Ömer KADİROĞLU

Kuzey Kıbrıs’ta mülk satışlarının azalması ve inşaatlarda yaşanan sıkıntılar, yan sektörlerin işlerini de olumsuz yönde etkiledi. Diyalog Medyaya konuşan sanayiciler, üretimde azalmaya gidildiğini belirterek, gelecek açısından kaygılı olduklarını söyledi. Sanayiciler “inşaat sektörüne destek verilir ve emlak satışları yükselişe geçerse bizim işler de düzelir” dedi.

İşlerin azalmasına ilaveten, işçi ücretlerindeki ve malzeme temininde meydana gelen artışların sektörü olumsuz yönde etkilediğini belirten sanayiciler, bir başka önemli soruna daha dikkat çekerek ‘kalifiye eleman’ bulmakta zorlandıklarını söyledi. Sanayiciler işçi temini konusunda ciddi adımların atılmasını istedi.

Ne dediler?

Kağan Denizalp

“Maaş artışları ve diğer giderlerin artması şirketimize olumsuz etkiler yaratıyor. Maaşlarımız asgari ücret olarak bakıldığında yeterli değildir. Asgari ücret konuşulmaya başladığı anda marketlerde fiyatlar yükseliyor. Bunun sonunda da alım gücü düşüyor. Asgari ücretle personel çalıştırma zamanı olmadığı için asgari ücretin çok üzerinde personeller çalıştırıyoruz. Sadece maaş artışı değil elektrik ve diğer giderler de işlerimizi olumsuz etkiliyor. Kalifiye eleman bulmakta çok zorluk yaşıyoruz. İşimiz teknik iş olduğu için yerinde personel bulmak çok zor. İşlerimiz şu an iyi ancak geçmiş yıllara göre işlerimizde gerileme vardır. İnşaat sektörünün yavaşlaması bizlerin işlerini de olumsuz etkiliyor. Beklentim inşallah yetkililerimiz tarafından özellikle inşaat sektöründe iyi bir iyileştirme yapılmasıdır. İnşaat sektörü iyileştirilmezse 2025 yılının çok da iyi geçeceğini düşünmüyorum.”

Ali Çıralı

“Personel giderlerimiz çok arttı. Plastik sektöründe normalde işçilik maliyetlerin içerisinde yüzde 7-8 iken şu anda yüzde 30’unu aştı. Bu durumda üretim yapmak sürdürülebilir olmak ve rekabet etmek mümkün değildir. Asgari ücret bin Euro’nun üzerine çıktı. Güney Kıbrıs’ta daha azdır. Güneyde çok daha gelişmiş ekonomi olmasına rağmen asgari ücret bizden daha azdır ve çok rahat geçiniyorlar. Bunun temelinde yatan kamunun hantallığı ve kamunun çok büyümesi. İngiltere’de emekliler ayda bin sterlinin altında, bizde ise 3-4 bin sterlin aylık alıyor. Kamudaki maaşların disipline edilmesi gerekiyor. 200 bin 300 bin lira maaş alanlar var sonra da özel sektörün sırtına biniyorlar. Bu sürdürülebilir bir yapı değil ve bu düzen devam ederse üretim tamamen bitecektir.”

Eleman bulmakta güçlük çekiyoruz

 “Diğer yandan kalifiye eleman bulmakta güçlük çekiyoruz. Aldığımız işçileri işe alıştırmak için bir süreye ihtiyaç oluyor. İç piyasa üretimimizde bir azalma vardır. Biz üreticilere ambalajlar yapıyoruz ve onların işlerinde düşüş olunca biz de etkileniyor. “Memura ne kadar fazla para verirsen bir sonraki seçimde kazanmayı daha da garantilersin” politikası güdülen bu sistemde benim bir umudum kalmadı. Gece gündüz kötü şartlarda çalışan bir çobandan bir hayvancıdan memur daha fazla para kazanıyor. Çocuklarımızın, gençlerimizin geleceğini göremiyoruz.”

Murat Yaşar

“Maaş artışları ve diğer giderler işlerimizi olumsuz etkiliyor. Maliyetlerimiz her geçen gün artıyor. Müşteriye bir fiyat veriyoruz malzemeyi alana kadar fiyat değişiyor ve iş bitmeden zarar etmiş oluyoruz. Bu fiyatların artık bir yerde durması gerekiyor. İşçi özellikle kalifiye eleman bulmak çok zordur. Yeni nesil bu işleri yapmıyor, üçüncü dünya ülkelerinden getirdiğimiz işçilerle iş götürmeye çalışıyoruz. En düşük maaş asgari ücret ve hiç işi bilmeyen kişilere bile asgari ücret veriyoruz. Bana göre çıraklar için farklı bir maaş olmalıdır. Diğer yandan inşaat sektöründeki yavaşlama da işlerimizi olumsuz etkiliyor. İnşaat yapılmadığı zaman bizler de işlerimizi sürdüremeyiz. Yetkililerden beklentimiz bir istikrarı sağlamalarıdır.”