banner564

Şok itiraf

Yaşanan acı olaydan sonra Diyalog’u ziyaret eden nakliyeciler, 42 tonluk kamyonlarda 80 ton yük taşımak zorunda bırakıldıklarını belirterek “trafik terörü biziz” dedi

Şok itiraf
banner598
Hakan YILDIRIM
   Girne-Değirmenlik yolunda meydana gelen ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan feci trafik kazası, sadece eylemleri değil, aynı zamanda ‘şok itirafları’ da gündeme getirdi.
   Diyalog’u ziyaret eden nakliyeciler, “Yasalara göre aracın kendi yükü dahil en fazla 42 ton taşınması gerekirken, bizler 80 ton yük taşımak zorunda bırakılıyoruz” dedi.
   Yolların, ağır yük kamyonlarına dayanmadığını belirten nakliyeciler, direksiyon hakimiyetini sağlamakta güçlük çektiklerini de itiraf ederek, her an büyük bir tehlike ile yüzleşilebileceği uyarısında bulundu. Nakliyeciler “itiraf ediyoruz trafikteki en büyük terör bizleriz. Uyarılarımıza rağmen önlem almayan devlet de bunun destekleyicisidir”dedi.
Diyalog Medya Grubu’nu ziyaret eden; Ufuk Arslan, Zihni Yapıcı ve Mustafa Kanarya isimli kamyon şoförleri ölümle sonuçlanan kaza sonrası tartışılan kamyonlar ve yol alt yapısına  yönelik önemli mesajlar verdi. 
Kendilerini suçlayan nakliyeciler, “Yolların bozuk olmasının sorumlusu biziz ama kendimizi şikayet etmemize rağmen kimse bir adım atmadı” diyerek ilginç bir itirafta bulundu.

Nakliyeciler ne dedi?

Ufuk Arslan: Trafik terörü biziz
Ufuk Arslan kendilerinin yüklenen yükü taşımakla mükellef olduklarını ifade ederek, bu konuda şikayet ettiklerini, gereğinden fazla yüklerin taşındığını Polis Genel Müdürlüğü’ne şikayet etmiş olmalarına rağmen kimsenin bir adım atmadığını savundu:
Arslan şunları aktardı,  “Biz bu ülkede terörüz. Bundan bir yıl önce büyük bir kazaya sebebiyet verdik, sebebi yüksek tonajdı. Bir ay önce yine kazaya sebebiyet verdik, o da tonajdan dolayıydı. Birçok olay yaşandı. Biz nakliyecilik yaparken ekmek parası peşindeyiz, başkalarının canını alma niyetinde değiliz. Biz yöneticilere çok söyledik, Polis Genel Müdürlüğü’ne kendimizi şikayet ettik.  Biz 3-4 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Biz diyoruz ki: Herkesin can güvenliği, mal güvenliği ile oynamaya ne hakkımız var? Biz nasıl oynuyoruz, yasalarda kamyonların taşıyabileceği tonajlar belli. Bu ülkede kanunlar varsa biz “bu kanunları uygulayın” diyoruz ama kimse uygulamıyor. Çünkü bunlar uygulanırsa bu ülkede 2-3 kişi bu mamadan yararlanamaz.”

“42 ton yerine 80 ton taşıyoruz”
Ufuk Arslan yasal sınırın çok üzerinde yükler taşımak zorunda kaldıklarını ifade ederek, “Yollar onarılsa da bir kaç ay içinde yine eskisi gibi olacak” dedi.
Arslan, “Biz Türkiye’ye araçlarımızı gönderiyoruz. Arabayla yükün tonajı 42 ton olması lazım. Ada dışından gelen araçlarda da aynı kanun uygulanıyor. Ama bu durum bizim ülke içinde geçerli değil. Devlet “yolları yapacağız” diyor, yolu yapsalar da 3 gün sonra yol yine bizlerden dolayı bozulacak. Çünkü haddinden fazla yük taşıyoruz. Atmam gereken tonaj arabayla birlikte 42 ton olması gerekirken ben 80 tonla trafikte ilerliyorum. Frene bastığında kimse kontrol edemez.  Tek yol var, o da yasaların uygulanması. Yasalar uygulanırsa herkes kurallara uyarsa araçlar fazla yük taşımaz, yollar tahrip edilmez, kazalar da olmaz” dedi.

Zihni Yapıcı: İnişlerde korkuyorum
Zihni Yapıcı da bir başka şoför… O da yol alt yapısından şikayetçi olarak şunları söyledi: “Ben Güzelyurt’ta yaşıyorum ve bizim bölgede iş imkanı yok. Sabah 04.00’te kalkıp buraya geliyorum. Erken kalkıp bir an önce işe başlamak derdindeyiz. Sıraya girip yükümüzü alıyoruz. Aracımız 17-20 ton alıyorsa 40 ton kamyona yüklüyoruz. Canımızı dişimize katıp ilerliyoruz. Yol yok, şerit yok, o yollarda ilerlemek zorunda kalıyoruz. Korku ile inişleri iniyoruz. Kazalarda bulunmamak için dualarla gidiyoruz. 35-40 ton ile yola çıkarsan sadece Allah’ın yardımıyla gidersin, çünkü o aracı kimse durduramaz. Yüklerimiz standart olsa inişleri rahat ineriz, bir tehlike olmaz ama tehlike çok fazla. Bu kadar yükü koyunca biz 5 metrede duracağımız yerde 100 metrede duruyoruz. O yük, basınç, aracı bizim kontrolümüzden çıkartıyoruz. Yollar malum, hiç bir çey yok, şerit yok. Biz nasıl yapalım nasıl gidelim?”

Mustafa Kanarya: 22 yaşında ağır vasıta şoförü olabiliyorsun
Mustafa Kanarya isimli nakliyeci de ağır vasıta kullanma yaşına ilişkin endişelerini paylaştı ve “Ben 10 yıldır nakliyecilik yapıyorum. Ağır vasıta yaşı 22. Bu genç bir yaştır. Tam deli toy olduğun bir dönemdir. Genç bir çocuğa araba verdiğinde oraya buraya gidiyor, kamyonculukta böyledir. 22 yaşındaki çocuk dev gibi aracın altında kendini görünce zannediyor ki  F 16 sürer. Kendi can güvenliğin var, sana bir şey olmaz, ufak araba parçalanır. Bu yetkililerin bu zamana kadar akılları neredeydi? İlla birilerinin ölmeleri mi lazımdı? Dün ben malzeme çekiyordum, dün kamyonları kontrol etmeye başladılar, şimdiye kadar neredelerdi? Büyük firmalara birşey olmadı, olan yine garibana oldu. Normalde boğazdan yüklü araçlar inemiyorken bazı araçlar iniyor, bunlara neden göz yumuyorlar?” şeklinde konuştu. 

Gözay’dan taksici ve otobüsçülere çağrı
Öte yandan Birleşik Taksiciler Birliği Başkanı Kemal Gözay, yeni yol yapılana kadar taksicilerin ve turist taşıyan otobüslerin Girne-Değirmenlik yolunu kullanmamalarını istedi.
Yazılı açıklamasında “Girne-Değirmenlik yolunda korkunç kazada kaybettiğimiz yavrularımızın acısını acı bir şekilde paylaşıyoruz.” ifadelerini kullanan Gözay, bir daha aynı acıların yaşanmaması için, sürücülerin hem kendi hem de yolcularının can güvenliğini düşünerek Girne-Değirmenlik yolunu her ne sebeple olursa olsun kullanmamaları çağrısında bulundu.
Gözay açıklamasında, “Kaybettiğimiz yavrularımızın ailelerine baş sağlığı ve yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi ve tüm sivil toplum örgütlerinin alacakları kararlara tam destek belirtti.

Güncelleme Tarihi: 02 Aralık 2016, 09:10
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474