Lefkoşa’nın Metehan bölgesinde 350 dönümlük bir alan içerisinde 586 milyonluk bir harcama ile inşa edilmesi kararlaştırılan ‘Külliye’ projesi, genel seçimlerin tartışmalı konularından biri oldu. Tartışmalardan rahatsız olan Cumhurbaşkanı Tatar, dün basın bürosu aracılığıyla çok sert açıklamalarda bulundu. Tatar; külliye projesine tepki gösterenlerin ‘haksız ve hadsiz’ olduğunu bildirdi.
Açıklamada “Ne Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, ne de bir başka siyasi şahsiyetin kişisel mülkü olacak olan bu yeni binalar; toplumun öz değeri, bu topraklardaki varlığımızın nişanesi, egemenliğimizin göstergesinden başka bir şey değildir” denilerek, proje kapsamında Cumhurbaşkanlığı sarayının yanı sıra yeni parlamento binası ve milli parkın da yer aldığına dikkat çekildi.
Fotoğraflarla eleştirileri yanıtladı
Tatar, Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu aracılığıyla yaptığı açıklamada yeni yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı Kompleksi Projesi’yle ilgili eleştirileri yanıtladı. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve çevresindeki binaların deformasyona uğramış fotoğraflarının da yayımlandığı açıklamada “Popülizm uğruna çalışanlarımızın ve ziyaretçilerin can güvenliğini hiçe saymak; etik, vicdan ve akılla bağdaşmayan, kabul edilemez bir yaklaşımdır” denildi.
Açıklamada “Ne Cumhurbaşkanı Tatar ne de bir başka siyasi şahsiyetin kişisel mülkü olacak olan bu yeni binalar; toplumun öz değeri, bu topraklardaki varlığımızın nişanesi, egemenliğimizin göstergesinden başka bir şey değildir” vurgusu yapıldı.
Yapılan açıklamada şunlar belirtildi:
“Konferans salonu, kütüphanesi, araştırma ve geliştirmeye olanak sağlayan fiziksel imkânları ile KKTC Devleti’nin bir nişanesi olacak yeni KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla halka açık amfi tiyatro, botanik bahçesi, bisiklet ve yürüyüş yollarının yer alacağı ilgili proje konusunda muhalif olan odakların, kendi fikirlerini “meşru” sayarak saldırgan bir tavırla Cumhurbaşkanı Tatar’a haksız, haddini aşan ve manipülasyonla bezenmiş zehirli bir dil kullanmaları, toplumsal barışa büyük zarar verirken; siyaseti bir icra ve sorun çözme makamı olmaktan ziyade, bir çatışma alanına dönüştürme çabasından başka bir şey değildir.”
Mevcut bina güvenli değil
Cumhurbaşkanlığı binasının bugünkü fiziksel durumunun, can güvenliği açısından ciddi anlamda risk arz ettiğini ifade edilerek, açıklamaya şöyle devam edildi:
Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde bulunan, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın konut olarak kullandığı bina, 2018 yılında devletin ilgili kurumlarının teknik incelemesi sonucu, can güvenliği açısından tehdit arz ettiği için aynı sene içinde yıkılmıştı. Tüm bu yaşananları reddeden bir anlayışla sırf popülizm uğruna çalışanlarımızın ve ziyaretçilerin can güvenliğini hiçe saymak; etik, vicdan ve akılla bağdaşmayan, kabul edilemez bir yaklaşımdır.
Sağduyu sahibi, toplumsal uzlaşıdan, Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizin ve kardeşlik bağlarımızın güçlenmesinden yana olan herkes, KKTC-TC Ekonomik ve Mali İş Birliği Protokolü’ndeki Ankara kaynaklı projelerden biri olan, 350 dönümlük halka açık Milli Park’ın da içerisinde yer alacağı KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili yürütülen manipülasyonlara itibar etmemektedir.
Unutulmamalıdır ki; bir seçim malzemesi yaratmak uğruna “mal bulmuş mağribi” tavırlarla etik ve vicdandan yoksun yaklaşımlarda bulunarak toplumsal uzlaşı kültürünü dinamitleyip kutuplaşma siyaseti gütmenin yaratacağı muhtemel sonuçların telafisi çok zordur. Seçimde kazanılacak bir başarı, toplumsal barıştan daha önemli değildir.
Tüm bunların ışığında, halkın malı olacak olan KKTC Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi binasıyla ilgili halkımızın büyük bir çoğunluğunun sergilediği sağduyulu tavır; yürütülen manipülasyon ve saldırgan tutumlar karşısında üstün gelecektir. Akıl, sağduyu ve vicdan bunu emretmektedir.”
Kulliye harcamalarina para yetmez.Halk ac ve issiz.Tataristan olur kazakistan gibi boguluruz