün ödeneceğini, 5 Ağustos’ta da ödenmesi gereken bedelin yüzde ellisinin ödeneceğini, yapılan kesintilerin ise 1.5 ay sonra ödenmeye başlanacağını kaydetti.
Oğuz, “Şu anda imalatçıya ne yapıyorsak sütün işlenmesi için yapıyoruz, yoksa imalatçıyı kalkındırmak için değil” dedi.
Uygulamalarında süt ürünlerinin teşviki için çalışıldığı izleniminin edinilebileceğini ancak tüm çabanın sütün satılması için olduğunu belirten Oğuz, ”Hayvancının yaşayabilmesi için bu sütün tüketilmesi lazım. Bu ve bu uygulamalarımızın tümü, hayvancıyı ayakta tutabilmek içindir” dedi.
Koronavirüs salgınından dolayı süt ürünlerinin dışa pazarlanmasında sorun yaşandığını, süt ürünlerinin ithalinin yasaklanması halinde dahi soruna çözüm getirilemeyeceğini ifadeden Oğuz, yerli süt ürünlerinin satışını teşvik etme adına ithal süt ve et ürünlerine ek fon koyduklarını kaydetti.
(