Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, eğitimde yap-boz şeklindeki anlayışlar ile günübirlik karar ve uygulamalarla durumu idare etme anlayışına artık son vererek, uzlaşı ile devlet politikası oluşturmanın şart olduğunu vurguladı. 

TDP’den yapılan açıklamaya göre, KKTC’nin ilanından sonra, eğitim sisteminin neredeyse göreve gelen her hükümet ve bakana göre değiştiğini, başta öğretmen sendikaları olmak üzere, toplumun tüm kesimleriyle uzlaşılmadan atılan adımlar nedeniyle eğitim sektöründe sürekli kaos yaşandığını savunan Özyiğit, bu kaotik durumun şimdiki CTP-UBP Hükümeti döneminde de süreceğinin açıkça belli olduğunu öne sürdü.

“2 yılda 3. eğitim bakanı”

2013 Erken Genel Seçimleri’nin üzerinden henüz iki yıl geçmesine rağmen 3. Eğitim Bakanı’nın göreve geldiğini, iki bakanın eğitim camiasının dışından olduğu için, iyi niyetlerine rağmen eğitime gerekli katkıları veremediklerini belirten Özyiğit, “şimdiki Bakan Kemal Dürüst’ün ise geçmiş bakanlık dönemindeki icraatları ile eğitime büyük zararlar verdiğini, buna rağmen UBP içindeki dengeler ve kurultay hesapları nedeniyle bu göreve yeniden atandığını” iddia etti.

Yıllardır ısrarla üçlü kararname sisteminin kaldırılacağının vurgulanmasına ve hükümet programında da yer almasına rağmen, partizanca icraatların devam ederek üst kademe yöneticilerinin sürekli değiştirildiğini belirten Özyiğit, “Şimdi de Eğitim yılının başlamasına birkaç gün kala eğitim bakanlığındaki kişiler yeniden değiştirildi. Üstelik de Sayın Eğitim Bakanı, kendisi gibi başarısızlıkları tescillenmiş ekibini yeniden göreve getirdi” ifadelerini kullandı. 

“YÖDAK gerçek anlamda özerk olmalı”

Cemal Özyiğit, Kıbrıslı Türklerin varoluş kavgasında, barış, demokrasi ve insanca yaşam mücadelesinde daima en ön saflarda yer alan ilkokul öğretmenlerini yetiştiren Atatürk Öğretmen Akademisi’nin, Eğitim Bakanlığı ile YÖDAK’ın keyfi ve usulsüz şekilde sınıf öğretmenliği bölümü açma izni vermesi nedeniyle kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını savundu. Özyiğit, “YÖDAK birilerinin sesi değil, gerçek anlamda tarafsız, demokratik ve özerk bir kuruluş olmalıdır” dedi.

Özyiğit, yerli üniversiteler dururken, sürekli Türkiye’den üniversitelerin ülkeye davet edilerek sınırsız devlet olanaklarından yararlandırıldığını da savunarak bunu ‘büyük bir adaletsizlik’ olarak niteledi.

“Hükümet sendikalarla işbirliği yapmalı”

Hükümeti ve Eğitim Bakanı’nı bir an önce öğretmen sendikalarıyla işbirliği yapmaya ve eğitimdeki sorunları çözmeye davet eden Özyiğit, “Devletin öncelikli görevi devlet okullarındaki eğitim kalitesini yükseltmek ve yeniden çekim merkezi olmasını sağlamaktır” dedi. 

Özyiğit, merkezileştirme doğru olmakla birlikte çok küçük yaşlardaki (4-8) çocukların kendi yerleşim yerlerinde eğitim almalarının sağlanmasının önemini vurguladı.