Suna ERDEN

Türkiye’nin İstanbul ilinden tatil için ülkeye geldikten birkaç saat sonra trafik kazası sonucu yaşamını yitiren 51 yaşındaki Veysel Can’ın ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor. 
Girne’de Ecevit Caddesi üzerinde kaldığı otele gitmek için yolu yaya olarak geçen Veysel Can’a çarparak ölümüne neden olan Mahir Salman Söker’in 50 kilometre gitmesi gereken yolda 73 kilometre hızla seyrettiği belirtildi.
Söker’in avukatı ise Girne’de bir otelde çalışan zanlının kullanımındaki aracın teknolojik donanımlı olduğunu, sağ ve sol kısımlarında sensör bulunduğu için önüne bir cisim çıkması halinde otomatik bir şekilde durma özelliğine sahip olduğunu belirtti.
Savunma, yaya Can’ın aniden yola fırladığı için sensörlerin çalışmadığını ifade etti.
Zanlı dün teminat talebiyle mahkemeye çıkarıldı ancak soruşturmanın bitmediğine vurgu yapılarak ek süre verildi. 

Hız limiti 73 kilometre
Soruşturmayı yapan polis, kazanın 21 Ocak saat 19.00 sıralarında Girne’de Ecevit Caddesi, Büyük Anadolu Otel önünde meydana geldiğini anımsattı.
Polis, yönetimindeki RF 453 plakalı araçla seyreden Mahir Salman Söker’in, Büyük Anadolu Otel önlerinde yaya olarak yolun karşısına geçmeye çalışan Veysel Can’a çarptığını söyledi.
Zanlının aşırı süratli ve dikkatsiz sürüş yaptığını kaydeden polis, şiddetli çarpmanın etkisiyle ağır yaralanan Can’ın olay yerinde yaşamını yitirdiğini hatırlattı.
Polis, zanlının olay mahallinde gözaltına alındığını ve gönüllü ifade vererek 50 kilometre gitmesi gereken yolda 70-80 kilometre hızla seyrettiğini itiraf ettiğini söyledi.
Polis, ayrıca aracın navigasyonunda inceleme yaptığını, hız limitinin 73 kilometre olduğunu belirlendiklerini aktardı.

Test sonuçları negatif
Veysel Can’a otopsi yapılıp, alkol analizi için kan örnekleri alındığını kaydeden polis, yapılan incelemede test sonuçlarının negatif çıktığını açıkladı.
Polis, otopside Can’ın ölüm nedeninin ise çoklu kaburga kırığı, kafatası kırığı, beyin ve iç organ kanaması sonucu olduğunun belirlendiğini açıkladı.
Zanlının ülkede çalışma izinli olduğunu, bir çocuğunun KKTC’de diğer üç çocuğunun ise Türkiye’de olduğunu, zaman zaman onları görmeye gittiğini kaydeden polis, zanlının gerekli dikkati göstermeyip ölümle sonuçlanan kazaya neden olduğunu, yargılanması halinde hapis cezası almasının yüksek ihtimal olduğunu belirtti.
Polis, bu nedenlerle zanlının tutuklu yargılanmasını ve 3 ay süreyle cezaevine gönderilmesini talep etti.

Savunma: Sensörler çalışmadı
Polisin ardından söz alan zanlı avukatı Ünver Bedevi, soruşturmayı yapan polise sorulara yöneltti. Savunma olayla ilgili kamera görüntüleri olup olmadığını sordu. 
Savunma, kazanın meydana geldiği yolda ışıklandırma olmadığını, Veysel Can’ın çitlerin arasından aniden yola atladığını öne sürdü.
Savunma, sağ şeritten giden Söker’in aniden karşısına çıkan Can’a çarptığını, ayrıca onu fark etmesinin mümkün olmadığını iddia etti. 
Savunma, Girne’de bir otelde çalışan zanlının kullanımındaki aracın teknolojik donanımlı olduğunu, sağ ve sol kısımlarında sensör bulunduğu için önüne bir cisim çıkması halinde otomatik bir şekilde durma özelliğine sahip olduğunu belirtti.
Savunma, yaya Can’ın aniden yola fırladığı için sensörlerin çalışmadığını ifade etti. Savunma, kazanın meydana geldiği yolda yaya geçidi olup olmadığını da sordu ve eğer varsa neden Can’ın yaya geçidinden yürümediğini sorguladı. Savunma, “Teknolojik cihazlarla donatılmış bir araç neden karşısına çıkan Can’ı fark etmedi. Çünkü aniden çıktı, bu nedenle cihazlar seçemedi” dedi.
Savunma, ayrıca müvekkili hakkında alınan tanık ifadelerinde olumsuz bir beyan bulunmadığını söyledi ve Can ile ilgili tanık ifadelerinin içeriğini sordu.
Savunmanın talep ettiği bazı belgelerin mahkemede hazır olmaması üzerine teminat duruşması ertelenerek, zanlının tutukluluk süresi 5 gün daha uzatıldı.