Ömer KADİROĞLU
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın (EL-Sen) ertelenen Genel Kurulu dün Lefkoşa’daki Paradise Park’ta gerçekleştirildi. El-Sen Başkanı ve yönetim kurulunun belirlendiği seçimde Çağlayan Cesurer ve Mustafa Yenigüç başkanlık için yarıştı. Dün sabah saat 10.00’da başlayan Olağan Genel Kurul divanın oluşturulması ve başkan adayları ile eski Başkan Kubilay Özkıraç’ın konuşmaları ile devam etti, saat 13.00 sıralarında başlayan oy verme işlemi saat 17.00’de sona erdi.
Genel Kurul’da üyeler toplamda 503 oy kullandı. Oyların 3 yüz 77’sini alan Çağlayan Cesurer, önemli bir fark ile El-Sen’in yeni başkanı seçildi. Sabah saatlerinde yapılan konuşmalar sırasında gergin anlar yaşansa da genel kurul olaysız bir şekilde tamamlandı. Konuşmaların ardından Divan Başkanı Arslan Bıçaklı mali rapor ve faaliyet raporunu oylamaya sundu. Üyeler faaliyet raporunu onaylarken mali raporunu onaylamadı.
Kıb-Tek çalışanları kurumun geleceği ile ilgili düşünceleri ve kurumun özerkleştirilmesi ile ilgili düşüncelerini Diyalog’a aktardı.
Çalışanlar ne dedi…?
Ali Kanat
“Ben 12 yıldır Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’na ait santralde çalışıyorum. Siyasiler halkın malı olan Kurum’u mahvediyor. Gerekli yatırımlar yapılmadığı için halk mağdur ediliyor. Bu siyasi anlayışın Kıb-Tek için değişmesi gerekiyor. Siyasi anlayış değişirse halk Kıb-Tek tarafından güzel günler görecektir. Kıb-Tek’i kurtarmak için sendikamızla birlikte mücadeleye devam edeceğiz. Bir dönem Kıb-Tek’in özerkleştirilmesi gündeme gelmişti ancak yapılmadı çünkü siyasiler bu kurumu peşkeş çekmek istiyor diye inanıyorum.”
Enver Enveroğlu
“Yaklaşık 15 yıldır Teknecik Elektrik Santrali’nde görevliyim. Elektrik Kurumu oldukça sıkıntılı günlerden geçiyor. Rusya’da olan savaş nedeniyle yakıt sıkıntısı yaşanıyor ve bunun kısa sürede aşılacağına inanıyorum. Buradaki üretimin yarısı AKSA’nın elindedir. Buradan bize yüksek maliyetle bir üretim sağlanıyor. Bunu bir şekilde halkımıza daha iyi sunabilmek için Kıb-Tek’in üretim kapasitesini arttırması gerekiyor. Maliyetine insanlara elektrik verilmesi için çalışılması gerekiyor. İrsen Küçük döneminde Kıb-Tek’in özerkleştirilmesi için bir çalışma yapıldı ve bir yere kadar gelindi. Ancak özerkleştirme tasarısı geri çekildi. Siyasetin bu özerkleştirilmeye mani olduğunu görüyoruz. Siyasetin yanında bazı sermaye guruplarının da Kıb-Tek’ten bir şekilde ihalelerle hayatlarını idame ettiğini görüyoruz. Bu nedenle Kıb-Tek’in özerkleştirilmesi istenmiyor.”
Hüray Bareke
“Kıbrıs Türk Elektrik Kurumunda 27 yıldır çalışıyorum. Kurumun geleceği ile ilgili konuşabilmemiz için kurumun hızla iş bilir özerk bir yönetime kavuşması lazım. Başka çaresi kalmadı. Süreçler dünyada çok hızlı gelişiyor ve bu gelişime yönetimlerin çok hızlı ayak uydurması gerekiyor. Enerji öyle yabana atılacak bir şey değil. Zaman olur enerji devleti sırtında taşır sırası gelir devlet enerjiyi sırtında taşır. Dünyada her şey enerjiye bağlı. Bir dönem kurumun özerkleştirilmesi gündeme getirildi ancak ya yeterince baskı oluşmadı ya da bu özerkleştirmeyi murat eden iktidar değişti diye olmadı. Birinin bir yere getirdiğini sonra gelen oradan alıp ileriye götürmüyor. Devletin devamlılığının olmaması nedeniyle özerkleştirmenin olmadığını düşünüyorum.”
Hasan Muti
“30 yıldır Teknecik Elektrik Santrali’nde çalışıyorum. Kurumun geleceğini pek de parlak görmüyorum. Şu anki duruma bakılırsa kurum büyük bir çıkmaz içerisinde. Siyasilerin yapılması gerekenleri yapması ve kurumu yaşatması gerekiyor. Bir dönem kurumun özerkleştirilmesi gündeme gelmişti ancak yapılmadı. Bunun nedeni siyasilerin buna istekli olmamasından kaynaklı. Kıb-Tek siyasetin kurbanı oluyor.”
Toprak Altay
“Kıb-Tek’te 28 yıldır çalışıyorum. Kurum bu günlerde sıkıntılı günlerden geçiyor. Özellikle 2019 yılından bu yana kurum günden güne kötüye gidiyor. Borç batağında olması, malzeme alımının durdurulması ve hizmet verememesi nedeniyle kötü bir noktaya geldik. Bu durum düzelir mi? Evet bundan sonraki süreçte yeni sendika yönetimi ile bu kurum daha iyi bir sürece gelinebilir. Kıb-Tek’in özerkleştirilmesi gündeme getirilmişti ancak yapılmadı. Ülkedeki tüm kurum ve kuruluşların üzerinde siyasilerin parmağı vardır. Hangi parti gelirse gelsin bu tür kuruluşları arka bahçeleri olarak kullanmaya çalışıyor. Kıb-Tek’in 4 buçuk 5 milyar liraya çıkan bir kuruluş olan Kıb-Tek’i arka bahçe olarak kullanmak istedikleri için özerkleştirilmeye siyasiler karşı çıkıyor. Umarım sendikamız yeni yönetimi ile bu konuda bir öncülük yapar ve Kıb-Tek için olmazsa olmaz durum özerkleştirme gerçekleştirilir.”
Bahar Güzen Denner
“Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nda 17 yıldır çalışıyorum. Kurumun geleceği ile ilgili tek düşüncem; kuruma halk tarafından sahip çıkılmasıdır. Çok fazla bilgi kirliliği ve çalışanları yıpratıcı söylemler var ve bu kuruma sahip çıkılmıyor. Bir dönem kurumun özerkleştirilmesinden bahsedilmişti ve belli bir yere kadar getirildi ancak tamamlanamadı. Özerkleştirilmenin yapılamamasının nedeni bazı organların siyasi yapılardan uzaklaşması gerekse de uzaklaşamadığı için özerkleştirme yapılamadı. Elektrik Kurumu teknik bir dairedir ve bu gibi yerlere uzman olmayan kişilerin karışmaması gerekiyor.”