Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu Lefkoşa Merit Otel’de basın toplantısı düzenleyerek, 19 Nisan’daki Cumhurbaşkanlığı seçimi için hazırladığı vizyon belgesini kamuoyuyla paylaştı.
Eroğlu 2010 yılında ne söz vermişse yaptığını, Kıbrıs Türk halkının haklı taleplerinin kabul görmesi için çok önemli kazanımlar elde edildiğini ifade etti.
Bu süre zarfında BM Genel Sekreteri’nin, Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda ilk kez bir “son oyundan” söz ettiğini kaydeden Eroğlu, Rum lider Nikos Anastasiadis’in ekim ayı başında masadan kaçmadan önce al-ver aşamasına gelindiğini belirtti.
Maraş ‘oy’ için kullanılıyor…
Kapalı Maraş’ın Türk tarafı kontrolünde yerleşime açılması konusundaki soruyu yanıtında, Maraş’ın bütünlüklü çözümün ve masadaki diğer 6 maddenin ayrılmaz parçası olduğunu belirten Eroğlu, bunun ayrılması halinde parça parça çözümün gündeme geleceğini ve bir 50 yıl daha çözümsüz geçebileceğini söyledi.
Konunun gündeme getirilmesinin, “Mağusa İnisiyatifi”nin oylarını almaya yönelik bir hareket olduğunu savunan Eroğlu, bu kişilerin Maraş’ın yerleşime açılmasıyla inşaat malzemesi ihtiyacının Gazimağusa bölgesinden karşılanıp, Mağusa’nın kalkınacağını zannettiklerini kaydetti.
Eroğlu “Larnaka, Güney Kıbrıs varken adam inşaat malzemesini neden senden alsın? Üstelik KKTC’deki bir Adidas mağazasından ayakkabı alan Rum’un ayakkabılarına sınırda el konurken…” şeklinde konuştu.
Eroğlu “Benim misyonum Maraş’ı çözmek değil; Kıbrıs sorununu çözmek” dedi.
“Anastasiadis her gün bir zorluk çıkarıyor…”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs sorununun çözümü için kendisinin gerekli iradeyi masaya koyduğunu, fakat Rum lider Anastasiadis’in her gün yeni bir zorluk ortaya çıkarmaya çalıştığını söyledi.
Eroğlu, bugüne kadar ortaya çıkmış ve BM Genel Sekreterlerinin altında imzası bulunan tüm kâğıtlara Rum tarafının hayır dediğini hatırlatarak, son zamanlarda dünya basınında kendisinin uzlaşmaz olduğu yönünde hiçbir yayın bulunmadığına dikkat çekti.
“Onun yerine beni uzlaşmaz sayıyorlar…”
Kendisine muhalefet edenlerin Anastasiadis’i izleyip dünyaya “Bakın Anastasiadis uzlaşmazdır” demek yerine, “Eroğlu uzlaşmazdır” dediğini kaydeden Eroğlu, bir anlaşma için kendisinin gereken samimiyeti gösterdiğini fakat Rum tarafından aynı samimiyeti göremediğini belirtti.
“Cumhurbaşkanı, hükümeti uyarabilir…”
Derviş Eroğlu, bir soruya karşılık, şu an bazı adayların Cumhurbaşkanlığı seçiminde sanki hükümetin başı seçilecekmiş gibi söylemlerde bulunduğunu fakat bunların halkı aldatmaya yönelik güzel sözlerin arkasına sığınmak olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanının zaman zaman hükümete bazı uyarılarda bulunmasının olağan durumlar olduğunu belirten Eroğlu, bunun zaman zaman Bakanlar Kurulu’na başkanlık yaparak da olabileceğini ve kendisinin bunu yaptığını söyledi.
“KKTC’nin varlığı elimi güçlendirir”
Amerika, İngiltere, Yunanistan hatta Kıbrıs Rum Kesimi’nin katkısı bulunan Annan Planı da dahil bugüne kadar ortaya çıkmış tüm çözüm planlarını Rum tarafının reddettiğine dikkat çeken Eroğlu, eski BM Genel Sekreteri Annan’ın KKTC üzerindeki izolasyonun artık kaldırılması çağrısı yaptığını belirtti.
Eroğlu, KKTC’nin varlığının masada elini güçlendirdiğini söylediği zaman “Eroğlu çözüm istemez” dendiğini fakat buna karşın son dönemde dış basında kendisini çözüm karşıtı olarak gösterilen hiçbir yayın bulunmadığını aktardı.
Derviş Eroğlu, buna karşın, Anastasiadis’in önce ekonomik sorunların ardından ortak açıklama metnini isteyerek müzakereleri 1 yıl geciktirdiğinin altını çizdi.
“Kıbrıs’ta barış engellenemez sözü demode…
“Diğer adaylardan farkınız ne, size neden oy verilsin?” şeklindeki soruya “Tecrübe ve güven” yanıtını veren Eroğlu, bugüne kadar Kıbrıs’taki tüm gelişmelerin içinde bulunmuş, tüm müzakere metinlerini ve tutanaklarını okumuş, birçok seçimden başarıyla çıkmış ve halkın güvenini kazanmış tecrübeli bir siyaset adamı olduğunu söyledi.
Eroğlu, “Kıbrıs’ta barış engellenemez” söyleminin artık modasının geçtiğini söyleyerek, “Kıbrıs’ta barışı engelleyen biri mi var? Dolayısıyla bu slogan eskimiştir… Bir anlaşmayı sizin kadar karşınızdaki de istemelidir, bugüne kadar iki anlaşma metni ortaya çıktı ikisini de Rum tarafı kabul etmedi… Biz 2 yıl limiti koyalım Rum’un samimiyetini ölçelim… Artık müzakerelerde konuşulacak bir nokta kalmadı, önemli olan niyet” dedi.
Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2015, 09:47