Sonuç CEVİZCİ

   Türkiye’den gelen suyun dağıtımında yaşanan aksaklıkların bazı bölgede giderilmemiş olması, sadece vatandaşları değil, ülkemizde yaşayan yabancıları da rahatsız ediyor. 

   Güzel ve sakin bir yer olduğu için bundan sonraki yaşamlarını KKTC’de geçirmek amacıyla konut satın alan yabancılar bir taraftan bazı müteahhitlerin yarattığı sıkıntılarla karşılaşıyor, diğer yandan en doğal hizmetleri almada sıkıntılar yaşıyor.

   Diyalog TV Halk Meclisi’nin geçtiğimiz hafta Esentepe köyündeki toplantısına katılan yabancılar, su ihtiyaçlarını tankerlerle karşıladıklarını belirtirken, belediyenin talep ettiği sayaç ücretinin fazlalığından şikayet ettiler.

   Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ile Haber Müdürü Aytuğ Türkkan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda söz alan Esentepe Belediye Başkanı Cemal Erdoğan , belediyenin belirlediği tarifelerin bakanlar kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girdiğini söyledi ve yapılan çalışmaları anlattı.

   Vatandaşlar da söz alarak yaşanan sıkıntıları anlattı ve çözüm istedi.

Fatma Kaplan  / Turkuazbey sitesi sakini 

Bizim sitemizde 138 daire var. Tek Türk benim burada yaşayan, hep yabancılar kalıyor. 6 yıldır yabancılarla yaşıyorum tek sorunumuz alt yapı. Bunun yanında su sorunu yaşıyoruz. Türkiye suyu adaya getirdi. Ada geneline de evlere bu su verildi. Su sayacı için Girne Belediyesi bin 622, Tatlısu Belediyesi  bin 800TL talep ediyor hane başı, Esentepe ise 5 bin 247 TL hane başına para istiyor bizden.. 138 daire var bizim sitemizde, düşünün.  Bunun mantıklı bir açıklamasını bekliyorum Sayın Belediye Başkanı’ndan”

 Fatoş Şençağ

“Sayaç parasının  2 bin TL’ye nasıl çıktığını anlamış değilim. Önceden bir TL istenmişti, 2 bin TL’ye nasıl geldi? Başkan su ve alt yapı masrafları dedi ama neden ekstradan o zaman 2 bin TL daha istiyor belediye?”

Cemal Erdoğan / Esentepe Belediye Başkanı 

“Bahsedilen bölgeye su ulaşmıştır. Ama sitelerde su alt yapısı yoktur. Belediye bu bölgelere alt yapı götürecek ama bunu ücretsiz mi yapacak? Maliyet planlaması yapıldı ve hane başına bölündü. 2 bin 200 TL bir maliyetimiz vardır. Biz akıllı sayaca geçtik. 2 bin TL artı KDV’dir bunu da Belediye Meclisi kararı alınmıştır. Buradaki sorun Annan planında plansız yapılaşmadır. O dönem buralarda inşaat yapan site sakinleri eski yönetimden inşaat izni alabilmek için o günkü yönetim oralara su verilmeyeceğini yeterli su olursa alt yapı masrafları ev sahipleri tarafından ödenme koşulu ile inşaat izni verildi. Yakın olan sitelere bir kısmına verildi, diğerlerine su yetersiz olduğu için verilmedi. Şimdi su geldi, buralara alt yapı için maliyet hesaplandı ve ortaya bu rakamlar çıktı. 

Yeniden söz alan Fatma Kaplan, “Suyu ödeyeceksek borular döşenir ve biz de masrafı o zaman öderiz. Çünkü daha başlamış bir şey yok” dedi. Ayni konuyla ilgili farklı sitelerde yaşayan yabancılar da söz alıp şikayetlerini dile getirdi. 

   Yabancılar başka belediyelerde 380 TL’ye akıllı sayaç verildiğini ancak Esentepe’de 2 bin TL’den fazla para istendiğini söyleyerek bundan şikayet etti. 

Eleştiriler üzerine Başkan Cemal Erdoğan yeniden söz aldı: 

“Biz de var olan manuel saatlerden akıllı saate geçerken 320 TL aldık, orada var olan saati düştüğümüz için bu rakam ortaya çıkıyor. Ama hiç saat yoksa ve sıfırdan takılırsa 2 bin TL artı KDV’dir.”

Cemal Erdoğan bir başka sıkıntıyı daha gündeme taşıdı.

“Sitelerdeki saatler belediyeyle bağlantılı değil. Bir site  bir firmaya aittir ve kendi her eve saat taktı. Bu saatler bizim değildir.  Bizim belediyemizde kayıtlı değildir bu sözünü ettiğim saatler. Biz su yasası ne emrederse onu yapıyoruz. Taksitten bahsediyorlar. Biz bize başvuran herkese 12 taksite bölme kolaylığı da yaptık”

   Başkan Erdoğan, “alt yapı çalışmaları için 3 firmadan teklif aldığını ancak kendi kaynakları ile 3 tekliften de aşağıya mal edebileceğini hesapladık ve biz kendimiz b u işi yapmaya başladık. Yatıp kalkıp da 2 bine yükseltmedik fiyatı. Planlama yapıldı, bu fiyat içinde gizli verdiler de vardır. Mesela çocuk oyun parkını nasıl yapacağız, bu işte gizli verdiler sonucu ortaya çıkar. Bakın alt yapı için 5 bin 247 TL konut başı alınacak, 1700 tane konut vardır.. Çıkan miktar keşif bedelidir. Biz arada kar filan almıyoruz. Anlamayan herkes belediyeye gelirse her kuruşun hesabını kendilerine gösterebiliriz.

   Site sahipleri bana geldi ve ne dedi biliyor musunuz? Dediler ki “Bize sen istediğin fiyata su sat ama bizim içimize karışma. İstersen 10 TL’ye sat bize dediler. Ben bunu kabul etmedim. Ben onların istediği bu rantı sağlamadım. Şimdi bu kişileri yanlış bilgilendirerek, bize karşı kışkırtıyorlar. Yani benden 6 TL’ye alıp 10!’a ya da 10’a alıp 15’e bu insanlara satacaklar. Ben buna izin vermedim.” 

“Tankerle giden su hijyen değildir”

Başkan Cemal Erdoğan tankerlerle taşınan suyla ilgili de konuştu: 

   “Hijyen olmayan sular maalesef tankerlerle bu sitelere gidiyor. Şimdi su geldi, bu alt yapıyı tamamlayıp sitelere de suyu vermek istiyoruz. Taşınan suyun global asidi çok yüksek bırak kullanma duş bile almamaları lazım bu suyla. Biz suyu sağlamak istiyoruz bu sitelere.. su alt yapı sistemi her noktaya ulaştırılıncaya kadar taşıma suya izin verilecektir ama tankerler denetlendiğinde hijyenik bir su yoksa bunlar durdurulacaktır.” 

Ahmet Erdoğan

“Crismasta bile bu yabancılar bu kadar kalabalık bir araya gelmedi. Demek ki onları bu akşam birileri buraya gönderdi.” 

Necay Tümkan

“Yapılaşma Esentepe bölgesine getirdiği önemli sorunlardan bir tanesi. Atık bölgenin merkezi hükümetle ilgili sorunları vardır. Örneğin 40 döneminde bir sayım yaptılar 400 hanenin olduğu yerde 20 insan 120 hanenin olduğu yerde 30 insan saydılar. Sayım öyle bir noktaya geldi ki Bizim bölgede talebelerin olduğu yerde nüfus arttı yabancıların olduğu yerde nüfus azaldı. 10 binin üzerinde 8 aydır bölge insanlarına hizmet veriyoruz. Sayımda 2400’dür rakam aradaki farkı düşünebilir misiniz?. Esas üzerinde durmamız gereken konu buyken su konusunda boğulduk kaldık. Bölgemizi kirleten çok önemli bir santral var. Gelen giden halledecek dedi ancak denize inanılmaz derecede kuyu suyu bırakılıyor. Yer altında gizli boru ile denize dökülüyor. Hem çevredeki insanlar hem de deniz canlıları için tehlike arz ediyor. Plansız yapılaşma Esentepe’nin en büyük sorunudur.”

Resul Erdoğan

“42 yıldır Esentepe’de yaşıyorum. 3 dönem belediye meclis üyeliği yaptım. Çöplük geçen sene yaz sezonu ateş aldı, yanmaya devam ediyor daha ne kadar devam edecek bu durum. İkinci sorum ise, anayoldan köye giriş yolu ne zaman bitecek?

   Soruları yanıtlayan Başkan Erdoğan, şu cevabı verdi:

   “Çöp sorununu başkan olduğum zaman kucağımda buldum. Çeşitli kuruluşlara bu sorunu aktardım. Hükümet bize bir transfer istasyonu verileceğini ve burada toplanan çöplerin Güngör’e gideceğini söylediler. Biz de çöplüğü kapattık. Çatalköy’e götürüyorduk ve oradan Güngör’e taşınıyordu ama daha sonra Çatalköy buna izin vermedi. Çöplüğü kapatınca herkes bir tarafa çöp bırakmaya başladı, yığınlar oluşmaya başlayınca tekrar çöplüğü açmak zorunda kaldık. Çöplerin Güngör’e taşınması için girişim başladı. İkinci soruya gelince; su boruları için bu yol bu hale getirildi, Karayolları ile görüştük, Bakan Kemal Dürüst ile görüştük, 10 gün içerisinde bize asfaltlama çalışmaları başlayacağı sözü verildi.” 

Alpay Orhan / Küçükbaş Hayvan Üreticileri Birliği Başkanı 

“Kıbrıs konusu kapalı bir kutu içerisinde gidiyor. ÇARPIK yapılaşma sonucunda inşaat halindeyken evler kaymakamlıklar inşaat ruhsatı verirken ilgili firmalara gelip kâğıtlarını almadılar. Bitirdiler belediyeye haber vermeden sonra satılar yabancılara onlarda belediye iel sorun yasar. En büyük sıkıntılardan biri de Teknecik elektrik santrali. Bölgeyi zehirlemeye devam ediyor. Zaten çarpık yapılaşma sonucunda zerdaliyi yok etti. Bölgemizin meşhur meyvesi. Devletin üretimde n kadar zayıf olduğu ve dışladığı Esentepe’nin zerdalisi ile görülmüştür. Küçük baş hayvancılık ölmüştür. Kıbrıs meselesine gelince şu anda benim bağlı olduğum sektöre üretici olarak Kıbrıs meselesi çözümünde neredeyiz Ne kadar hazırlandık. Benim çiftçim üretici ekim yapacağı zaman hangi arazilerde yapacak. Bu anlaşmanın sonucunda ne kadar sürede devredeceği bu görüşmeleri sürdürenler üretici kesimi aydınlatsın. Güneyde hellim tesciline dört kolla sarılmışken bizim devlette elini bile kımıldatmadı. Geleneksel yapılan hellimin daha hijyen ortamlarda üretilip yurt dışına ihraç olması yolları bulunmalıdır. Üretici bir şekilde rahatlatılmalıdır.”

Cemali Engin

“Esentepe beldesinde  ikamet eden insanlar sorunlarına sahip çıkmıyor. 2400 nüfus var sitelerde yaşayan haricinde ancak 15 kişi var burada. Bu bölgede 4 muhtar, 16 aza, belediye başkanı, meclis üyeleri, görevliler sadece 30 kişi nerededirler. Ama kahvede konulurlar Akıncı sattı bizi. Gel burada konuş. Günün koşullarında kimse partizanlık yaptı vs. gel burada konuş. Ve bölge sorunları kahvede konuşurlar, sorunları içimize atarak yaşıyoruz. İngilizler toplu olarak sorunlarına sahip çıktı. Örnek almak lazım onları

Lütfi Güneş

“2006 yılında köyde kırsal kesim arsası verdiler.  İptal ettiler sonra ama başka kesimlere verdiler. Köyde gençlerimiz eveleniyor. Bir arsalık dahi yer yok ev yapıp yuva kursunlar. Acaba hükümetimiz bu gençlere yer verecek mi? Ne yapmayı düşünürler merak ediyorum. Bir diğer sorun su geldi memlekete adanın ehr tarafında gitti kazılan yol kenarlarının bazılarına beton döküldü bazısına dökülmedi devlet acaba denetim yapıyor mu?. Yollar dökülüyor yolda çizgi bile yok çukur.. Bunların denetim altına alınması gerekiyor.”

Salih Urfalı

“Bu memleketin çocuğuz ama anlaşmalardan bahsedelim. Kapalı kutu, Akıncı verdi bol bol Rum kabul etmedi adayı versek kaçın bu ada dan diyecekler. Ne kadar devam edecek bu. 63 olaylarında 6 yaşındaydım göçmen geldiler köye 62 yaşına geldim orunum oldu evleniyor bu iş daha gider. Anastasiadis Türkiye’yi yoklarmış anlaşma isterse diye. Nasıl devam edecek bu ucu açık. Türk’ün dostu Türk bile değil artık yok Rum!”

Cenk Erkanat

“Dünya politikası, yıllardan beri Türk ulusuna yönelik yapılan bir yok etme söz konusudur. Eş zamanlı olarak Cenevre zirvesi Amerika yönetimi 5-10 senesinden önce planlanmıştır. Yapılmak istenen Kıbrıs Türk’ünü yok etme politikası, TL’yi çökertme çabası bizi zorla Avrupa’ya empoze etme politikası ve geçmişten gelen yok etme politikası devam ediyor. Burası dünyanın cennetten köşesidir, atalarımızın kanları canları ile alınmış topraklardır biz eğer birlik olmazsak, birbirimize sahip çıkmazsak herhangi bir barış durumunda yavaş yavaş yok olacağız. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin KKTC vatandaşlarına verdiği kimlik kartlarını önceden planlamıştır. Zaman birlik olma zamanıdır.”

Tözün Tunalı / SDP Başkanı 

“Geçmiş hükümetler buralarda iskan yapacakken alt yapıların tamamlanması hususunda gerekli çalışmaları yapması lazımdı. Eğer burada 130 hane yapılacaksa alt yapısını yapması lazımdı. Ülkede şu anda kaos yaşanıyor. Her şeye zam geliyor, Kıbrıs konusu unutmayalım bunları. Bölge halkının zamlara tepki koymasını beklerdim. Elektrik, gaz, mazot, küçük baş hayvan üreticilerin sorunları, ekonomi çok güzel mi gidiyor? Cebimiz deki para aşağılara düştü, asgari ücretlinin evine ekmek götüremeyecek durumda olduğunu unutmayalım. Senelerle insanları ayrıştırdık. Biri sağcı biri solcu diyerek. Bizim birlik olmamız sorunlara duyarlı olmamız lazım. Fanatizm bitmeli artık. Türkiye’nin istemediği hiçbir anlaşmaya kimse imza atamaz.”

Zorlu Töre /UBP Milletvekili 

“Esentepe fevkalade bir bölgede ancak sorunlar var. KKTC devletini yönetenler bu sorunlara çare üretmelidir. Zerdali ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılıyor burada. Bakanlık görevimde ülkeye zerdali girişimini yasaklamıştım. Yeril üretime destek vermek, iç tüketimde tüketme yolları bulunmalı. İç pazarda satılma reklamları yapılmalı. Kıbrıs meselesinde gelince Rum tarafının katı tutumu devam ediyor. Sunulan haritayı beğenmediklerini açıkladılar. Mülkiyet rejiminde kabul etmedikleri hususlar var. Cenevre görüşmelerinde beyin ölümüm gerçekleştirilmiştir. Belki tekrar bir 5’li konferans olur o zaman da müzakerelerin tamamen bittiği nokta olacaktır. Bir anlaşma olma ihtimali % 1 bile değil herkes rahat olsun.”

Sunalp Derviş Sancar /YDP Asbaşkanı 

“Kıbrıs meselesi 3 yaşındaydım başladığında hala daha devam ediyor. Kıbrıs Türkleri olarak yapmamız gereken bugüne kadar takip edilen siyasette olduğu gibi her şeyimizi çözüme bağlamak yerine bizim bir devletimiz vardır o devletin bekasını sağlamak, insanca refah içerisinde yaşamaya gayret emektir. Her şeyi çözüme endekslemek geçeriz mazeretten başka bir şey değildir. Bindiğimiz geminin dibine delik açarsak batarız. Rum da bunu istiyor. Eğer refah içinde yaşamayı birlik olarak başarırsak Rum ile anlaşma aklımıza bile gelmeyecektir. Halk başka bir çare göremediği için tepki içindedir.”